Kurtuluş TAYİZ
Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Aysel Tuğluk, Kürt sorununda yeni bir barış ikliminin yakalanması için iki öneri yaptı: (1) Geri çekilmeye karşı Öcalan’a ev hapsi; (2) Anayasal çözüm, toplumsal barış yasası-siyasi af karşılığında ise silahsızlanma. (Radikal İki, 09.10.2011)
Tuğluk’a Kandil’in bu önerilerin arkasında olup olmadığını sordum. Yanıt: Çok net söylüyorum, Kandil/Örgüt hazır; hükümet de isterse bu önerilerle Kürt sorunu tümden siyasi alana taşınabilir.
Kandil’in sanılanın aksine “real politika” yaptığını belirten Tuğluk: Dağ, silahla-çatışmalarla sonuç alınamayacağının farkında. Onlar devletin, ordunun yenilebileceğini, diz çökebileceğini düşünmüyor. Kandil, kimsenin kaybetmeyeceği, her iki tarafın da kazanacağı bir çözümün peşinde.
Tuğluk’a göre silahlar, sadece kaybetmemek için devrede.
“Barış için çok önemli fırsat var” diyen Aysel Tuğluk, Öcalan’ın İmralı’daki koşullarına dikkat çekiyor: “Öcalan halk ve silahlı güçler üzerinde tek otorite, tek isim. Onu İmralı’da nefes alamaz koşullarda tutarak barışamazsınız, Kürt meselesine siyasi çözüm de getiremezsiniz. Hayatın böyle bir çözümü yok.Koşulların Öcalan’ı etkili kılacak şekilde değiştirilmesi gerekiyor. Bu çözüm süreci için kaçınılmaz. Mevcut koşulları zaten onu etkisizleştiriyor. Devlet-hükümet mevcut politikalarda değişime gitmezse, yeni bir eylemsizlik dönemi ve yeniden müzakere masasına oturmak mümkün olmayabilir. En azından benim izlenimim böyle.”
Tuğluk’a bu önerilerinin mevcut koşullarda gerçekçi olup olmadığı sorusunu da yöneltiyorum. Bana Öcalan ve devlet arasındaki protokolleri hatırlatarak yanıt veriyor: “Bu öneriler Türkiye gerçekliğinin dışında öneriler değil. Devlet-Öcalan-PKK arasındaki görüşmelerde mutabık kalınan konular arasında bu hususlar da vardı. Taraflar arasında oluşan güvensizlik, verilen sözlerin yerine getirilmemesi ve başlayan çatışmalı dönem gündemdeki bu maddelerin ertelenmesine neden oldu. Ama şimdi, bu perspektifle müzakerelere yeniden başlanabilir.”
Aysel Tuğluk’un görüş ve önerileri böyle. Hep tekrarladığımız ve koşullar bir türlü değişmediği için de tekrarlamayı sürdüreceğimiz bir gerçek var: Kürt meselesinin askerî çözümü yok. Silahlar ve şiddet Kürt sorununu sadece daha fazla derinleştiriyor, içinden çıkılması zor bir meseleye dönüştürüyor.
Bu ülkede 30 yıldır silahlar patlıyor ve bu yüzden 40 bin insan hayatını kaybetti. Silahlar sorunu çözseydi, Kürt meselesi bugüne kadar onlarca kez çözülmüştü. Ama silah sadece Kürt sorunu gibi bir meselenin varlığını şiddetli duymamıza yaradı, başka şeye değil. Az kan akmadı. Bu da insani bir yol olmasa gerek.
Kürt sorununun sihirli bir çözüm formülü yok. Önceliği şiddeti hayatımızdan çıkarmaya vermek zorundayız. Aysel Tuğluk’un önerileri bu açıdan önemli; sorunu tümden siyasi alana taşıyabilmek için PKK’nın silahlı güçlerini Kuzey Irak’a çekmesi gerekiyor. Bu emri verebilecek doğrusu tek otorite de Öcalan. Ne örgütün liderlerinden Murat Karayılan, ne Cemil Bayık, ne Duran Kalkan, ne Mustafa Karasu ve ne de hepsi birlikte silahlı güçlerin sınır ötesine çekilmesi için emir verebilir. Mevcut koşullarda PKK’nın savaşmaya gücü var ama barışma iradesi yok; barış kararı sadece Öcalan’ın tekelinde. Bu yüzden “ev hapsi” karşılığı Öcalan’ın “çekilme” emri vermesi makul bir öneri.
Tuğluk’un bahsettiği “anayasal çözüm” ve “toplumsal barış yasası” (siyasi af) karşılığı silahsızlanma ise Kürt meselesinde demokratik çözüm için olağanüstü bir fırsat olabilir.Müzakerelerin çok zor geçeceğini tahmin edebiliriz. Pek çok engelle karşılaşılabilir. Ama burada önemli olan sorunu tümden siyasi alana taşıyabilecek siyasi iradeyi gösterebilmek ve bunun için gerekli adımları atabilmek. Kürt/PKK meselesinde bunu başaramadan barışı sağlamak, çözümü getirmek gerçekçi değil. Bu noktada da öncelikle hükümete büyük sorumluluk düşüyor.
Habur tecrübesi önümüzde duruyor; İmralı ve PKK ile Oslo görüşmeleri de öyle... Denedik, gördük; ne hükümetin sağı belli oluyor ne PKK’nın solu... Mayınlar, pusular, karakol baskınları, askerî ve siyasi operasyonlar her an barışı provoke edebilir. Aynı şeyleri yapıp aynı sonuçlarla karşılaşmak istemiyorsak, bu kez, barış için daha kararlı ama daha ileri adımlar atmak gerekiyor. Bunun için koşullar her zamankinden daha fazla uygun.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019