Kurtuluş TAYİZ
Star gazetesinden Ahmet Taşgetiren, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “adalet” yürüyüşünü 28 Şubat mağdurlarının el ele eylemine benzeterek hükümete, partilere, medyaya yönelik birtakım uyarı ve önerilerde bulundu.
Siyasi partiler gibi medya ve yazarların da adalet mekanizmasından kaynaklı sıkıntıları dile getirmesi, hükümeti eleştirmesi, fikir önermesi gerekli ve son derece normal. Hukuk skandallarıyla çalkalanan bir ülkede bir mağdura dikkat çekebilmek, bir kişinin dahi haksızlığa uğramasını engellemek gerekli ve önemli bir çaba. FETÖ ile mücadelede “Kurunun yanında yaşın yanmaması” için herkesin duyarlı olması gerekiyor.
Ancak Yargı’nın neden olduğu adaletsizliklerle CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun peşinden koştuğu “adaleti” birbirine karıştırmamak gerekiyor.
CHP liderinin başlattığı yürüyüşün hedefi FETÖ ile mücadelede ortaya çıkan adaletsizlikleri gidermek değil, aksine FETÖ’ye uygulanması gereken adaleti engellemek.
Bu ne bir iddia, ne bir suçlama; aksine CHP’nin resmi tutumu.
Şöyle ki; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ’ye karşı başlatılan mücadeleyi “20 Temmuz darbesi” olarak değerlendirmektedir. 15 Temmuz darbe girişimini yok sayan Kemal Bey, FETÖ’yle etkili mücadele içine giren Cumhurbaşkanı ve hükümeti ise “darbeci” ilan etmiştir.
Yani Kemal Bey’in mücadelesi “20 Temmuz”la, 15 Temmuz’la değil.
“Adalet yürüyüşü”ne başlarken ve devam eden süreçte Kemal Bey, 16 Nisan’da yürürlüğe giren (milletten onay alan) anayasanın da “gayrimeşru” olduğunu açıklamıştır.
Yürüyüşe başlarken gayesinin Türkiye’de adalet olmadığını tüm dünyaya göstermek olduğunu belirten Kemal Bey’in partisinin grup başkanvekili de Erdoğan’ı “yabancı devletlerin kuracağı bir mahkemede yargılatma” sözü vermiştir.
Mevcut anayasayı gayrimeşru ilan eden, bu anayasaya göre yürüyen devlet işlerini ve hükümet icraatlarının tümünü gayrimeşru sayan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin 20 Temmuz’da darbe yaptığını savunan bir ana muhalefet lideri var karşımızda.
Bu durumda Kemal Bey ya ne dediğini bilmiyor ya da ne yaptığını…
Çünkü bu iddialarla başlatılan bir yürüyüşün hedefi doğal olarak hükümetin devrilmesini ve yeni anayasa yapılmasını öngörür.
Bu açıdan bakıldığında, 28 Şubat mağdurlarının baskıya, zulme ve adaletsizliğe karşı başlattığı yürüyüşle, Kemal Bey’in başlattığı “Adalet yürüyüşü”nün birbiriyle benzerliğinin olmadığı rahatlıkla görülecektir. FETÖ’yle mücadelede şüphesiz adaletsizliğe uğrayan vatandaşlarımız vardır; ama bu vatandaşlarımızın uğradığı adaletsizlikleri FETÖ darbesini yok sayan, darbenin hedefindeki isim olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “darbeci” ilan eden, 16 Nisan referandumunda yürürlüğe giren anayasayı gayrimeşru sayan Kemal Bey’in peşinden giderek ve ona methiyeler dizerek gideremeyiz.
“Adalet” muhakkak ki ne devletin ne de vatandaşların vazgeçebileceği bir değerdir; fakat “Adaleti” FETÖ’nün siyasi uzantısı gibi davranan bir parti ve onun lideriyle el ele vererek aramaya kalkmak hukukun da, adaletin de sonunu getirir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun samimi bir adalet arayışçısı olmadığından kimsenin şüphesi yok; onun derdi, FETÖ’yle mücadeleyi sulandırmak. O halde en son yapılması gereken şey hukuk ve adalet arayışına çıkarken Kemal Bey ile el ele vermek; yoksa kendimizi adalet arayışı adı altında FETÖ’nün değirmenine su taşırken buluruz ki, eminim “hukuk” ve “adalet” arayışı içinde olan kimse bu duruma düşmeyi istemez.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019