Kurtuluş TAYİZ
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, absürt ve yalan iddialarla kamuoyu gündemini meşgul ederken Kemal Kılıçdaroğlu da seçim beyannamesine koyduğu enteresan vaatlerle Türkiye’nin üniter yapısını tartışmaya açıyor. Millet, İnce’nin gündeme getirdiği yalanlarla uğraşırken CHP, alttan alta HDP/PKK’nın “federasyoncu” çizgisine biraz daha yaklaştırılıyor.
Hatırlanacak olursa düne kadar “federasyon” tartışmalarına en sert tepki CHP’den yükselirdi; fakat bugün partinin seçim beyannamesine koyacak kadar sıcak bakıyorlar bu konuya.
Beyannamede yer alan “Kamu birimlerine idari ve mali özerklik verilmesi”, “Avrupa Yerel Özerklik Şartı’nın kabul edilmesi”, “Bazı bakanlıkların yetkisinin yerel yönetimlere devri” gibi ifadelerin yıllardır PKK/HDP tarafından dile getirilen “federatif çözüm” temalı talepler olduğu biliniyor. CHP beyannamesinde yer alan bu ifadeler aslında ABD’nin Türkiye’ye dayattığı “özerk”, “federatif” çözüm modelleri. Surda gedik açana kadar Türkiye’nin bölünmesini “yerel özerklik şartı”, “yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” gibi “mantıklı” görünen önerilerle satmaya çalışacaklar. Bölmeye, parçalamaya zaten işin böyle “olur” kısmından başlayıp adım adım yol alıyorlar.
CHP’nin seçim beyannamesine yönelik ilk tepkinin yine bir dönem CHP vitrininde olan isimlerden gelmesi de şaşırtıcı değil. CHP’de ne olup bittiğini en iyi bu isimler biliyor.
AKŞAM Gazetesi’ne konuşan CHP İzmir eski milletvekili Canan Arıtman “Beyanname adeta ABD ve terör örgütü PKK’nın taleplerini karşılayan bir metin” derken, CHP İzmir eski milletvekili Birgül Ayman Güler de “Bu bildirge özerkliğe gider. Üniter devletten vazgeçmektir” diyor. CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ise “Anayasa herkesi bağlar. Yerel özerkliğe yol açacak düzenlemelerden kaçınılmalı” sözleriyle partili arkadaşlarını uyarma gereği duyuyor.
Bu isimlerin CHP’de bugün neden yer bulamadığı da daha iyi anlaşılıyor. ABD, FETÖ üzerinden CHP’yi dizayn ederken, Kemal Bey eliyle de partideki “ulusalcı”, “Kemalist”, “solcu” grupları tasfiye etti. Tasfiye edilen bu grupların ortak özelliği ise ABD’nin istediği “değişime” ayak diremeleri, üniter yapıdan yana olmaları ve terör örgütü PKK/PYD ve HDP ile ittifaka güle oynaya yanaşmayacak olmaları. CHP’de bugün at koşturan bütün yöneticiler, yerlerini kesinlikle ABD ve FETÖ’nün iradesine borçlular. CHP’yi şu an ABD’nin her istediğini yapacak bir ekip yönetiyor. Bu seçim beyannamesiyle de bunu bir kez daha kanıtlamış bulunuyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’nin seçim gündemini bu kadar çok yalanla meşgul etmeleri, saptırmaları da boşuna değil. Bir seçim taktiği. Sıra bunların yalanlarını yalanlamaktan bir türlü altan alta ülkeyi bölünmeye götürecek seçim vaatlerine gelmiyor çünkü. Medya da “CHP sahiden neyin peşinde, bu ülke için ne yapmak istiyor” sorularını konuşmak yerine daha çok bunların yalanlarıyla uğraşıyor. Her gün yeni bir yalanla gündeme geliyorlar. Muharrem İnce, bu performansıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalancı ikizi olduğunu kanıtladı. Her iki ismin birbirlerinin rakibi değil tamamlayanı olduğu da iyice ortaya çıktı. Ama bu düzenbazlıktan da sonuç almaları mümkün değil, millet her şeyin farkında.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019