Kurtuluş TAYİZ
Türkiye, Suriye’den sonra Kuzey Irak’ta da kalıcı üsler oluşturmaya başladı. Bu kalıcılık şüphesiz Irak topraklarını işgal etme amacını taşımıyor. Türkiye’nin niyeti kendi topraklarına yönelik terör tehdidini kaynağında önlemek. Türkiye’nin yarım asırdır mücadele ettiği terör tartışmasız Suriye ve Irak kaynaklıdır. Ve artık sıra bu meseleyi daha kaynağında halletmeye gelmiştir.
Türkiye’nin PKK’yla mücadeledeki kararlılığı en fazla ABD’yi endişelendirmektedir. Suriye ve Irak’a Türk askerinin girmesi, PKK/PYD terörünün bu topraklarda sınırlandırılması ve etkisizleştirilmesi, ABD’nin Ortadoğu ve Türkiye stratejisine şimdiden büyük bir darbe vurmuştur.
Türkiye’nin bekasına yönelik tehditler, askerin Suriye ve Irak’a girmesiyle bertaraf edilmiş, edilmektedir.
Kuzey Irak’ta Kandil ve diğer terör kamplarına yönelik operasyonları bu çerçevede anlamak gerekiyor. Rastgele bir askeri operasyondan bahsetmiyoruz; stratejik noktaları kontrol altına alarak Kandil’e kadar uzanan, terör örgütünün Türkiye ve Kuzey Suriye ile irtibatını kesecek nitelikte kapsamlı bir askeri harekat söz konusu burada. Kandil havadan baskı altına alındığı gibi karadan da ateş menziline girmiş durumda.
Türkiye’yi işgale açık hale getirmeye ve bölmeye dönük ABD güdümlü operasyonlar, rahatlıkla söyleyebiliriz ki tersine çevrilmiş durumda. Türkiye, Suriye ve Irak’ın kuzeyine asker sokarak hiç olmadığı kadar bölgesel bir güç, küresel bir aktöre dönüşmüştür. Cesaretle atılan adımlar, Türkiye’nin elini daha da güçlendirmiş, Ankara’nın güvenini yeniden sağlamıştır.
ABD’nin FETÖ ve PKK’yı kullanarak Türk devletini çökertme, ülkeyi iç savaşa sokma girişimleri aslında bir anlamda uyuyan devin uyanmasına hizmet etti. Türk devletinin 15 Temmuz’dan sonra kendisine geldiğini söylesek abartı olmaz. 15 Temmuz’dan sonra gerek devlet, gerekse millet yaklaşan tehdidi, tehlikeyi daha iyi görmüş, düşmanlarını, dostlarını tanımıştır.
Türk askerinin Kuzey Irak’ta kalıcı üsler oluşturması bir kez daha Ankara’nın güvenliğinin sınırlarımızın çok ötesinden başladığını göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenliği Lozan’da vazgeçtiğimiz Misak-ı Milli sınırlarından başlar. Ankara, bu gerçeğin farkında ve dikkat edilirse adımlarını da buna göre atmaktadır. Kandil operasyonuna tepki gösteren ana muhalefet partisi CHP ve onun cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin bu gerçeği bilmemesi veya anlamaması mümkün mü? Elbette değil; parti olarak CHP’yi doğru anlamak lazım; CHP, ABD ve Batı ne derse onu yapar. Batı’nın bu topraklardaki müttefiki CHP’dir. CHP adayı Muharrem İnce’nin PKK/PYD’ye 5 bin TIR silah gönderen ABD’ye tek laf ettiğini, eleştiri yaptığını gördünüz mü? Bu durum Saadet ve İyi Parti adayları için de geçerli. Bu her üç aday da ABD istediği için Türk askerinin Suriye ve Irak’taki varlığına karşı çıkıyor. Bunlar ne ABD’ye itiraz edebilir, ne de terör örgütü PKK/PYD’ye karşı çıkabilirler. Bu partiler ve adayları ABD’nin kuklası ve müttefiki konumundadır. Kendilerinden fazlasını beklemek de saflık olur.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019