Kurtuluş TAYİZ
İdlib’de operasyon tehlikesi atlatılmış değil. Türkiye, İdlib’e yönelik herhangi bir operasyonunun felaket getireceği uyarısını tekrarlamaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tahran zirvesinde İdlib’deki statükoyu korumak için Rus lider Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani’yi ikna etmek için az çaba harcamadı. Türkiye’nin siyasi çözüm arayışı Tahran zirvesinden sonra da sürüyor.
Esed rejiminin Rusya desteğinde İdlib’e yönelik müdahale hazırlığı aslında Tahran zirvesinden sonra biraz durulur gibi olmuştu. Ancak Rusya’dan dün gelen sinyaller suların durulmadığını, yeni bir fırtınanın yaklaşmakta olduğunu gösteriyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Güvenlik Kabinesi’ni toplayarak İdlib’i görüştü. Toplantı sonrası basına yansıyan açıklama Putin’in “İdlib’deki terörist grupların varlığından endişe duyduğu” yönündeydi. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Almanya’da katıldığı bir toplantıda, konuyla ilgili sorulara “İdlib’de sivillerin güvenliği üzerinde çalıştıklarını” açıkladı.
Rus yetkililerden dün gelen sinyaller İdlib’e yönelik operasyon kararlılığının arttığı ancak sivillerin güvenliğiyle ilgili çözüm arayışı içinde oldukları biçiminde.
Ne var ki dünkü Türkiye, Fransa, Rusya ve Almanya arasında yapılan İstanbul zirvesinde “siyasi çözümü öngören bir takvim üzerinde mutabık kalındı” sonucu çıktı.
İstanbul zirvesinden çıkan bu karar son derece ümit verici; ama İdlib hakkındaki son karar yine de Soçi’deki liderler arasındaki görüşmeden sonra netleşecek.
Türkiye’nin ise Suriye sınırına son günlerde tank, zırhlı araç ve askeri teçhizat kaydırması yaklaşan bir felaketin adeta habercisi gibi.
Dışişleri Bakanı Mevlüd Çavuşoğlu, Erdoğan ve Putin’in pazartesi günü İdlib konusunu yeniden görüşeceğine ilişkin sözleri de gözlerin bu kez 17 Eylül Pazartesi günü Soçi’de gerçekleşecek zirveye çevrilmesine yol açtı. İdlib’in kaderi büyük ihtimalle pazartesi Soçi’de gerçekleşecek bu zirvede netleşecek. Erdoğan ile Putin son kozlarını bu zirvede masaya yatıracak.
Sınırdan gelen haberler de İdlib’de sivil göçün başladığı biçiminde. 40 bin sivilin Türkiye sınırına doğru hareketlendiği belirtiliyor. Türkiye, yaklaşan bu fırtınayı durdurmak için tüm imkanlarını, kozlarını, elindeki kartları kullanacak. Tahran zirvesinde bir neticeye bağlandığı düşünülen, Rusya’nın bir süreliğine de olsa ertelemek zorunda kalacağı tahmin edilen operasyonu engellemek için anlaşılan son dakikaya kadar yoğun bir mesai harcanacak.
Türkiye, sınırlı bir askeri harekata, terör gruplarını hedef alan nokta operasyonlarına aslında yeşil ışık yakmıştı. Fakat şu da biliniyor ki, hiçbir operasyon kağıt üstünde göründüğü gibi ilerlemez; İdlib’de rejim ve Rusya’nın ateşleyeceği bir kıvılcım bütün Suriye’ye, hatta bütün bölgeye yayılabilir. İdlib’deki statüko bozulursa yangının nereye sıçrayacağı belli olmaz.
ABD ve Avrupa, için bölgenin ateş topuna dönmesinin bir sakıncası yok, onları ilgilendiren tek şey ateşin kendilerine sıçramaması. Türkiye’yi mültecilerle aralarında “tampon devlet” olarak tuttukları sürece Suriye’de olup biteni seyirci olarak izlemekten yanalar. Böyle olmadığını, bu süreçten sadece Türkiye’nin olumsuz etkilenmeyeceğini bilmeleri gerekiyor. Rusya ile Esed rejimini durdurmak için herkes gibi onlar da bir şeyler yapmak zorunda. Türkiye’nin muhataplarına bu gerçeği geç kalmadan, gayet açık dille anlatmasında fayda var.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019