Kurtuluş TAYİZ
Dün Sözcü’ye konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Halktan koptu, saraya çekildi” demiş, gazete de bu sözü manşet yapmış.
Erdoğan İstanbul’dan Ankara’ya geldiğinde Keçirören’de mütavazı bir evde kalıyormuş, “Ben halk adamıyım halk gibi yaşayacağım” diyormuş. Şimdi ise Türkiye’nin gerçeklerinden ve halktan kopmuş ve saraya çekilmiş. (Bunu ülkeyi yönetirken kendilerine daha şimdiden 10 tur bindirmiş bir kişi için söylüyor.)
Bu ciddiye alınacak bir itham değil tabii. Sadece Sayın Erdoğan’ı en güçlü olduğu yerden, halkla ilişkisinden vurmaya çalışmak herhalde ancak Kılıçaroğlu’nun yapabileceği bir hata olurdu. Kendilerine ne kadar teşekkür etsek az. Çünkü bu iddiayı CHP’li seçmenlerin bile tebessümle karşılayacağını düşünüyorum. Haksız her iddia da sadece ithamda bulunanı zayıf düşürür.
Bu mantığa göre, Külliye’den önce hizmet veren Çankaya Köşkü de bir halktan kopma mekanıydı o zaman ve her Cumhurbaşkanı seçilen kişi Atatürk’ten beri burada hizmet vermekle halktan kopmuş oluyordu. Tabii bu saçmalığı Beyaz Ev, Elize Sarayı ve her ülke için de genişletebiliriz.
Yani bir siyasi lideri, icraatlarından ziyade çalıştığı mekan ile değerlendirmeliyiz. Kılıçdaroğlu’na göre bir ülkenin cumhurbaşkanı ülkeyi üç oda bir salon evinden yönetmelidir. Ha bu arada Kılıçdaroğlu şunu da kabul etmiş oluyor; Erdoğan Keçiören’de kaldığı süreler boyunca çok başarılı bir liderdi. O zaman neden yapmadığınızı bırakmadınız o süreler boyunca Erdoğan’a? 2007 darbe süreçlerinde, muhtırada, bayrak mitinglerinde ve Gezi krizinde Külliye mi vardı?
Diğer yandan, 2015’ten beri Külliye hizmette olduğunda göre, bu tarihten bugüne kadar kadar Erdoğan girdiği tüm seçimleri halktan koptuğu halde kazandı. Ama doğru, CHP zihniyetine göre bu halk göbeğini kaşıyan adamdır, hatta AK Parti’ye oy verenler elleri kırılacak insanlardır.
Belki de 15 Temmuz’da darbecilerin yol vermesiyle giderek sabahladığı Bakırköy’deki güvenli evdir “halkla bütünleşmenin sembolü” Sayın Kılıçdaroğlu gibiler için.
Oysa o gece halk, iradesinin sembolü olarak gördüğü Külliye’yi korumak için Beştepe’ye akın etmişti. Demek 33 insanımız 15 Temmuz’da Külliye’de rastlantı eseri şehit olmuştu. Cumhurbaşkanı’nın çağrısıyla aynı aileden Mehmet Gülşen, Hakan Gülşen ve Lütfi Gülşen 70 km öteden Külliye’ye spor olsun diye koşup şehadet mertebesine ulaşmışlardı. Eşi Rukiye Hanım’a “Memleket elden gidiyor, haydi savunmaya!” diyerek Beştepe’ye koşan ve helikopterin açtığı ateş sonucu kopan başı Külliye’nin çatısında bulunan şehit Cuma Dağ da adresi şaşırmış olmalıydı.
İnsan bir laf ettiğinde nereye gideceğini iyi hesap etmeli. Hele hele CHP lideri konuşurken çok daha dikkatli olmalı. Çünkü CHP seçmeninde ciddi bir infial söz konusu. Olay kutuplaştırmayla, Erdoğan nefretiyle örtbas etmenin çok ötesine geçti. Seçimden sonrasını asıl Cumhur’un karşısına ip gibi sıraya dizilmiş olanlar düşünsün.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019