Kurtuluş TAYİZ
Dünyada 28 gazete ve derginin ortak yayınlamaya başladığı Stratfor yazışmaları Türkiye’de azımsanmayacak bir ilgi görüyor. Gazete ve internet medyasının en heyecanlı gündemini kabul edelim ki bugünlerde Taraf’ın günlük Stratfor haberleri oluşturuyor. Ancak Stratfor haberleri yüzündenTaraf’a yönelik ciddi bir tepki geliştiği de gözden kaçmıyor. Tepki gösterenlerin başında ise iktidar, iktidara yakın kurumlar ve deyim yerindeyse yeni devletlûlar taifesi geliyor. Şu son birkaç gündeTaraf’a yönelttikleri suçlamalara bakınca, yenilerinin, eski devletlûları pek aratmayacaklarını öğrenmiş olduk.
Başbakan Erdoğan’ın Taraf’a yönelik kahvehane üslubuyla yaptığı hakaretlerin ardından, bu taife de bütün mesaisini, Taraf’a çamur atmaya ayırdı. Akıllarına ilk gelen fikir ise, eski devletlûdan miras kalan “dış mihraklar” suçlaması. Kabul edelim bu tez her dönemde iş görüyor. Toplumsal dokumuza en uygun olanı da Mossad veya CIA. Hoşlanmadığımız çevreleri, kurumları veya kişileri dış istihbarat örgütleriyle bağlantılandırarak anmaya başlamak yetiyor. Bir bakıyorsunuz ki bu kara çalmalar, bu komplo teorileri ortaya atanın zihninde bile gerçekliğe dönüşüveriyor. Gerçekle bağlarını bir defa yitirmeye başladıklarında ise artık yapacak çok şey kalmıyor; zihinleri gerçeği tersyüz ederek algılamaya başlıyor, her şeyi bu komplo teorileriyle açıklamaya başlıyorlar. Sonrası ise paranoyaklık düzeyine varan bir zihinsel hastalık durumu...
Stratfor tartışmaları iktidarın nasıl bir Türkiye hayal ettiğini çok iyi bir şekilde ortaya koydu. İktidar, kendi kontrolü dışında yaprak kıpırdamasın istiyor. Farklı görüş, eleştiri ve küçücük itirazlar öfke ve tepki uyandırıyor. Türkiye’deki bütün güç merkezlerinin yüzde yüz denetim altında kalmasını bekliyorlar...
Uzun süre devlet erkini elinde tutanlara veya diktatörlere özgü bir psikoloji bu aslında; bir tür kontrol deliliği ya da çılgınlığı. Hassas olmaları biraz bundan.
Taraf’ın Başbakan Erdoğan’ın sağlığıyla ilgili Stratfor yazışmalarına giren haberine gösterilen tepki çok dikkat çekici. “Kutsal”a dokunulduğunda ancak gösterilecek türden bir refleks bu. Başbakan’ı çevreleyen kesimin onu kutsallık derecesinde yücelttiği anlaşılıyor. Tek lider kültü olan topluluklarda rastlanan bu özelliğin çok da olumlanabilecek bir tarafı yok. Başbakan Erdoğan’ın sağlığıyla ilgili Amerikalıların ilgilendiği bir konuyu Taraf’ın haberleştirmesinin neresi yadırganabilir? Sabahgazetesi yazarı Emre Aköz’ün hâlâ bu konuya takılıp kalması beni şaşırtıyor. Aköz, o yazışmalarda geçen ifadelerin küçük bir “mail” olduğunu, Taraf’ın bunu “hileli” sunduğunu, Stratfor’un Başbakan Erdoğan’ın sağlığıyla ilgili konuyu “değerlendirmediği”ni ısrarla öne sürüyor. Aköz’ü bizim sözümüz ikna etmez ama sanırım Stratfor Başkanı Friedman’ın şu sözleri onu tatmin etmeye yeter: “Erdoğan’ın sağlık durumu tabii ki bizi ilgilendirir. Türkiye büyük önemli bir güç. Herhalde ABD Başkanı hastalansa Türk medyası da bununla ilgilenirdi.” (HaberTürk, 15 Mart 2012)
Taraf’ın yayınlarının toplumun değişik güç odaklarının işine gelmediğini elbette biliyoruz. En çok tepki gösterenlerin başında bir süre öncesine kadar TSK ve Kemalistler geliyordu. Bir dönem PKK ve Kürt çevreleri benzer karalama kampanyası yürüttü. Hatta Güneydoğu’da Taraf’a ambargo uygulama kararı bile aldılar. Şimdi ise iktidar ve onun yeni egemen çevresi, Taraf’a karşı aynı düşmanca duyguları geliştiriyorlar. Türk Hava Yolları yönetiminin Taraf’a ambargo koyması, bu gelişmelerle bağlantılı olsa gerek.
Tabii iktidar partisini korumaya adanan bu “kutsal” enerjinin gramı bu ülkenin en büyük ve en temel meselesine harcanmıyor. Kürt sorunu ortada öylece duruyor. Bu meselenin çözümü için iktidarın ayak diriyor olması kimseyi rahatsız da etmiyor. Oysa mart ve nisan ayları çatışmalı günlere gebe. Newroz’la yeni bir çatışmalı sürecin startı verilecek. Bunları önlemek için hükümet ve Başbakan Erdoğan hangi çalışma içerisinde? Bu sorunu nasıl çözecek; silahla mı, diyalogla mı? İktidar, Kürt sorununu nasıl çözecek, bu konuda politikası ne? PKK’yla mücadele edebilir, anladık peki ya Meclis’te Kürt sorunu için ne yapacak? Bunlar bana çok fantastik sorular olarak gelmeye başladı. Galiba hükümetin böyle bir gündemi bile yok. Onun için daha somut sorular yöneltelim. Uludere katliamının sorumluları neden geçen bu süreye rağmen açığa çıkarılamadı? Bu toplu cinayette kusuru bulunan tek bir devlet görevlisinin bile tutuklanmamış olması sizce de tuhaf değil mi? İktidar Stratfor haberleri yüzünden Taraf’a çatacağına, Uludere’nin faillerini açığa çıkarıp yargıya havale etsin, doğru olan budur.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019