Mahmut ÖVÜR
Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı tarihi öneme sahip yeni demokrasi hamlesiyle çok sayıda tabu yıkılmış oldu.
Türkiye demokrasisi yeni bir sıçramanın eşiğinde...
O eşiğe gelişin kolay olmadığını Başbakan Erdoğan, iyi hazırlanmış ve bir "Balkon konuşması" diyebileceğimiz sunum bölümünde çok çarpıcı bir analizle aktardı.
Demokrasi dalgasının şifreleri de bu analizde saklı. O şifreler temel bir dönüşümü öngörüyor: "Vatandaşlarının kökeniyle, inancıyla uğraşan bir devlet yoktur." Tek partiden çok partili döneme, darbelerden günümüze Türkiye toplumunun yaşadığı bütün acıların altında vatandaşının yaşam biçimine, inancına ve etnisitesine müdahale eden bir devlet anlayışı vardı.
O anlayışa artık son nokta şu sözlerle konuldu: "Hukuk ve demokrasi alanında yaşadığımız ceberut devlet anlayışı tarihin çöp sepetinde yerini almıştır." Sonra da ekledi: "İstiklal Marşı'nın ilk kelimesinde 'Korkma' diyor.
Korkaklar zafer anıtı dikemez.
Türkiye'nin bölünme diye bir meselesi yoktur. Ama muhalefet sorunu vardır.
Muhalefetin artık korku üslubunu bir yana bırakması gerekmektedir."
Paketin içinde yer alan maddelere bu iki tespit ışığında bakıldığında, kararların aslında zor ama kabul edilebilir olduğu görülecektir.
Birkaçını sıralayalım: Özel okullarda farklı dillerde eğitim hakkı önemli bir adım.
Kürtçe için konulan Q, X ve W gibi harf yasakları kaldırılıyor. Başbakanın deyimiyle "klavyelere özgürlük" geliyor.
Tek tip toplum yaratmak için çocuk yaşta insanları formatlayan andımız kalkıyor.
Bu, Türkiye'nin bütün renkleri ve farklılıklarıyla kendisi olacağının işareti.
Başbakanın "korkaklar zafer anıtı dikemez" sözü bu açıdan anlamlı ve hakkı verilmeli.
Ve ilk türban yasağıyla tanıştığımız 1970'lerdeki Hatice Babacan olayından bu yana siyasilerin çözemediği, vesayet siste minin de çözülmesini istemediği türban yasağı, şimdilik belli alanlarda son buluyor.
Aynı şekilde "Tek tip toplum" projesinin bir parçası olan, toplumun geçmişiyle bağını zorla kopartan köy, ilçe ve il isimleri de iade ediliyor.
Devletin vatandaşı üzerindeki her türlü baskıyı azaltması, ekonomiden, siyasete her şeyi daha özgür ve verimli kılacak.
Kısaca paket, önemli tabuları yıktığı gibi demokrasi yolculuğunun geri dönülemez "istikamet"ni de gösterdi.
O istikameti de siyaset tayin edecek.
Seçim barajına ilişkin seçenekli yaklaşım ve partilere devlet yardım bu açıdan önemli.
Yüzde 10 baraj seçeneğini bir yana bırakıyorum, yüzde 5 baraj ve daraltılmış bölge ile dar bölge seçim sistemi tıkanan siyasetin önünü açacak, tartışmalara da son noktayı koyacak.
Özellikle dar bölge seçim sistemini bir meydan okuma olarak görüyorum. Bu meydan okumaya yıllardır dar bölge seçim sistemini savunan siyasi aktörlerin ne cevap vereceğini merak ediyorum. Başta da bunu sürekli savunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in.
Aleviler, TMK ve Ruhban Okulu
Umarım "lider sultası var, milletvekili iradesi yok" diye şikâyet eden siyasetçiler bu fırsatı siyasi hesaplar uğruna heba etmez.
Demokratikleşme paketinde beklendiği halde açıklığa kavuşmayan üç başlık var: Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik, cemevine statü verilmesi ve Ruhban Okulu'nun açılması.
Bunlarla ilgili adımlar atılsaydı elbette daha iyi olurdu. Ancak demokrasi çıtasını böylesine yükselten bir Türkiye, er veya geç bunları da çözecek.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İnce’nin şansı var mı?
6.08.2020 - En hakiki sahte siyasetçiler çağı
28.05.2019 - Yattaki sır isim: Abdullah Gül
6.05.2019 - Beşiktaş Kulübü’nde İmamoğlu kavgası
3.05.2019 - İmamoğlu’na o locayı kim ayarladı?
2.05.2019 - “AB’de HDP’ye siyaset hakkı vermezler”
28.04.2019 - Gel de şüphelenme
21.04.2019 - YSK İstanbul seçiminin yenilenmesine karar verirse
19.04.2019 - Kurul başkanları o kadar insanı nasıl buldu?
18.04.2019 - CHP yönetimi neden susuyor?
13.04.2019
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
melih ersöz
senin canın öyle istiyor..ne diyeyim canın sağolsun.