Mehmet Ali ALÇINKAYA

Mehmet Ali ALÇINKAYA
Mehmet Ali ALÇINKAYA
Tüm Yazıları
"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"...
28.07.2025
576

Politik İrade, Toplumsal Ruh ve Ortak Gelecek İçin…

“İmralı Adası’nı Barış Adası yapacağız.”
Sayın Abdullah Öcalan’ın, 25 Temmuz 2025 tarihinde İmralı Heyeti ile gerçekleştirdiği görüşmede dile getirdiği bu güçlü söz, yalnızca bir temenni değil; aynı zamanda toplumsal barışın stratejik rotasını işaret eden tarihsel bir çağrıdır. Türkiye'nin demokratik geleceği açısından yeni bir eşik oluşturan bu ifade, İmralı’yı yeniden çözüm ve diyalog merkezine dönüştürecek iradenin habercisidir.

Tecridin Değil Diyaloğun Zamanı.

Türkiye’nin en kadim, en derin ve en yakıcı sorunlarından biri olan Kürt sorunu, onlarca yıldır sürdürülen inkâr, imha ve tecrit politikalarıyla çözülmeye çalışıldı. Ancak tarih açıkça göstermiştir ki; baskı ile barış, inkâr ile hakikat, tecrit ile çözüm mümkün değildir. Bugün artık yeni bir başlangıca, yeni bir toplumsal ruha ve güçlü bir politik kararlılığa ihtiyaç vardır. Ve bu yeni başlangıcın en sembolik ve stratejik adımı, İmralı Adası’nı barışın adası haline getirmektir.

İmralı; Sessizliğin Sembolünden Çözümün Sembolüne.

İmralı, bugüne kadar yalnızlaştırma, tecrit ve siyasal susturma politikalarının merkezi olmuştur. Ancak dönem dönem uygulanan kısmi tecrit koşullarında başlayan diyalog ve müzakere girişimleri, Türkiye halklarının barışa duyduğu özlemin ifadesi olmuştur. Sayın Abdullah Öcalan’ın 2013’te başlattığı ve toplumun geniş kesimlerinde karşılık bulan çözüm süreci, İmralı’nın nasıl bir barış merkezine dönüşebileceğinin en somut örneğidir.

Bu nedenle İmralı sadece bir ada değildir; aynı zamanda bir toplumsal yol ayrımı, bir zihniyetin ve sistemin aynasıdır. İmralı’yı bir "barış adası"na dönüştürmek demek, sadece fiziki bir değişimi değil; aynı zamanda devlet aklının, siyasal zihniyetin ve toplumsal vicdanın köklü bir dönüşümünü ifade eder. Bu, Kürt halkıyla, tüm ezilenlerle, kadınlarla, gençlerle, ötekileştirilen halklarla gerçek bir yüzleşmenin ve ortak yaşam iradesinin ilanıdır.

Politik Kararlılık; Cesaretle, Netlikle, Sorumlulukla.

Barış, lafla değil iradeyle inşa edilir. Bugün İmralı’da yeniden kısmi iletişim kanallarının açılması ve tecrit koşullarının esnetilerek müzakere olanaklarının güçlendirilmesi, siyasal çözüm açısından hayati önemdedir. Bu adımlar, geçmişte olduğu gibi, barışa giden yolu tekrar aralayabilir.

İmralı’daki bu mütevazı ama kritik açılımlar, yalnızca bir kişinin özgürlüğüyle ilgili değil; milyonların geleceğiyle ilgilidir. Biz, kararlılıkla diyoruz ki: Barıştan korkmayacağız. Diyalogdan kaçmayacağız. Çözümden yana olacağız.

Çünkü biz biliyoruz: Tecrit bir sistemdir, barış ise bir devrimdir. Bu devrimi gerçekleştirecek olan da halktır, toplumsal mücadeledir, siyasal cesarettir.

Toplumsal Ruh; Barış İçin Yükselen Halk İradesi.

İmralı’yı barış adası yapma kararlılığı, yalnızca bir siyasal program değil; aynı zamanda bir toplumsal ruh halidir. Bugün Türkiye halkları savaşın yorgunudur. Kürt halkı, yıllardır barış çağrısını kararlılıkla yinelemektedir. Anneler, çocuklarını artık savaşta değil, okulda görmek istemektedir. Kadınlar, erkek egemen savaş politikalarına karşı yaşamı savunmaktadır. Gençler, özgür bir gelecek için mücadele etmektedir.

İşte bu halk iradesi, barışın en büyük teminatıdır. Devletin savaş politikalarına rağmen halk barışa sarılıyor. Mahkemelerin siyasileşmesine rağmen insanlar çözümü adalette değil, birlikte yaşamda arıyor. Ve biz bu halkın sözüyle, duygusuyla, iradesiyle diyoruz ki: İmralı’yı barışın adası yapacağız.

Barışı İnşa Etmek;  Geleceği Örgütlemektir.

İmralı’da geçmişte başlatılan ve bugün yeniden umutla gündeme gelen müzakere süreci, Türkiye’nin demokratikleşmesinin kilidini açacaktır. Bu süreç; anadilde eğitim hakkından, yerel yönetimlerin güçlendirilmesine; kadın özgürlüğünden, yeni bir demokratik anayasanın inşasına kadar birçok alanda dönüştürücü olacaktır. Bu, sadece Kürt halkı için değil, Türkiye’deki tüm ezilenler için büyük bir kazanım olacaktır.

Barış, geçmişi unutmak değil; geçmişle yüzleşerek ortak bir gelecek kurmaktır. Bu geleceği birlikte örmek için tecridi kısmen gevşeten adımların daha ileri taşınması, kapsamlı bir müzakere sürecine dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu yolda barış iradesini büyütmek, toplumsal sahiplenmeyi güçlendirmek zorundayız.

Biz Kazanacağız, Barış Kazanacak.

Bugün "İmralı’yı Barış Adası Yapacağız" demek, sadece bir iddia değil; bir iradedir, bir çağrıdır ve bir devrimdir. Bu devrim, halkların ortak iradesiyle büyüyecek. Bu mücadele, sokakta, sandıkta, mecliste ve uluslararası alanda kararlılıkla sürecek.

Çünkü biz biliyoruz: Barış bir gün gelecek değil, birlikte inşa edilecek bir yaşamdır.
Ve o yaşamın ilk adımı, İmralı’da Mutlak Tecridin kaldırılmasıyla ve müzakerenin başlamasıyla atılmıştır.
İmralı Adası barışın, çözümün, halkların kardeşliğinin sembolü olacaktır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar