Mahmut ÖVÜR
Soma'daki kömür ocağında yaşanan facia Türkiye'yi yasa boğdu. Yakın tarihimizde sadece kömür ocaklarında değil, inşaat, enerji, tersane ve mevsimlik işçilere kadar birçok alanda iş kazaları oluyor.
Peki, neden önüne geçilemiyor?
Neden iş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada Rusya ve Hindistan'dan sonra üçüncü sıradayız? Bu soruya öncelikle siyaset cevap bulmalı ve hayata geçirmeli. Ama sadece siyaset değil; siyasetin yasalar, yönetmelikler çıkarması yetmiyor, onun kadar o yasaların uygulatılması ve denetlenmesi de önemli. Bu konuda işadamlarına, sivil topluma ve medyaya büyük görev düşüyor.
Özellikle medya ne yazık ki, siyasi gerginliklerden başını kaldırıp, geleceğimizi ilgilendiren çevre sorunlarına, iş kazalarına, imar meselelerine yeterince bakmıyor, bakamıyor.
Uzun süredir bir sivil toplum hareketi olarak iş kazaları konusunda çaba harcayan Adalet Arayana Destek Grubu'ndan mail alıyorum. Ama ne zaman onların çığlığını yazmaya karar verdiysem, araya siyasi bir gerginlik girdi ve erteledim.
Duyulur muydu bilmiyorum ama sadece son bir yılda 1235 işçinin yaşamını yitirmesi gerçekten çok üzücü. En son 10 Mayıs'ta, yani birkaç gün önce Adalet Arayana Destek Grubu, "İş Cinayetleri Almanağı 2013" isimli bir çalışma gönderdi. Deyim yerindeyse bir "imdat" çığlığı bu. Ailelerin, yani yakınlarını iş kazalarında kaybedenlerin şu tespiti anlamlı: "Bizler, iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin adalet arayan yakınlarıyız. Başına gelmedikçe, ateş kendi ocağına düşmedikçe, ülkemizde her gün 5 ila 8 işçinin hayatını kaybettiği gerçeğinin maalesef farkında olmuyor insan. Sevdiğinin, canının ciğerinin ekmek parası peşindeyken hayatını kaybetmesinin kederini, acısını, öfkesini tahmin de tahayyül de edemiyor. İş cinayetlerinin 'kaza' olarak nitelenmesinin, ölümlerin 'kader' denilerek kaçınılmaz ve önlenemez addedilmesinin insanı nasıl yaralayacağını düşünemiyor."
Ve şu çağrılarına da katılmamak mümkün değil: "Gidenler geri gelir mi? Gelmez. Lakin kaybettiklerimize saygımızın, ekmeği için çalışmaya devam eden işçi kardeşlerimize karşı duyduğumuz sorumluluk hissimizin gereğidir adalet mücadelemiz. Başka canlar yanmasın, başka iş cinayetleri olmasın ve kaybettiklerimiz unutulmasın diye her ayın ilk pazar günü Vicdan ve Adalet Nöbeti tutarak, her iş cinayeti davasını 'sahiplenerek', 'kendimizin sayarak' duruşmaları birlikte takip ediyor, suskunlaşmış vicdanları harekete geçirmek ve adalet için mücadele ediyoruz."
Dünyada iş kazalarını aza indirmeyi başarmış ülkeler var. Tabii kömür ocakları doğası gereği riski yüksek alanlardır. Dünyada çok daha büyük maden kazaları örneği yaşandı.
Kimse kömür üretiminden vazgeçmedi ama giderek bu kazalar daha az yaşanır oldu.
Dünyada denetimleri artırıp ihmalleri de aza indiren ülkeler var. Biz de başarabiliriz.
İşe, kaybettiklerimizi unutmamak ve yeni ölümleri engellemek için ilk adım olarak tüm dünyada olduğu gibi 28 Nisan'ı anma ve yas günü ilan etmekle başlayabiliriz.
"Deprem değil bina öldürür" misali Soma'da da büyük olasılıkla kömür ocağı değil, ihmal ve hata ölüm getirdi. Ne kadar doğrudur bilmiyorum ama Soma'daki faciada ölen işçilerden birinin "Bu trafo ve kablolar değişmeli" dediği halde önlem alınmadığı söyleniyor.
Soma'da yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, tüm Türkiye'ye de başsağlığı diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019