Mahmut ÖVÜR
Siyasette ilginç bir viraja girildi. AK Parti, 14 yıldır iktidarda olmasına ve daha sert virajlarla karşılaşmasına rağmen bu kez de kendi iç virajını sessiz sedasız atlattı. Ama aynı şeyi muhalefet için söylemek zor. Bırakın viraj almayı, muhalefet önündeki duble yolda bile yol alamıyor.
Ülkenin içinden geçtiği bu zor zamanlarda CHP'nin hangi noktaya getirildiğine bir bakın.Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet'i kuran koca partiyi "küfür partisi" haline getirdi.
HDP'nin durumu CHP'den de beter ve çukurda. 7 Haziran'da önüne açılan düzTürkiyelileşme yolunda yürümek yerine dağları ve çukurları seçti. Virajı şiddetle almaya kalkınca da uçuruma yuvarlandı.
En büyük zararı da Kürtlere verdi.
Gözlerin üzerinde olduğu MHP'ye gelince...
Türkiye'ye yönelik küresel büyük oyun kurucular MHP'nin peşini hiç bırakmadı. Geçmişi bir yana bırakıyorum, sadece son 5 yılda kimi zaman kasetle sıkıştırdılar, kimi zaman 17-25 Aralık'taki gibi kapsama alanına aldılar, kimi zaman da şimdi olduğu gibi iç muhalefet üzerinden MHP'ye el attılar.
Bu durum, samimi parti içi muhalefetin şansızlığı ama iş orayı çoktan aştı ve MHP büyük bir virajın eşiğine geldi. Bu açıdan önceki gün yani 24 Mayıs 2016 tarihi bir dönüm noktası oldu. Bir tek güne sığdırılanlara bakın. Türkiye, Başbakan Binali Yıldırım'ın kurduğu 65. Hükümet'le tanıştı. Hükümet programı okundu. AK Parti yeni Merkez Yürütme Kurulu açıklandı. Ve siyasette taşların yerinden oynamasına yol açan MHP'yle ilgili Yargıtay kararı geldi.
Taşları oynatacak diyoruz çünkü bu karar, sadece MHP yönetimiyle 4'lü muhalif aktörlerin geleceğiyle değil, aynı zamanda önümüzdeki süreçte yeni bir seçimin kapısını da aralayacak gelişmelerle de yakından ilgili.
Çünkü sıkışan sadece MHP değil, yeni anayasa ve siyasal sistem nedeniyle Türkiye de derin bir sıkışma yaşıyor. İki seçenek var; ya uzlaşmayla mevcut ucube sistem "partili cumhurbaşkanlığı" çözümünü üretecek ya da yeni anayasa ve siyasal sistem değişikliği için topluma gidilecek.
Yargıtay'ın MHP kararıyla ikinci olasılık daha güçlü görünüyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bunu gördüğü için grupta, AK Parti'ye kapıları kapadı. Başkanlık veya partili cumhurbaşkanlığına açık olmadığını belirterek 7 Haziran öncesi pozisyonuna geri döndü.
Sistemin önünü meclis yoluyla açma şansı kalmadı.
Bahçeli'nin bu hamlesi Yargıtay'ın kararıyla da örtüşüyor. Yargıtay'ın kararından sonra hızla harekete geçen Bahçeli, "hodri meydan" diyerek 10 Temmuz'da MHP olağanüstü kurultayının yapılacağını açıkladı.
Eli güçlenmişti çünkü 4'lü muhalif grup ölümcül bir hata yapmıştı. Meral Akşener'in 3 arkadaşını ekarte edip, meydanda kalmasının ardından Koray Aydın'ın Akşener'in Paralel Yapı'yla ilişkisini seslendirmesi Bahçeli için bulunmaz fırsattı.
Bahçeli, muhaliflerin en büyük silahı "AK Parti'ye destek veriyor" kartını da boşa çıkartınca, rahat bir nefes aldı ve kurultay kararı vererek onları kendi oyun sahasına gelmek zorunda bıraktı.
Kara kara düşünme sırası şimdi muhalefette.
Ayrıca Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ ve Koray Aydın arasında bir mutabakat da yok. Kimin ne kadar oy alacağı da meçhul.
Daha ilginci önce talep ettikleri kurultayın Bahçeli eliyle yapılmasına karşı çıkmaları...
Onlara göre "Bahçeli istifa etmeli" çünkü oraya gidildiğinde "Kongre tüzük gereği yasal olarak yapılamaz" korkusu yaşanıyor.
Bu sürece bir dış müdahale olur mu bilemem ama siyaset mühendislikleriyle partiler dizayn edilmeye kalkılınca Bizans oyunları da kaçınılmaz oluyor.
Bahçeli bu kez de virajı alacak görünüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019