Mehmet TIRAŞ
Türkiye İstatistik Kurumunun(TÜİK) her ayın 3’ünde açıkladığı aylık ve yıllık enflasyon rakamları son beş yıldır, ülkenin siyasi gündeminin değişmez tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’in kapısına dayanarak TÜİK’in gerçek enflasyon rakamlarını açıklamadığını ifşa etmesi,toplumun örgütlü ve dar gelirli kesimlerinde ciddi bir kitlesel karşılık buldu..
Emekliler,sivil toplum örgütleri,memur ve işçi sendikaları tarafından,TÜİK’e olan tepkiler dalga dalga yayıldı ve her ay TÜİK’in önünde protesto eylemleri yapmaya başladılar.
Nasıl tepki göstermesinler!.
TÜİK’in son 7 yılda 6 defa başkanı şahsım devletin sahibi tarafından değiştirildi..
Değiştirilme gerekçeleri ise Saray’ın istediği gerçek olmayan rakamlara kısmen direnmeleri.
Kim diyor bunu, görevden alınan TÜİK başkanları..
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının toplumda hiçbir karşılığı yok ama yapılan zamlarda var.
Geçinemeyen kitlelerin cebinden zorla para çalınıyor.
Çünkü…
13 milyon emeklinin ve 5 milyon kamuda çalışanın alım gücünün TÜİK’in açıkladığı rakamlar belirliyor.
Ama…
TÜİK Açıkladığı enflasyon rakamları ile bağımsız kuruluşların açıkladığı enflasyon rakamları arasında tam bir uçurum var.
TÜİK Haziran ayı enflasyon rakamını 4.94,yıllık enflasyon rakamını da yüzde 78.62 açıklarken..
Enflasyon Araştırma Grubu(ENAG) göre ise Haziran ayı enflasyon rakamı yüzde 8.3,yıllık enflasyon rakamı ise yüzde 175.55 olarak açıkladı.
DİSK ve İstanbul Ticaret Odasının(İTO) açıkladığı enflasyon verileri de ENAG’ın enflasyon rakamlarına yakın çıkıyor.
Böyle olunca…
TÜİK’in açıkladığı rakamlara da kimse inanmıyor…
Vatandaş için inanılır veri, cüzdanında ki para ile pazarda ve marketteki etiket fiyatları…
Asrın reisi 4 yılda 3 defa Merkez bankasının başkanını değiştirirken, görevden aldığı Merkez Bankası başkanları için laf dinlemiyorlar demişti.
Hazineden ve maliyeden sorumlu Bakan Nurettin Nebati’nin medyaya düşen bir açıklaması olayın vahametini gösteriyordu; “enflasyonu kontrol altına almak için Merkez Bankasını devre dışı bıraktık” diyordu.
Halbuki Merkez bankasının 4.maddesi, Merkez bankasının aslı görevini şöyle tarif ediyor: “Fiyat istikrarını sağlamak.Gelir dağılımının bozulmasını önlemek, yıllık enflasyon tahmininde bulunmak. Kamuoyuna enflasyonda hedef belirlemek,topluma yön verme konusu görevleri arasında” demekte…
Merkez bankasının devre dışı kaldığı bir ülke de enflasyonla nasıl baş edecek, fiyat istikrarını nasıl sağlayacaksınız?
Görüldüğü gibi Erdoğan’ın iki dudağının arasından çıkacak bir sözle kurumlar ve kurallar devre dışı kalıyor.
Kurumlara olan güvensizliğin sebebi nereden geliyor?
Hukuktan uzaklaşmaktan.
Hukuktan uzaklaşınca ortaya keyfi uygulama çıkıyor ve anayasa bay pas ediliyor.
Denetim ve saydamlık yargı ve muhalefet tarafından yapılamayınca..
Devletin bütün kurumları da inandırıcılığını yitiriyor..
Hatta o kurumlar doğru da söylese kimse inanmıyor.
Hukuk bir kurallar silsilesidir.
İktidar hukuktan uzaklaştıkça devletin tüm kurumlarına karşı toplumun her kesiminde çok büyük bir güvensizlik var..
Bu sadece TÜİK’e değil..
Topluma adalet dağıtacak olan yargıya olan güven yüzde 30’larda seyrediyor,bunu Yüksek yargı kurumlarının başında ki kişiler dile getiriyor.
Yargıyı muktedir ve küçük ortağı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanıyor.
HSK, Anayasa Mahkemesinin kararlarını uygulamayan 4 hâkimin yargılanmayacağına karar veriyor..
Anayasa Mahkemesinin kararlarına direnen savcı ve hâkimler terfi ettiriliyor.
RTÜK ise iktidar tarafından muhalif medyaya karşı “bir sansür ve baskı aracına” dönüşmüş durumda.
RTÜK, ana muhalefet partisinin konuşmasını haber yaptı diye, muhalif televizyon kanallarına ceza kesmesi, ekran karartması tam bir deli saçması.
RTÜK, muhalif medyanın ensesinde boz pişirirken, yandaş besleme basına bugüne kadar ciddi bir ceza vermemesi, bu kurumun objektif olmadığını ortaya koymuyor mu?
Ya, Yüksek Seçim Kurulunun(YSK) İstanbul büyük şehir Belediye başkanlık seçimlerini iptal etmesi, kurumun saygınlığına gölge düşürürken..
YSK’da iktidarın talimatı ile “milli irade gaspı” yapan bir mahkemeye dönüştü.
Hani sandık demokrasinin namusuydu?
Görüldüğü gibi sadece TÜİK’e değil devletin tüm kurumlarına olan güven yerlerde sürünüyor.
Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli denilen “ucube sistem” beş yıl içinde çöktü ve bir tane toplumsal sorunu çözemedi.
Kusura bakmasın partili Cumhurbaşkanı ama bu saatten sonra “ağzı ile kuş tutsa” inandırıcı olamaz.
Tek yapacağı iş, ekonomik krizi ve hukuksuzluğu ortadan kaldıracak topluma güven ve huzur getirecek olan, erken seçim kararını almaktır.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025