Mehmet TIRAŞ
Erken seçimi nereden çıkartınız diyebilirsiniz.
Bu bir tahminin ötesinde bir okuma olarak ta algılayın veya öngörü olarak ta değerlendirebilirsiniz karar sizin ama komplo teorisi değil,olayların ve sorunların getirdiği süreç.
İsterseniz bunu nasıl gerekçelendiriyorum ona gireyim..
Başbakan Gezi direnişi ve Suriye iç savaşından sonra hiçbir öngörüsünün tutmadığı gibi siyasal yaşamının da en zor günlerini geçiriyor.Belki de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınma sürecinden daha zor bir süreci yaşıyor Erdoğan.
Mısırda Mursi’ye yapılan askeri darbenin aynısını kendisine de yapılacağının işaretlerini veriyordu Gezi direnişini bir metafor olarak kullanarak; kendisine karşı bir askeri darbe planlarının olduğunu söylüyordu ama en sonunda;12 Temmuz 2013 tarihinde Bingöl havalanın açılışında bunu yüksek sesle dillendirdi;”Bize karşı askeri darbe yapmak istiyorlar” dedi.
Mısırdaki askeri darbe önlenebilirdi;eğer Mursi muhalefetle diyaloga geçip erken seçim kararı alsaydı,bu tez darbe karşıtlarının ortaya sürdüğü demokratik bir tez,Erdoğan’ın da içte ve dışta sıkıntısını giderecek olan erken seçim kafasın yatmış gibi gözüküyor.
Şunu açıkça söyleyelim Başbakan uluslar arası arenada çok zor durumda dış politikası yerle bir olmuş vaziyette.
Suriye de Esat’ın uzaklaştırılması için Sünni ittifak yaptığı Suudi Arabistan ve Katar, Mısırda ki askeri darbeyi açıkça desteklemekle kalmadılar;darbe yapan askerlere ekonomik sıkıntısını gidermek için 8 milyar dolar acil yardım kararı aldılar.
ABD ve AB üyesi ülkelerde Mısırda ki askeri darbeye mesafeli durması ve fuli görüşler açıklaması bir yerde askeri darbeye destek olarak algılandı.Çünkü Mursi muhalefeti yok sayıp din referanslı politikalar izlemeye başladı.
ABD, Gezi Direnişinde Erdoğan’ın öve öve bitirmediği polisin şiddetine çok sert açıklamalarda bulundu ve bu orantısız şiddetin demokrasilerde kabullenilemeyeceğini; insanların gösteri, yürüyüş ve ifade özgürlük hakkı vardır,diye net bir tavır aldı,hatta 19 defa açıklama geldi Beyaz saray sözcüsünden Erdoğan hükümetine.Fakat Erdoğan Avrupa Parlamentosunun aldığı karara restini çekerken,ABD’nin tepkisini duymazlıktan geldi.
Gezi direnişi üzerinden polisin göstericilere uyguladığı şiddeti,biber gaz ve tazyikli su uygulaması Avrupa Parlamentosuna karar aldırmaya zorladı,kararda;:”Başbakan ülkesini AB içerisinde görmek istiyorsa,dini otoriterleşmeye,özel hayata müdahale ve basın Özgürlüğü konusunda kabullenilemez” diye çok sert tepki gösterdi
Bir başka açıklama ise Birleşmiş Milletler Örgütü(BMÖ) den geldi, Gezi direnişçilerine polisin uyguladığı şiddeti kınadı ve endişeliyiz,diye.
Dünya medyasının önde gelen televizyon kanalları ve gazeteleri Gezi olaylarını canlı olarak Taksim meydanından birinci haber olarak verirken,gazetelerde manşetten verriyor,Erdoğan seçilmiş sultan gibi hareket etmeye başladı,bu haberler çok büyük yankı yaptı yeryüzünde.
Sınır komşularımızla yaşadığımız sorunları ise hiç konuşmaya gerek yok, selamımızı alan bile yok.Bir tek Kuzey bölgesel Kürt yönetimin dışında hiçbir komşu ülkeyle sıcak temasımız yok gibi bir şey.
İçeriden ise Başbakan Gezi direnişiyle rüyasında görse inanmayacağı bir öfke patlamasının halk ayaklanmasına dönüşmesi ve 2.5 milyon insanın her akşam sokaklara dökülmesi ve eylemlerin süreklilik arz ederek sürmesi ise;Erdoğan’a neredeyse cinnet geçittirdi. Direniş sürecinde 5 kişinin polis şiddetiyle ölmesi 9 kişinin kör olması,tutuklamalar ve göz altıların hala sürmesi,ülke içinde büyük yarılmalara ve kamplaşmalara neden oldu.
Gelinen süreci,olayları ve sorunları bir arada değerlendirdiğimiz de; AKP’nin büyük bir tıkanma içine girdiği yeni bir anayasa konusunda da istenilen yolun alınmaması,erken seçim kararının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
Erdoğan’ın içte ve dışta güven tazelemesi ve elinin güçlendirmesinin tek çıkış yolu erken seçim gözüküyor.
Bu kadar içte ve dışta izolasyona tutulmuş,sadece yüzde 50’nin oyunu aldım, sandıkla geldim sandıkla da giderim,demesinin hiçbir geçerliliği yok çünkü;demokratikleşme konusunda hiçbir adım atmıyor; darbelerden yakınıyor ama darbe anayasasıyla ülkeyi yönetiyor,darbelerin kurumlarını da savunur hala geldi;YÖK ve MGK’nu gibi kurumları çağsal toplumların kurumu gibi gösteriyor.
Nasıl olsa devleti ben ele geçirdim bu kurumların başına da benim adamlarımı getiririm,mantığıyla hareket ediyor.
Çıkış yolu olarak Başbakanın erken seçim kararı almaktan başka bir yolu gözükmüyor. Bu nasıl olacak derseniz?
2014 yılın mart ayında yapılacak yerel seçimlerin tarihini tahmini olarak 2013 kasım ayına çekip erken genel seçimle birleştirmesi kaçınılmaz,başka hiçbir alternatifi yok.
Bu seçimlerden zaferler çıkarsa üzerindeki dış baskıları ve içerideki gösterileri kısmi olarak püskürtmüş olup meşru alanını genişletmiş olacak ama; eğer ciddi ve inandırıcı Batı standartlarında bir demokratikleşmeyi hayata geçiremezse inandırıcı olamaz sorunlarda katmerleşerek devam eder.
Çünkü Erdoğan artık uluslar arası arenada ve demokratik dünya kamuoyunda Mursi gibi yorumlanıyor ve algılanıyor.
Özgürlükleri din ve mezhep üzerinden okuduğu hatta uygulamaya bile geçmenin koşullarını yaratmaya çalıştığını bilmeyen yok gibi.
Basının üzerindeki baskısı askeri darbeleri aratmayacak kadar ilerlediği hatta faşistçe baskılar yaptığı yüksek sesle dillendiriliyor.Haklılarda..Muhalif olan gazetecileri ve yazarları Erdoğan işlerinden kovdurduğu gibi, hiçbir gazete patronu Erdoğan’ın işten attırdığı gazetecilere ve yazarlara iş vermiyor,televizyon kanallarına da çıkartmıyorlar.
Gösteri ve yürüyüş hakları konusunda sınıfta kaldı Gezi direnişinde verdiği sınav karnesine kırık olarak kaydedildi.
Özel hayata müdahalesi ayyuka çıktı,hele alkol konusunda konuşmaları ve sosyal hayatı din ve mezhep üzerinden zapturapt altına almaya kalkması kabullenilir bir şey değil.
İçte ver dışta siyaseten tıkanmasında ne kadar komplo teorileri üretse de Başbakan; tüm yaşadığı sorunları kendisi yarattı;tek din demesi,dindar nesil yetiştireceğim,neslimizi bozdular,kürtaj yasağı,idamı toplum talep ediyor,Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu,yargıya talimat verdim,Dolma bahçe sarayındaki ofisimden bakıyorum Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetinden rahatsız olduğunu söylemesi,alkol konusunda aksıran tıksırana kadar içiyorlar,içkini evinde iç,iki ayyaşın çıkarttığı yasa demesi ve bu yaysa din ile karşılık vermesini dış ve iç güçler mi söyletti.
Gezi direnişi sürecini iyi yönetemedi Başbakan;yatıştırıcı olacağı yerde gerdi ve tahrik etti; hele ben yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyorum demesi,polisin şiddetinden kaçarak camiye sığınan direnişçiler için,camide içki içtiler diyerek toplumun dini duygularıyla oynaması ve yalan söylemesi;beş ilde milli iradeye saygı mitingleriyle gövde gösterisiyle tam bir meydan okumaydı muhalefete.
Diktatörlerde muhaliflere karşı meydanlara binlerce insanları topladı ama sorunları çözemedi.Çözemediği gibi görevlerinin başında da kalamadılar.
Başbakan şuan da delidumrul rolüne soyunmuş gibi her önüne gelene içte ve dışta kılıç sallıyor.
Erken seçim hem ülke için hem de sorunların barışçıl çözümü konusunda önemli bir demokratik katkı sunacaktır.
Erken seçim demokrasilerde çok sık baş vurulan bir yöntemdir,herkes sandıkta boyunun ölçüsünü de alır ama sandıktan çıkanda; demokrasinin kuvvetler ayrılığına uyacak sandık sonucu kadar.Muhalefeti iktidar kadar meşru görecek ve bir de demokrasilerde medya dördüncü kuvvettir,bunu da bir tarafa yazacak.
Şuan izlenen siyasetin normal mecrasında akmadığı için erken seçimin kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz, gerisini olaylar ve koşullar tayin edecek yaşayıp göreceğiz.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025