Mehmet TIRAŞ
Ülke gündemi 30 Mart seçim sonuçlarının bitmesiyle Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlendi.Cumhurbaşkanlığı seçimleri siyasal tarihimizde hep sorunlu olmuştur.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa halk kendi cumhurbaşkanını seçecek..
Darbeci Kenan Evren’i de halk seçmişti ama tuhaf bir seçim sonucuydu bu, hem 82 anayasasını referandumu yapılmış hem de muhalefeti olmayan bir cumhurbaşkanı seçimi yapılmıştı..
Anayasaya ve Kenan Evren’e evet demenin yasal hayır demenin de suç sayıldığı bir süreçti o dönem.
Erdoğan’da Kenan Evren’e biçilmiş anayasayla Cumhurbaşkanlığı seçimine gitmeye çok iştahlı..
Nasıl iştihalı olmasın, nasıl olsa bu yasalar beni iktidara getirdi tüm yetkileri de bana veriyor mantığıyla,darbecilerin anayasasının ruhuna ve kurumlarına dokunmadan ülkeyi yönetiyor.
Hızla tek adam olma yolunda ilerliyor.
Mehmet Altan’ın tanımıyla İslami Kenan Evrenleşme yolunda.
Başbakan Erdoğan resmen Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklamasa da, AKP’nin adayı olacağı kendi partisinin kurmayları ve havuz medyasının tetikçi yazarları ballandıra ballandıra yazıp çiziyorlar.
Fakat burada can alıcı sorun peki diyelim ki Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi, Türkiye bir hukuk devleti mi olacak?Halkın yüzde 55’nin karşı çıktığı değil nefret ettiği bir kişi Çankaya köşkünde nasıl rahat oturacak?
Bu kadar yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan yargıdan aklanmadan nasıl cesaret ediyor cumhurbaşkanlığına Erdoğan?Ailece yolsuzluk ve rüşvetle suçlanıyor hem de!.
Başbakan kendi aleyhinde çıkan hiçbir yargı kararını tanımıyor ve sandıktan aldığı başarının yargı kararlarını etkisiz hale getirdiğini savunuyor.
Sandıktan aldığı yüzde 45 oyun yolsuzlukları da bertaraf ettiğini dile getiriyor..Suç, sandıkla değil yargıyla bertaraf olur.
25 Aralık’ta yargıya yaptığı darbeyle tahliye ettirdikleri rüşvet ve yolsuzlukların baş aktörlerinden biri olan kişi havuz medyasının kanallarında milli kahraman gibi boy gösteriyor, açıklamalar yapıyor röportajlar veriyor, dört balkanın düşmesine neden olan,Rıza Zarraf’ın açıklamaları dikkat çekici..
Rıza zarraf yılda 200 ton altın ihraç eden sözde bir iş adamı..
Rıza Zarraf ”ben Türkiye’nin cari açığını yüzde 15’e düşürdüm “ diyor.
Peki bu rüşvetçi iş adamı bu kadar Türkiye ekonomisinde etkili biri ise, ne kadar vergi vermiş bir de onu açıklasın,bunu sormak vergi veren vatandaşların hakkı değil mi?Rüşvetçi iş adamıyla mülakat yapan tetikçi gazeteciler bu soruyu sormuyorlar.
Vergi vermesi önemli değil bu şahsın, Erdoğan ’hayır sever bir iş adamı” dediği yerde vergi mi sorulur.
Bizde vergi çok önemli bir konu olsa yolsuzluk ve rüşvet bu kadar gündemi işgal eder mi?
Yolsuzluk ve rüşvetin içinde yer alanların tırstığı iki kavram vardır bunun birisi kayıt dışı ekonomi ile mücadele, diğeri ise hukukla da denetim altına almaktır.
Bu iki kavram bizde neredeyse işlemez bir durumda.
Bilmem fark ediliyor mu,Milli irade ile yatıp kalkanlar nedense ,sanki AKP’nin iktidarında 12 yılda 12 bin 350 işçi iş kazlarında ölmemiş,Roboski katliamı olmamış,yolsuzluklar ve rüşvete bulaşmamış bir tane kamu ihalesi yapılmamış her şey süt liman.
Yolsuzlukları ve rüşveti unutturmak, yargıda yaptıkları darbelere bir de Anayasa Mahkemesini de etkisiz hale getirmek için onu da paralel devlet sepetinin içine koyarak etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar..
Çünkü AYM’nin son HSYK kararlarını kısmi olarak iptal etmesi ve anayasaya aykırı bulması,twetter’a getirilen yasakları kaldırması ,Başbakanı ve onun tetikçi esnaf takımı yazarlarını çileden çıkarttı..
Bir efsane söz vardır bizde, şu okullar olmasa Milli Eğitim ne güzel idare edilir,diye.
Erdoğan ve havuzdan nemalananlar da şu yargı,muhalif medya olmasa ülkeyi ne güzel yönetiriz,Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de rahat alırız gibi bir hal ve duygu içerisinde hareket ediyorlar.
Dikkat ederseniz, havuz medyasından beslenen yazarlar koro halinde köşelerinde ve çıktıkları televizyon kanallarında, AKP’nin 30 mart seçim başarısını kendilerinin düşünceleriymiş gibi anlatmaları ve yazmaları yok mu,insan gülmeden kendini alamıyor.
Şimdi de düşünsel derinliği olmayan yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden Ankara talimatlı yazılara başladılar ama hukuk,yargı ve medya özgürlüğünden ise yeminli gibi bir çift söz etmiyorlar.
Ama bu kış biter yaz gelir,acaba AKP’nin iktidarının sonlanacağı bir gün olacak, bu yazar geçinen tetikçiler ne yazacaklar çok merak ediyoruz. Bunun üzerinde çok sık durduğumun farkındayım,bu köşeyi takip edenler hatırlayacaklardır.
Eli kalem tutan bir insan siyasette ikbal arayarak,güce hizmet eden, patronlarının karını düşünenler nasıl bir düşünce adamı olur, yolsuzlukları ve rüşveti görmezden gelmeleri; Cumhurbaşkanlığını Erdoğan alırsa ülke çoğulcu katılımcı bir demokrasiye mi geçecek?
Yazıyı temel hak ve özgürlükler açısından can alıcı bir soruyla bağlayalım,Cumhurbaşkanlığı seçimleri yolsuzlukları ve rüşveti yargısız nasıl aklayacak?Cumhurbaşkanı hukuk devletinin,bağımsız ve tarafsız yargının yerini mi dolduracak?
Not:Çok sevdiğim Kolombiyalı uzun yıllardır Meksika da yaşayan Nobel ödüllü yazar Gabriel Garcia Marguez 87 yaşında geçen hafta Mexico City’de hayata gözlerini yumdu.Ben iki kitabını okumuştum yazarın birisi dünyanın en iyi yüz eserleri arasında gösterilen ”Yüz yıllık yalnızlık ve diğeri de ,benim hüzünlü orospularım.” Ölüm üzerin şöyle demişti yazar:”Her kişi kendi ölümünün ustasıdır ve zamanı geldiğinde tek yapabileceğimiz onun acı korkusunu yaşamadan ölmesine yardımcı olmaktır.”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025