Mehmet TIRAŞ
Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklaması ne kadar ters köşe olacaksınız dese de sürpriz olmadı..
Sürpriz olmayan ise, görgüsüzce şaşalı bir şekilde Erdoğan’ın adaylığının tamamen şova dayalı bir gösteriye dönüşülerek tanıtılmasıydı..Birde kendine muhalif olan gazetelerin ve televizyon kanallarına akredite uygulanması olması idi;Erdoğan’ın bu tutumu askeri dönemleri çağrıştıran hatta aratan bir yaklaşımdı.
Tanıtmanın ötesinde AKP’e medyası Erdoğan’ı seçimi kazanmış bir cumhurbaşkanı olarak kamuoyuna sundu..
Hele slayt gösterisine ne demeli Erdoğan’ın çocukluğundan siyasi yaşamına ve bugüne gelişini tam bir gösteriye dönüşmesi;böylesi tanıtımlar adaylardan çok kazanmışlar için yapılır bizim bildiğimiz..
Erdoğan’ı başta yandaş medyası ve dalkavuk kesimi Erdoğan’ı seçimin kesin galibi ilan ediyorlar ve rakamlar vererek ilk turda yüzde 53 veya 55 ile kazanır diye..
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklamasının ardından konuşması ise bir duygu sömürüsü ve acındırma edebiyatının yanında,geçmişte parlamentonun almış olduğu karaları karalaması parlamenter sisteme yönelik bir saldırıydı..
Erdoğan’ın dikkat çekici konuşmasını 2 Temmuz 2014 tarihinde Hürriyet Gazetesinden Sedat Ergin yakalamış köşesinde benim medyayı taradığım yazarlar içersinde..
Bakın Erdoğan kendisinin de oy vererek seçtiği Cumhurbaşkanı da dahil geçmişte seçilen bütün Cumhurbaşkanlarını ”Karanlık dönem” diye tanımlarken, buna Abdullah Gül dönemini de katarak kendinle çelişmesi ayrı bir tezat oluşturuyordu.
Ve halk oyu ile bu karanlık döneme son vereceğiz diyerek kendinin seçilmemesi karşısında ne diyecek bu da ayrı bir endişe olarak zihnimizde soru işaret olarak duruyor.
Gerçi başbakanın geçmişte parlamento için söylediği olumsuz ilk söz bu değil,hatırlanırsa alkol yasasının düzenlenmesi karşısında kendi önerilerini eleştiren muhalefete, iki ayyaşın geçmişte çıkarttığı yasalara mı, yoksa yüce dinimizin emrine mi inanacaksınız diyerek,parlamenter sisteme inanmadığının işaretlerini önceden de vermişti.
Başbakanın havuz medyası şimdiden Erdoğan’ı aday değil de, seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak kamuoyuna baskı kurarak bir algı operasyonu yaratarak yarış içerisinde devam ediyorlar..
Ortada bir soru var gerçi anayasal bir zorunluluğu yok Erdoğan’ın Başbakanlıktan istifa etmesi ama siyasi etik olarak Erdoğan bu kadar kendinden emin ise neden Başbakanlıktan istifa ederek, rakipleriyle eşit şartlarda yarışmayı göze almıyor?
Biz Erdoğan’ın adaylık tanıtımında yaptığı dikkat çeken konuşmasına dönelim.
Erdoğan:”ben seçildiğim de 76 milyonun Cumhurbaşkanı olacağımdan kimsenin endişesi olmasın dedi..”
Peki geçmişte Erdoğan’ın ayrıştırdığı mezhep,din,ırk boyutunda aşağıladığı kesimlere söylediği sözleri ve yargı kararlarını tanımamasını nereye koyacağız, bunları başlıklar altında kısaca hatırlatalım.
“2011 yılın da yapılan genel seçimlerde tam 7 ilde Kılçdaroğlu’nun mezhebine vurgu yaparak Kılçdaroğlu Alevi ama Aleviyim diyemiyor diyerek, meydanlarda binlerce insana Kılıçdsaroğlu’nu yuhalatmadı mı?”
“Reyhanlı da bombalı saldırı da ölenler için, benim Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu demedi mi?”
“Gezi direniş olaylarında evinden ekmek almaya giden ve polis kurşunuyla ölen 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın annesini meydanlarda yuhalatıp, çocuk yaşta olan bir çocuğu ortada yargı kararı olmamasına rağmen terörist ilan etmedi mi?”
“Alevi kesimini kastederek biz Ali denilmesinden alınmıyoruz da onlar neden Ömer denilmesinden alınıyor demesi endişe yaratmaz mı?”
“Alevi kesiminin kutsal mekanı olan Cem evlerini tanımayarak Caminin dışında başka bir ibadet yeri olarak kabul edemeyiz demeniz, sayıları 20 milyonu bulan bir kitlenin nasıl Cumhurbaşkanı olacaksınız?”
“Bizim neslimizi bozdular dindar nesil yetiştireceğiz deme dimi?”
“Gezi olaylarında muhalefeti rejim karşıtı görüp bize oy veren yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyoruz diyerek muhalif olanlara tehdit savurmanız, toplumu kucaklayan bir söz mi ki,toplumun farklı kesimleri sizden endişe duymasın?”
“Sizi eleştiren iş çevrelerini tehdit etmediniz mi,bir taraf olan bertaraf olur diyerek bu sözlerinizden nasıl korkmasınlar?”
“Gezicilere otelinin kapısını açtığı için Koç grubuna mali polis eskortuyla vergi operasyonu yapmadınız mı,bu tehditleriniz toplumda unutuldu mu ki endişeli olmasınlar.”
Medya üzerindeki baskınız,düşünce ve ifade özgürlüğünü din,mezhep ve çoğunluk üzerinden yorumlamanız, toplumda ve dış dünya da endişeyle izlenmiyor mu,eleştirilmiyor mu?
“Roboski de 34 Kürt vatandaşınızı askeri savaş uçaklarıyla bombaladınız,bu katliamın aydınlatılmasını isteyenlere tutturmuşlar bir Roboski,her kürtaj bir roboski demeniz,tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağınıza güvence olur mu?”
“Kendine oy vermeyen 2.5 milyon Kürt seçmen için onlara Zerdüşt diyen kimdi?”
“Soma’da 301 işçinin katliamını protesto eden vatandaşa gel buraya İsrail dölü deyip,tokat atıp Başbakanı yuhalarsan tokadı da yersin diyen siz değimliydiniz?”
Başbakan Erdoğan’ın ben değiştim Milli Görüş Gömleğini çıkartıp sözünden sonra,nasıl Erbakan’ın fabrika ayarlarına geri döndüğünü hatırlayalım.
Gelelim Erdoğan’ın yargı kararlarını tanımamasına..
“17 ve 25 Aralık’ta oğlunun ve yakınlarının da bulunduğu rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan gözaltına alınmasını nasıl yargıya darbe yaparak engellediği, yargıçların yerlerini değiştirerek hırsızları tahliye ettirdiği,operasyonları durdurarak yargıya müdahale etmesi hukuk devletini iğdiş etmedi mi?”
“Yargı kararlarını tanımayan bir Başbakanın, Cumhurbaşkanlığından toplumun farklı kesimleri nasıl endişe duymasınlar?”
“Başbakanlık binasının inşaatının durdurulması konusunda yargı kararına ,ey yargı gücün yetiyorsa gel yık demeniz,tarafsız olmayacağınızın itirafı değil mi?”
Erdoğan benim ağzımdan çıkan her söz kanundur zihniyetiyle olayları ve sorunları böyle yorumlanmasını istemiyor mu,yargı kararlarına ve muhalefete bakışıyla!.
“Anayasa Mahkemesinin tweter ve Yutuop yasağını ve bazı HSYK düzenlemelerini iptal etmesine karşı çıkıp,AYM başkanına cüppeni çıkarta siyaset gir demeniz,Çankaya da tarafsız olacağınızın güvencesi olabilir mi?”
Yargı kararlarını kendi düşüncesi, inancına ve mezhebine göre yorumlayan bir Cumhurbaşkanının toplumun her kesimini temsil edeceğine kim inanır!.
Başbakan Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa objektif olamaz, olamayacağı için kain olmaya gerek yok, konuşmaları ve yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
Demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde engel diyerek,yargıyı da yürütmeye bağlayarak bunu kanıtlamıştır Erdoğan.
En önemli soru şu:Başbakan bu kadar yolsuzluk ve rüşvetle suçlanıyor,yargıya bunu taşıyıp aklanmadan bu sorunları sandık yoluyla aklanması mümkün mü?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025