Mehmet TIRAŞ
Bir ülke de medyanın özgür olup-olmasının ne kadar önemli olduğunu bir yorum yazısıyla daha öğrenmiş olduk.
Ben öğrenmiş oldum diyeyim başkalarının haberi var mıydı bilemem.
Öğrendiğimiz olay Türkiye’de yaşanıyor ama konu ABD’de tartışılıyor.
Konu,Suriye iç savaşı ile Türkiye’ye sığınan 2 milyon Suriyeli mültecinin 250 bin çocuğunun hangi dilde eğitim verilmesi.
Bizim Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriyeli çocukların Arapça eğitim almasını istiyor, ABD ise Türkçe verilmesi konusunda ısrarlı,hatta ABD,Türkçe’den başka bir eğitim dili olmaz diyor.
Çelişkiye bakar mısınız?
Konuyu 10 Ocak 2016 tarihli Hürriyet Gazetesinin Washington temsilcisi Tolga Tanış’ın “Arapça mı Türkçe mi” başlıklı yazısından öğreniyoruz.
Konu Ankara-Washington arasında çok yönlü tartışılıyor, hatta iki ülke arasında kökten denilecek kadar görüş ayrılığına düşen bir konu;ABD, Suriye iç savaşından sonra Türkiye’ye iltica eden mültecilerin çocukların eğitiminin Türkçe verilmesini isterken,Erdoğan Arapça verilmesi konusunda ısrar ediyor.
Arapça eğitim verilmesini Suudi Arabistan istiyormuş yani Arapça eğitim talebi Türkiye’nin değil. Türkiye Suriyeli Çocukların Arapça eğitim verilmesi konusunda Suudi Arabistan ile anlaşmaya varmış bile.
Bir hatırlatma yapalım Erdoğan bir Almanya ziyaretinde Alman Başbakanı Markel ile gazetecilerin önünde, diplomaside pek rastlanmayan bir tarzda nezaket dışı; sen benim vatandaşıma Türkçe eğitim vermiyor Almanca eğitim vererek asimile etmeye çalışıyorsun diye efelenmişti. Kendi ülkesinde Suriyeli çocukların Türkçe eğitim almasına karşı çıkıp ,Arapça eğit vermek için ABD ile pazarlık yapıyor Arabistan adına.. Tarihte böyle bir devlet başkanına rastlanmış mı bilemiyoruz, size tuhaf gelmiyor mu bu pazarlık ve rol?
Kendi vatandaşı olan Kürtlerin ana dilde eğitim talebi Erdoğan için bölücülük oluyor ama başka bir ülkeden gelen insanların kendi diliyle eğitimi ise temel hak oluyor, adamın demokratlığına bakın!.
Erdoğan neden Arapça eğitim istiyor da ABD Türkçe peki?
İşte bu sorunun pek detayına değinmemiş yazar özenle yazıyı altını çizerek okudum,bu soru biraz hava da duruyor ve yanıt bekliyor. Medya özgür olmazsa, bu sorunun cevabını da dışarıdan öğreneceğiz gibi geliyor. Ama bu soru da mezhep kokuyor gibi.
Medyanın özgür olmadığı bir ülkede hiçbir olayı adli yolla aydınlatamazsınız, yargının önünü açan da aydınlatan da demokratik ülkelerde özgür medyadır. Dikkat ederseniz bizde her toplu katliamlarda ve kanat önderlerinin cinayetlerine yayın yasağı getirilir Roboski,Suruç,Soma,Ankara katliamları bunun en somut örnekleridir.
Biz tekrar Tanış’ın yazısına dönelim;Suriyeli çocukların Arapça eğitim verilmesine ABD kesinlikle karşı çıkıp Türkçe verilmesi konusunda araştırmalar yapmaya başlamış bile!.
ABD’nin bu konuda çok ciddi çalışmalar içinde olduğunu söylüyor yazar ama çalışmaların hala pazarlık aşamasında olduğunu belirtmiş. Türkiye’ye sığınan Suriyeli Mülteci 250 bin çocuk istenilen düzeyde olmasa da ana dilinde eğitim verilirken,400 bin eğitim çağına gelmiş çocuğun hiç okulla tanışmaması ise tehlikesini içinde taşıyan bir potansiyel olarak sokaklarımızda dolaşıyor. Bu konu Türkiye ile ABD arasında ciddi sıkıntı yaratacak gibi.
ABD, Suriyeli Mültecilerin çocuklarına kesin Arapça eğitimin verilmesinin IŞİD gibi İslami terör örgütleri için, kadrolaşması açısından ileride radikal bir potansiyel oluşturacağına dikkat çekiyor ve Arapça eğitim verilmesine karşı çıkıyor. ABD, ‘Türkçe eğitimin’ Suriyeli çocukların İslami terör örgütlerinin ağına düşmesinin önünü kesme argümanı olarak görüyor.IŞİD gibi dinci terör örgütleri için kadro devşirmesi açısından dil önemli bir iletişim aracı olduğu çok önemli bir faktör.
Türkiye’nin Suriye iç savaşından bu yana Ortadoğu’da izlediği politikası istisnasız mezhepçi; ve Suudi Arabistan endeksli Sünni ittifak yolunda yürüyor, zaman zaman kısa yol değişikliği olsa da..
Ankara’nın son geldiği nokta ‘İsrail -Suudi Arabistan ittifakı’ bir İran karşıtı mezhep politikası olarak karşımıza çıkması tesadüf olamaz,ne dersiniz?
“Çocuk katili İsrail” diyordu Erdoğan,nasıl dost bir devlete dönüştü?
Not: Okur ve dostlarımın dikkatine;17 Ocak 2016 Pazar günü Ankara’da ATO salonunda düzenlenen Kitap Fuarında saat 14’de “Sokak Kitapları Standında” kitaplarımı imzalayacağım.MT.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025