Mehmet TIRAŞ
Dünyada mesleğin, liyakatin ve diplomanın önemsenmediği Türkiye’den başka bir ülke var mıdır acaba?
Medyanın gündemine düşen Vakıfbank yönetim kuruluna atanan dünya ve olimpiyat şampiyonu eski milletvekili güreşçi Hamza Yerlikaya’nın Lise diplomasının bile mahkemelik olduğu haberi çıktı medyada.
Hamza Yerlikaya’yı atayanlar bu haberi yalanlamadı.
Hamza Yerlikaya’nın kaç yerden maaş aldığını bir çırpıda söylemek mümkün değil .
Emekli Milletvekilliği maaşı var ,Cumhurbaşkanlığı danışmanlığından da maaş alıyor,Spor bakanı yardımcılığından da maaşlı ,Devletten şampiyonluk maaşı da alıyor, bir de buna yeni atandığı Vakıfbank yönetim kurulundan maaş alacak tam dört yerden maaş alırken. Vakıfbank yıllık kar oranından yönetim kurulu üyelerine pay ödüyormuş ama ne kadar olduğunu bilmiyoruz.
Dünya ve olimpiyat şampiyonu bu güreşçiyi Güreş federasyon başkanlığına getirirsin kimsenin söyleyecek bir sözü olmaz .Fazlası ile de hakkıdır ve kimsenin de olumsuz bir söz söyleme hakkı yoktur.
Bunu yapmaz da Vakıfbank’ın yönetim kuruluna atarsanız haklı olarak ta insanlar mizah yapar.
Hamza Yerlikaya ‘Vakıfbank’ı kısa sürede kündeye getirirse şaşırmayın. Bu kişi bankamatikten para çekmesini bile bilmiyor gibi geyik yaparlar.’
Bu ülkede dereceli mezun olanlarında içinde olduğu sayıları bir milyonu geçen üniversite mezunu işsizler ordusu var. Bu eğitimli insanlar asgari ücretten bile iş bulamazken, Lise diploması bile olmayan bir kişi dört yerden hem de yüklüce maaş alırsa bunu kimseye anlatamazsınız.
Toplum olarak biz bu diploma tartışmasına yabancı değiliz, diploma tartışması ilkte değil son da olmayacak gibi gözüküyor.
Merak edenler diploma tartışması diye Google den yazsınlar yüzlerce haber karşılarına çıkacak.
Diploma sorulduğunda havuz medyanın tetikçi ve gazeteci geçinen esnaf takımı ve Akp’nin trolleri koro halinde topluca, Hz. Muhammed’in diploması mı vardı diye paylaşım yapıyorlar.
Maalesef ülkeyi yöneten muktedir kadrolaşmada Liyakati değil de sadakat ve biat edenleri göreve getiriyor.
Meslek ve liyakatın devre dışı kaldığı nepotizm üzerinden devlette ciddi bir kadrolaşma yaygın bir şekilde sürüyor.
Diplomanın bir cazibesi yoksa ki, yok.
O zaman bütçenin aslan payının Eğitime ayrılması ve mantar gibi üniversite açmanın ne anlamı var?
2020 yılı itibarıyla 206 üniversitemiz var 78 üniversite rektörünün bilimsel bir tane bile makalesi yokmuş, geldiğimiz yere bakın!.
Eğitimin, diplomanın, mesleğin ve liyakatin önemsenmediği bir ülkenin umumi manzarası bu olunca..
Bu çağın teknolojisi olan Bilgisayar parçası ’ÇİP’ i de üretemezsiniz.
Dünyanın 20 büyük ekonomisinden biriyiz diye atıp-tutmanın bir anlamı yok, patenti bize ait markamız olan bir teknolojimiz var mı?
Üretemeyenler ve sorunları çözemeyenler kendilerini olduğundan fazla gösterirler. En basit bir eleştiri karşısında da saldırganlaşırlar.
Dikkat ederseniz iktidara en ufak bir eleştiri getirdiğinizde hırçınlaşıyorlar ve eleştirenlere hakaretler edip hedef göstererek, trollerin önüne atıyorlar.
Hamasetin aklın önüne geçtiği bilimin devre dışı bırakıldığı bir yerde diploma ve mesleği kim ciddiye alır.
Ülkeyi liyakat sahibi insanlar yönetmiş olsa idi böylesi vahim denilecek bir gelir dağılımı adaletsizliğini, yoksulluğu, açlığı, hayat pahalılığını, işsizliği ve hukuksuzluğu yaşar mıydık?
Bir ülkede hukuk yoksa o ülkede eşit yarışılmaz hiç kimsenin anayasal hakkı korunmaz hiç bir kişi hak ettiği yere de gelemez.
O ülkede saydamlık ta olmaz iktidar hesapta vermez. Son yıllarda yaşadıklarımız da bunu teyit etmiyor mu?
Doların Lira karşısında değer kazandığı bir süreçte Allah aşkına diplomalı, meslekli ve liyakat sahibi bir devlet adamı şunu söyler mi: ”Onların doları varsa bizim de Allah’ımız var” der mi?
Bir ülkenin nasıl yönetildiği o ülkenin medyasında görürsünüz..
Yandaş ulusal medyanın sekiz gazetesi aynı manşetle çıkıyor birini oku hepsinden haberdar ol.
Bu yandaş gazetecilik bütün illerde çıkan istisnalar hariç yerel medyada da vücut bulmuş durumda .
Bu gazetelerde medya bağımsızlığını ve haberciliğini ara ki bulasın.
Hükümet yanlısı televizyon kanallarında aleni yandaş yayınlar yapılıyor.
55 milyon seçmenden yüz bin oyu bile alamayan, bir partinin genel başkanı her gün ana akım medyanın kanallarında saatlerce boy gösterip düşüncelerini açıklarken..
6 milyon seçmenin oyunu almış ve parlamentonun üçüncü büyük partisi HDP’ye söz hakkı vermedikleri gibi, darbeye karşı demokrasi için yaptıkları yürüyüşü bile haber yapmıyorlar. HDP yılda hazineden 50 milyon lira yardım alan meşru bir parti ama bu partiyi iktidar ve onun medyası yasadışı göstermeye çalışıyor, akıl alır gibi değil. HDP, Akp’e iktidara geldiği tarihte oy oranı en fazla yüzde 5’iken şimdi yüzde 11 ile 13 arasında oy alıyor, HDP’ye birde bu yönden bakmalarını tavsiye ederiz. HDP Pkk’nın uzantısı ise bir yıl önce yapılan yerel seçimlerde muktedir ve ortağı PKK lideri Abdullah Öcalan’ın el yazılı mektubunu bir akademisyene niye basına servis ettirdi. Dahası devlet tarafından Kırmızı bültenle aranan PKK’nın eski yöneticisi Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan’ı niye TRT kanalında söyleşi yaptı? HDP kapatılsın eşittir Pkk deyip yeri göğü inletenler birde bunu sorgulasalar ya!
Medyanın yüzde 95’ini elinde tutan iktidar muhalif olan üç beş gazete ve televizyonun yayınlarına RTÜK aracılığıyla yayın yasağı getirip, sürekli para cezası keserken..
Yargıya verdikleri talimatla da muhalif gazeteciler bir bir tutuklanıyor.
Muktedirin talimatını yerine getirmeyip mesleği gereği direnenler görevden uzaklaştırılıyor.
TÜİK ve Merkez Bankası başkanı Muktedirin talimatını kabul etmediği için görevlerinden alınmadı mı?
Biat edenler göreve geliyorlar ama onlar da sorunları çözemiyorlar.
Ülke yönetimi diplomasız, mesleksiz ve liyakat sahibi olmayan insanların elinde kaldığı sürece hiç bir toplumsal sorunumuz çözülemez, çözülmüyor da.
Uluslararası endekslerde aşağı düştükçe şarap içmiş böbürlenen fare gibiyiz.
Kafayı bulan fare kediyi bana getirin onu yiyeceğim diye nara atarmış.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025