Ömer Ahmet ÖZEREN
Usulca açılan kapı ağır adımlarla sessiz-sakin yürüyen Ayhan Işık bıyıklı naif adamı getirirdi her akşam bize. Limon sürerek şekil verdiği saçları tam da ayrılması gereken yerden ayrılmış, geriye doğru taranmış olurdu. Tıraşlı, ince bıyıklı yüzü akıl yüklü kahverengi bakışlarla tamamlanırdı. Ukala olmayan, sükûtun değerli dinlemenin erdem olduğu düşüncesi ile hareket eden kıskanılası sabırlı bu adam Babam’dı.
Tezgâhlardaki dokuma armonisine yıllarını vermişti. Kulaklarında işitme kaybı oluşmuş, son anına kadar da çalışmak zorunda kalmıştı hep. Asıl yüzü çağdaşlığa dönük olsa da klasik değer yargılarının zaman içinde yitip gittiğine tanıklık etmek, kabullenmek yaralardı O’nu.
12 Eylül faşist devirmesinin sıcak günleriydi. Oyak-Renault Fabrikası’nda işçi olarak çalışıyordum. Darbenin hedef kitlesinin ana omurgasını, saldırı merkezini işçi sınıfı oluşturduğundan kısa bir süre sonra -henüz politik örgütlü yapımıza sistemli saldırı başlamamıştı.- fabrika içinde özellikle sendikal çalışmalarda öne çıkan yaklaşık yirmi kişilik bir grup hiçbir gerekçe gösterilmeden jandarma tarafından apar-topar gözetim altına alındık. Bir hafta süre ile Mollaarap Jandarma Komutanlığı Hamamı ve Organize Sanayi Bölgesi Nezarethanesi’nde tutulduk. Sonra hakkımızda hiçbir yasal işlem yapılmadan işbaşı yaptırıldık. Bu olağandışı anlaşılmazlık, ilk toplu gözaltı şok dalgası idi ailelerimiz için. Oysa yaşadığımız bu durum ileride yaşatılacak karanlık, acı dolu günlerin-yılların da başlangıcını oluşturuyordu. -Katran karası o günlerin başlangıcı ve sonrasında yaşananların bir bölümü ile ileriki satırlarda buluşacağız tabi-
Haziran 1981 tutuklanma sonrasıydı… O naif sabırlı adam değer yargılarının hüsranında kararlı bir şekilde kapısına dayandığı Fabrika Personel Müdürü’ne iki kelam eder sakince: “O çocukların hiçbir suçu yok. Bize yaşattıklarınız ve yaşadıkları şu an sadece sizlerin sonsuz kazanç hırslarınızdan, gemlenemez doyumsuzluğunuzdan kaynaklanmaktadır, tek bir şey istiyorum .” diyerek elinin tersiyle kapattığı kapı sonrası; “Tazminatını derhal vereceksiniz, gerekli yasal evrakları verin imzalayayım ve çekip gideyim.” der sert bir şekilde. Kararlığını ve bu yaralı yüreğin pek de tekin olamayabileceğini iyi okuyan Müdür, bu talebi uygun gördüğünü belirterek Muhasebe Departmanı’ndaki ilgiliye gerekli talimatı verir. Günahları boyunu kat ve kat aşan bu kısa insan ; “Sizi tebrik ediyorum cesaretinizden dolayı” der gibi bir şeyler mırıldanmış arkasından sanırım. Böyle anlatmıştı Heykel’deki Adliye koridorunda ilk ve son yüz yüze karşılaşmamızda babam, bir de Kenan Evren’e iki sayfa mektup yazdığını isimsiz…
Esnasında ve sonrasında Emniyet Müdürlüğü, Askeri Garnizon, Seymen-Gölcük Askeri Tutukevleri, İzmit Cezaevi süreçlerinde tüm benlikleriyle yanımızda olmaları, bizleri sahiplenmeleri yufka yüreklerinin zamanından önce solmasına neden olmuştu. Kanlı katliam sayfalarına yaşattıkları acılara katlanamayan canlarımızı da eklemişti faşist darbeciler.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2014 sonrası ülkenin tüm ayarları bozuldu 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolMHP umut olabilir mi? 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMahkeme kararından bir parti ve bir iktidar çıkabilir 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKülliye ve mirasta eşit paylaşım… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKurultay kararı öncesi CHP… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİOtoriterlik ve Medya 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
16.06.2021
18.04.2021
5.09.2020
2.02.2020
10.12.2019
20.12.2018
18.09.2018
9.02.2018