Murat BELGE

Murat BELGE
Murat BELGE
Tüm Yazıları
Butlan
30.06.2025
37
Kemal Kılıçdaroğlu ile tartışacak bir sorunumuz yok gibi görünüyor. Halk Partisi’nin bugün geldiği nokta Kılıçdaroğlu’nun başkan olduğu yıllarda bulunduğu yerle kıyaslanacak gibi değil

Siyasi tarihimizde en çok yönetim değişikliği geçirmiş parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Sağ kanatta yer alan partilerde bu tip değişimlere hemen hemen hiç rastlanmaz. Turgut Özal 12 Eylül’ün kendisine armağan ettiği mevkiyi kabul etti diye Demirel hayat boyu onu affetmedi. Örneğin MHP’de başkan koltuğuna oturan kişi ancak vefat ettiğinde o koltuğu boşaltır.

Halk Partisi’nin zaman zaman hem de epey itiş kakışla yönetim değişikliği geçirmesini bir olumsuzluk örneği olarak görmem. Tersine, bir entelektüel canlılık işareti olarak yorumlarım. Örneğin Ecevit’in bir kongrede İsmet İnönü’yü devirmesini bir sağlık ilanı sayarım. İnönü’nün partiyle ilişkisinin tarihi ve bir aşamada böyle bir sonuç! Hayret ve bravo!

Şu sıra Türkiye’nin en can alıcı kriz dönemlerinden birinde yaşamaktayız. Böyle bir kriz olacak da Halk Partisi sakin sakin yolunda yürümeye devam edecek... Olacak şey değil. Ve nitekim devam etmedi. Bu seferki kriz Kemal Kılıçdaroğlu ile öncelikle Ekrem İmamoğlu’nu ve Özgür Özel’i karşı karşıya getirdi. İlk ağızda, yeni yönetimin fazla zorlanmadan aşabileceği bir durum gibi görünüyor ama bugün Türkiye’de her şey son derece hassas bir dengede duruyor. CHP’nin içinde olanlardan çok dışında olanlar Türkiye’nin seyrini altüst edebilir. Ama içinde olanlar da dışında olanlara, olacaklara yön vermeye, en azından onları etkilemeye devam edecektir.

Lafı fazla uzatacak değilim. Şu çerçevede uzatacak bir şey de yok gibi. Gözümüzün önünde olanlara bakarak alınacak tavır derin analizler gerektirmiyor. Kemal Kılıçdaroğlu kongrede kaybetti ve başkanlığı bıraktı. Şimdi hükümetin dava saldırısıyla “kayyım” olarak geri gelmesi ve yeniden  başkan olması sözkonusu. Bu bağlamda Kılıçdaroğlu “Ne var bunda?” diye soruyor. Benim olmam kayyum olmasından daha iyi değil mi? diye soruyor. Bu soruya “Evet, daha iyi” diye cevap vereceklerin başında herhalde Tayyip Erdoğan gelir. Zaten onun planının aşamasa bu. “Kayyım” denen adamın atanmasının ne kadar anti-demokratik olduğu besbelli bir şey. Kayyum, partinin kendi eski genel başkanı olunca durum—ne güzel—demokratik oluveriyor. Bütün bu hikaye Tayyip Erdoğan’ın dizaynı olmaktan çıkıyor. Hukuki bir durumla karşılaştığımıza inanmamız kolaylaşıyor—tabii buna inanmaya hazırsak. Onun için “daha iyi” değil, apaçık daha kötü.  

Kemal Kılıçdaroğlu Halk Partisi’nin başına Özgür Özel’in geçmesinden bu yana partinin izlediği çizgiden hoşnut olmadığını dile getiriyor. Ne tuhaf! Bana da sorsalar, bu dönem en çok beğenerek izlediğim şeyin bu dönemin mitingleri (ya da Özgür Özel’in saptamasıyla “eylemler”) bunlar olduğunu söylerdim. Bir siyasi partinin “Ben varım” demesinin en şaşmaz yolu ve biçimi miting yapmaktır. Üstelik, ilk Saraçhane’den başlayarak, bütün bu olan, oldurulanların arasında yalnız olmadığımızı bize hissettiren bunlar oldu. Yozgat, Bayburt gibi hıncahınç toplantıların gerçekleşmesi bizlere yaşama sevinci kazandırdı. Kılıçdaroğlu’na göre,

Bunlar yapılmamalıymış!

Böyle mitinglere saplanmak yerine hukuk mücadelesi vermek gerekiyormuş. Evet, karşımızda “hukuk mücadelesi”nin önemini iyi bilen bir rakip var. Öyle bir rakip olduğu için şimdiye kadar hukuk mücadelesi yaparak parlak sonuçlar elde ettik. Osman Kavala’dan Selahattin Demirtaş’a, Can Atalay’dan Ekrem İmamoğlu’na ne hukuk zaferleri kazandık.

Kemal Kılıçdaroğlu ile tartışacak bir sorunumuz yok gibi görünüyor. Halk Partisi’nin bugün geldiği nokta Kılıçdaroğlu’nun başkan olduğu yıllarda bulunduğu yerle kıyaslanacak gibi değil. O yılların başarılarını da Tayyip Erdoğan küçümser, alay da ederdi. Ama şimdilerde o dönemi çok başarılı bulduğunu düşündürecek bir dille konuşuyor. Öyle konuşmasında fazla şaşırtacak bir şey de yok herhalde. Haklı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar