Ömer Ahmet ÖZEREN
1981 Yılının Mart ayında 2 yıllık tecil durumum sona erdiğinden askerlik için müracaat etmiştim.
Zor günlerdi tabii. Karabasan üstümüze yığılalı henüz altı ay olmuştu. Renault Fabrikası’ndan askerlik nedeniyle ayrılarak Şube’den sülüsümü almış acemi birliği olarak İzmir Bornova Topçu Birliği’ne yola koyulmuştum. Bir aylık eğitim sonunda Nisan ayı içinde ara dağıtıma uğramış İstanbul Kâğıthane Levazım Okulu Çavuş Talimgâhı’na sevk edilmiştim. (Daha sonra burada gözaltına alınış şeklim ile -trajikomik- bu satırlarda karşılaşacağız.)
…
Biz üç kardeşiz. Büyük ablam Ayten, ilkokul mezunu terzidir, hiçbir yerde çalışmamıştır. Küçük ablam Berrin ise lise terktir, ön muhasebe ile ilgili birkaç yerde çalışarak emekli olmuştur.
Biz yaşamı ilk gün bize sunanlardan öğrendiğimizle taşımaya çalıştık bugünlere. Yüzümüze söyleyemedikleri sevgilerini içimize işleyerek özenle büyütüldük. Bu da bir şeydi ve olduğu da ortada… Her konuda birbirimizin yanında olmaktan geri durmama becerisini içtenlik, özveri ve samimiyetle gösterdik. Sonrası için de hiçbir şey değişmeyecek. “Ne hamurmuş” diyorum düşündükçe; doğru su ve hak edilmiş bereketle yoğrulmuşuz sanırım…
Aynı yıl içinde Berrin ablamın eşi Adnan abi böbrek yetmezliği sorunuyla boğuşmaya başlamıştı. Bir taraftan karabasan günleri tüm hızıyla devam ediyor, diğer taraftan askerlik ara dağıtımı ve yer: Kâğıthane-İstanbul. Ablam, buradaki hastanelerde uzun süredir eşi ile ilgili diyaliz ünitelerinde koşturuyormuş. (Üzülmeyeyim diye bu ve benzeri konular bana hiç anlatılmıyor detaylıca.)
Galata Kulesi yakınlarındaki bir işhanının, işyeri ofisinden ev ortamına dönüştürülmüş çatı katında, ablamın bir süre eğitim alarak eşinin diyalizini gerçekleştirme süreci yaşanıyormuş. Ayrıca bir de yaşlı, bakıma muhtaç sayılabilecek bir kayınvalide var o mekânda. Zaman zaman eşi sırtında onlarca merdiven aşağı inip çıkarak kontrollerini yaptırır ve evin diğer ihtiyaçlarını karşılarmış. Ta ki Kâğıthane’deki birliğimden hafta sonu izne çıkıp ziyaretlerine gidene kadar detayları hiç bilememiştim.
Adnan Abi (Özellikle ben ‘enişte’ değil de ‘Abi’ demek istediğimi söylediğimde -daha içten buluyordum bu tanımlamayı- ‘hiçbir mahsuru yok, nasıl istersen’ demişti.) çalışkan, titiz, rahatına düşkün -bu özelliği tamamen ailesinden geliyordu- olduğu gibi bir insandı. Yugoslavya göçmeni Arnavut’tular. Ekonomik olarak günün koşullarında iyi durumda idiler. Tanıştığımız kısa zaman diliminde, ben O’nu bir ‘abi’, O da beni kardeş gibi sevmişti biliyorum.
Beş yıllık birliktelikleri, o ağır günlerin dayanılmaz zamanlarında, kısacık güzellikler esintisinde ablamın, alnına kondurduğu son öpücükle Adnan abi için sonlandığında 1981 yazıydı...
Sırtında melbusat torbası, asker elbiseleri ve iki inzibat arasında Bursa Emniyeti beşinci katındaki işkencehanenin merdivenlerini göremediğim asansör kapısında ‘YETKİLİ’ personele teslim edildiğimde aynı mevsim ve yıl da benim için yeni bir başlangıç oluyordu yaşam...
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2014 sonrası ülkenin tüm ayarları bozuldu 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolMHP umut olabilir mi? 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMahkeme kararından bir parti ve bir iktidar çıkabilir 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKülliye ve mirasta eşit paylaşım… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKurultay kararı öncesi CHP… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİOtoriterlik ve Medya 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
16.06.2021
18.04.2021
5.09.2020
2.02.2020
10.12.2019
20.12.2018
18.09.2018
9.02.2018