Ömer Ahmet ÖZEREN
Kapılar Aralandığında
Remzi Gazi
BURSA, 26.05.2016
1981 yaz günüydü…
Çekirge Levazım Komutanlığı’nda oluşturulan gözetimevinin doğu tarafına bakan ve tek kapısı olan camlı-demir parmaklıklı kapı gürültüsüzce açılmıştı. Elinde bir demet kâğıtla rütbesi büyük olmayan genç bir subay: “Günaydın.” demişti. O gün mahkemeye çıkarılıp ifadelerimizin alınacağı ve sürecin bu şekilde işleyeceğini ifade etmişti genç arkadaşımız. Öyle de oldu.
İsmi okunan tüm dostlarımız sırasıyla güneşin doğduğu o kapıya doğru çıkıp gittiler. Liste sonlandığında o rütbesi büyük olmayan subay ile göz göze geldik. Başka okunacak isim olmadığını ifade ettiğinde ben ve Remzi Gazi, öylece kalakalmış ve buruk bir şekilde uğurlamıştık gidenleri. Ne genç subay ne de diğer yetkililerle görüşmemiz ikimizin orada kalmasını engelleyememişti.
“Abi sanırım ben merkez komite üyesiyim, sen zaten il komite üyeliği yapmışsın, benim yüzümden sen de kaldın” diye şaka yollu konuşurken yavaşça açılan kapıdan Vahap Çavuş girdi içeri ve Remzi Abi ile beni öylesine sıcak kucakladı ki özgürlük tüttü bir an her yanım.
Moralimizi her zaman yaşanabilir seviyede tutmak için bir şeyler yapardık demir parmaklıklar ardında. Mesela ben şarkı, türkü söylerdim. Hiç unutmam; dışarıda nöbet tutan askerler, bizleri izlemek-dinlemek için uzanamadıkları dikdörtgen şeklindeki camların altına yan inşaattan yürüttükleri briketleri koyarlarmış. Bunu bize anlatan, Remzi Gazi’nin hemşerisi Antakyalı Vahap Çavuş’tu…
Yalnızlığımızın ilk akşamı “Bir sürprizim var size” dedi, Vahap Çavuş. Remzi Abi, her zamanki olağan içtenliği ile “mahcup ediyorsun bizi” demeye kalmadı; “Şöyle ikiniz de gelin bakalım kenara” diyerek kampetleri kurduğumuz yerin sonuna götürdü bizi. Bize ait olan iki kampet dışında tamamıyla boş olan zorunlu ikametgâhımıza askeri bir disiplin içerisinde gelen askerler masa, sandalye, örtüler v.b. getirmeye başladılar. Remzi Abi ile ben şaşkın bakışlarla izlerken bir restaurant havası oluşturulmuştu bile çoktan.
Kayık tabaklarda gelen mezeler ile birlikte kolumuzdan tuttuğu gibi masaya oturtmuştu Vahap Çavuş. “Remzi Abi, sen benim canım hemşerimsin, hiç değilse böyle özür dileyeyim dedim” dedi. Son derece mahcup olan Remzi Abi, aynı sıcaklığıyla Vahap’a sarılarak teşekkür etti. “Seni sıkıntıya sokacak durumda olmak istemem” dedi. “Ben sizin gibi kaliteli insanları görme şansına pek sahip olamam, rahat olun, güvenlikteki tüm arkadaşları özel seçtim, sizi hep siz olduğunuz için sevenlerden yani” dedi ve bir büyük rakı geldi masaya. Remzi Abi ile şaşkınlığımız geçtikten ve bilinen, bilinmeyen tüm güzellikleri hep beraber paylaştıktan sonra Vahap, gecenin bitiminde kapıyı açtı. “Şu an hiçbir nöbetçisi olmayan Levazım’ı terk ederek özgürlüğe ulaşmamız gerektiğini” ısrarla söylerken Remzi Abi dedi ki;
“Vahap seni seviyoruz, tüm arkadaşlarını da. Böylesi bir riski göze almanı doğru bulmuyoruz, senin gibi kaliteli insanlara her zaman ihtiyacımız var. Biz politik insanlarız, suçlu olan bizler değiliz onlar. Bunu senin de biliyor olman bizim için büyük mutluluk. Bu akşam yaptıkların yaşam gücümüzü artırdı” diyerek devam etti: “Zaman hızla ilerliyor, bizim haklılığımızı tarih onaylayacak ve sizler de vicdanımızın hiç silinemeyecek kodlarında yer alacaksınız sonsuzca” sözleri çınlıyor kulaklarımda.
Seni şimdiden özlüyor ve seviyorum olduğu gibi yaşayan can “REİS”im…
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2014 sonrası ülkenin tüm ayarları bozuldu 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolMHP umut olabilir mi? 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMahkeme kararından bir parti ve bir iktidar çıkabilir 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKülliye ve mirasta eşit paylaşım… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKurultay kararı öncesi CHP… 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİOtoriterlik ve Medya 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
16.06.2021
18.04.2021
5.09.2020
2.02.2020
10.12.2019
20.12.2018
18.09.2018
9.02.2018