Sezin ÖNEY
“HDP Parti Meclisi üyesi Ahmet Karataş’ın boğazı kesildi.”
Politik gündem haberlerinde bu noktadayız.
Ülkenin başkentinde, siyasetin kalbinde, bir politikacıya güpegündüz bir saldırı yapılıyor. Erzurumlu bir genç, Kürtlerin en güçlü siyasi hareketinin il merkezi binasında, “boğaz kesiyor”.
Çok sembolik bir saldırı bu; bir de üzerine konuyla ilgili haberlerde, “saldırının siyasi amaçla yapılıp yapılmadığı henüz bilinmiyor” denmiyor mu?
Haberlerde, “haber” olmadığını biliyoruz elbet ama bu kadarı da komik oluyor.
Bir de, uçakta HDP lideri Selahattin Demirtaş’a, “laf atan duyarlı Müslüman Kürt” hadisesi var.
Karataş’a bıçaklı, Demirtaş’a sözlü saldırıda son derece tanıdık bir şeyler var.
Bir “hesap sorma” tavrı. “Hesap sorma” kavramını da, son haftalarda, Erdoğan’ın konuşmalarında sık sık duyuyoruz.
Gene Erdoğan, HDP’ye atfen, “Sabrımızın sınırı aşılırsa olabilecekleri aklımın ucundan bile geçirmek istemiyorum” diyordu.
Karataş’a saldıran, Erzurum gibi milliyetçiliği ile bilinen bir şehirden gelen ve muhtemelen “hesap sormak isteyen bir genç”.
2007’de, “yalnız kurt” olduğu, “tek başına suikast planladığı” iddia edilen, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı andıran bir kişilik.
Tıpkı, Samast gibi “söylenenlere, yaşananlara tepki duyduğunu” öne sürüyor.
2007’deki Malatya Zirve Yayınevi Katliamı’nı anımsayan var mı? Hani, biri Alman, ikisi Türk, üç Hıristiyan’ın boğazları kesilerek öldürüldüğü katliamı; olayın failleri, serbest bırakılmıştı malum.
O faillerin serbest bırakılması, gelecektekiler için de bir “mesajdı”. “Bu devlet, sizi yedirtmez” mesajı.
Geldiğimiz noktada bugün “bıçağın” ucundaki bir HDP üyesi; yarın kimbilir kim?
Zaten, nefret söylemleri, aşırı kutuplaşma, torba yasalar ve AKP’nin meclis çoğunluğunun baskıcı tavırları nedeniyle Türkiye’de politika can çekişiyor.
Bir de üzerine, “boğazda bıçak” dayalıyken, hangi politikacı, nasıl siyaset yapacak?
2007, çok karanlık bir yıldı.
Muhtıradan, Hrant Dink’in öldürülmesine, Malatya Zirve Cinayetlerine; o senenin boğucu havasına geri sarıyor Türkiye.
Bu sefer, “Muhtıra”yı, siyasetin zirvesindekiler, “sivil politika” veriyor.
“Söylem” ve “eylem” arasındaki geçişkenliği, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmaları ertesinde “olmaya başlayıveren halk tepkilerinde” gözlüyoruz...
Ekimde, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “Şiddet misliyle karşılık bulacaktır” açıklamasının ardından,‘Hizbullah Basın Bürosu’imzası ile yayınlanan bir açıklamada,“Misliyle karşılık vereceğiz” dendiğini de hatırlayalım.
Demirtaş’a, uçakta ağzına geleni söyleyen ve “Amed’in Müslümanları seni unutmayacak”, “Amerika’ya gidip talimat mı aldın, insanları sokağa döktün” diye bağıran kişi, AKP propagandası için yayınlanan gazetelerde, “vatandaşın demokratik tepkisi” manşetleriyle övülüyor.
“Demokratik tepki”, 2007’de, şehit cenazelerinde AKP’nin yuhalanmasına, zamanın “derin devlet çevrelerinin” verdiği kod isimdi...
HDP’li Karataş’ın uğradığı saldırı da, büyük ihtimalle, geçen nisan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Meclis’te, “yalnız kurt” bir saldırgan tarafından yumruklanması olayı gibi kapanacak. Gene Erzurumlu ve Alperen Ocakları’ndan olduğu söylenen, “yumrukçu” saldırgana ne oldu sahi?
Meçhul...
Ama siyasetteki herkese şu mesaj, adım adım her yeni saldırıda veriliyor; “sana istediğim zaman dokunabilirim, seni yumruklayabilirim, seninle ölüm arasında boğazına iniverecek bıçak darbesi kadar az mesafe var, senin kaderin elimde”...
Kim mi veriyor bu mesajı? Bu sorunun cevabı için devlet, bir kez daha kendi içine bakmalı. Türkiye tarihinde, “aydınlatılamayan suçların” hikâyesi hep aynı ne de olsa.
Ancak, bu sefer, Türkiye’yi son bir ayda etkisi altına alan şiddet olaylarında farklı bir yön var. Yüksekova’da, Diyarbakır’da, çarşıda, pazarda, ahalinin gözü önünde işlenen asker cinayetlerinde de, Kürt gazete dağıtıcısının öldürülmesinde de, korucunun kurşuna dizilmesinde de, başka bir hâl var.
Savaşın bile hukuku vardır malum --bu kez, katıksız, kuralsız şiddet geliyor.
Geçmişten motiflerle de bezeli, “göze göz, dişe diş” bir şiddet dalgası yükselmeye başlıyor; bugün düşük yoğunluklu, yarınsa?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024