Yıldıray OĞUR

Yıldıray OĞUR
Yıldıray OĞUR
Karar gazetesi Tüm Yazıları
Çözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor
8.10.2025
143

Ortadoğu’da 50 yıldır süren silahlı bir çatışmayı bitirmek, üstelik Ortadoğu son 20 yılın en çalkantılı günlerinden geçerken, Türkiye’de sert rüzgarlar eserken pürüzsüz ve düz bir çizgiyi izlemeyecekti.
O yüzden çözüm sürecimde de iklim saati saatine değişiyor.

Ama gidişattan bir sapma yok.

Ama pek çok denklem içiçe geçtiği için oralarda meydana gelen gelişmelerle dalgalanmalar oluyor. Önce en sıcak olan Suriye’ye bakalım.

10 Mart Mutabakatı’nın üzerinden geçen 7 ay sonra Şara ve Mazlum Abdi nihayet dün Şam’da tekrar biraraya geldiler.

Dün ABD Suriye Özel Temsilcisi Barrack, Haseke’de Abdi ve diğer SDGli yöneticilerle görüşmüştü. Görüşmeye CENTCOM komutanı da katıldı. Tam o görüşmenin gecesinde Halep’in Kürt mahalleleri Şeyh Maksud ve Eşrefiye karıştı.

10 Mart Mutabakatı’na göre SDG bu mahallerden askerlerini çekti. Asayiş güçleri olarak mahallelerden kaldılar.

SDG ve Suriye devletinin ortak güvenlik noktaları kuruldu.

Olaylar Şam’a bağlı askeri kuvvetlerin, SDG’nin bölgedeki gizli bir tünelini tespit etmesiyle başladı.
Tünel, ortak kontrol noktalarından birinin yakınlarına çıkıyordu.Tünelin imhası sırasında Şeyh Maksud mahallesinin giriş ve çıkışları kapatıldı. Bu ablukaya karşı SDG de kendisine yakın ahaliyi sokağa döktü.

Protestocular gazla ve sert biçimde dağıtıldı. Bu sırada Şam yönetimi güçlerine ateş açıldı ve silahlı çatışma başladı. Sadece basit silahlarla sınırlı kalmadı. SDG güçleri roket atarlarla saldırılar yaptı. Saatler süren çatışmalardan en az 3 kişinin öldüğü iddia ediliyor.

Gece yarısına doğru da bölgede ateşkes ilan edildi. Suriye İçişleri, çatışma istemediklerini açıkladı.10 Mart Mutabakatı sonrasında da SDG, Tabka, Rakka, Haseke ve daha pek çok yerde bir savaş hazırlığı için tüneller kazmaya devam etti.

Yine SDG bölgesindeki Arap aşiretlerin isyanı korkusuyla çok sayıda Arap erkek gözaltına alındı. Yani SDG güvenm sorunlarını aşamadı, hep teyakkuz halinde kaldı.

Halbuki, hiçbirşey Esad öncesindeki gibi değil Suriye’de SDG için. Artık ABD, kartlarını Şam’da istikrarı sağlamaktan yana açık oynuyor. SDG’yi de açıkça anlaşmaya zorluyor.

Bütün Batı, Körfez ve Türkiye Şam’a destek verirken, İran ortalıklarda yokken SDG’nin hala
parasını tünel ağı kurmaya harcaması, geniş gözaltı dalgalarıyla Sünni Arapları kızdırması ve açıkça İsrail’e sırtını dayayıp bağımsızlık isteyen Süveyda’daki Dürzilerle ittifak görüntüsü vermesi pek de anlaşma sinyali veren tutumlar değildi. 1 milyonu bile bulmayan ülkenin yüzde 10’undan az bir nüfusla Suriye’nin 3’te 1’ini, Arap şehirlerini ve petrol bölgelerini elinde tutabileceğini düşünüyor SDG.
Halbuki, yeni kurulan bir ülkeye ABD’nin garantörlüğünde ortak olma şansı var SDG’nin. Masada da savunma gibi bakanlıklar, adem-i merkeziyetçi bir yönetim, petrolden eksta gelir, Meclis’te üst düzey temsil gibi kazanımlar var.

Fakat PKK aklı, Şam’daki yönetim günlerinin sayılı olduğunu, her an yıkılabileceğini, Batı desteğini kaybedeceğini düşünüyor ve bu yanlış ve öfkeli “ İŞİD’çi çeteler” analizleri gerçeği ve gerçek güçlerini görmelerini engelliyor.

Nihayet Barrack’ın artık şahsi bir kariyer meselesine çevirdiği mutabakat için bastırmasıyla uzlaşmaya, PKK çevrelerinden daha yakın olan Abdi ve İham Ahmed Şam’da Şara ile buluştular.

Yazı yazılırken sonuç bilinmiyordu. Ama toplantılarda Barrack da vardı.

Yani Suriye’de çatışmaya doğru giden süreci Barrack kurtardı, bu saatten sonra masadan kalkan ve yan çizen yukarıdaki kazanımlardan da olabilir.

Ve Irak.

Yani PKK’nın silah bırakma süreci.

PKK kendini fesh etti, silahlarını törende yaktı ve devletin adım atmasını beklemeye başladı. Bu adımı Meclis atacak.

Ama gözlerden kaçan bir kriter daha var. Devlet bir doğrulama mekanizması kurdu ve PKK’nın gerçekten silah bırakmakta olduğununu bu mekanizma raporlayıp Ankara’ya bildirecek.

PKK’lılar için eve dönüş yasası da bu teyitten sonra çıkacak. Bu teyit için bütün PKK’nın silahlarını teslim etmesi ve bir köşeye geçip beklemesi beklenmiyor. Ama silah bırakma iradesini gösteren adımlar bekleniyor.

Mesela birkaç büyük silah deposunu devlete göstermesi ve onların imhası.

Burada PKK devleti, devlet de PKK’yı bekliyor. Bulunan ara çözüm teyitin gelmesinden sonra devreye girecek bir yasayı hazırlamak. Böylece PKK’nın güvensizliğini aşmak ya da PKK gerçekten silah bırakma iradesindeyse birkaç deponun yerini gösterip bunu teyit etmesi.

İşte çözüm sürecinde Meclis komisyonu ve yeni adımlar Irak ve Suriye’yi bekliyor.

Özellikle de Irak’ı. Suriye’de işlerin biraz daha uzayacağı malum.

Bu düğümü çözmek için dün Bahçeli yine kürsüye çıktı. Komisyonun Öcalan’a gitmesine yeşil ışık yaktı. Suça karışmamış PKK’lılara eve dönüş çağrısı yaptı ve Öcalan’dan SDG’ye bir silah bırakma çağrısı yapmasını istedi.

Tam da bu düğümler henüz çözülmeden Demirtaş meselesinde de bir adım atılmayacağı görülüyor. AİHM’in bugüne eğer Adalet Bakanlığı itiraz etmezse kesinleşecek tahliye kararına anlaşılan bakanlık itiraz edecek.

Henüz kimse için hiçbir hukuki adım atılmadan Demirtaş için de atılmayacak.

Yanlış bir karar bu. Çünkü Demirtaş, diğerleriyle aynı statüde değil. Örgüt, İmralı ve DEM Demirtaş’ı diğer tutuklularla birlikte ansa da Demirtaş Kürtler için bir turnusol testi.

Orada atılacak bir adım diğer meselelerde sürece zaman ve meşruiyet kazandırırdı.

Son durum özetle böyle. Tekerlek tümseklere rağmen hala dönüyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar