Mümtazer TÜRKÖNE
Timur Soykan’ın ulaştığı, Can Holding’in sahibi Kemal Can’ın savcılık ifadesi, yaldızları dökülen, projektörlere çırılçıplak yakalanan bir soygun düzeninin resmini önümüze koyuyor. Elinize pertavsızı alıp ayrıntılarını mutlaka dikkatle incelemeniz lâzım.
Neden TMSF, Türkiye’nin en büyük sermaye grubunu oluşturuyor? Binlerce şirketi bünyesinden barındıran bu Fon kimler tarafından yönetiliyor ve devralınan şirketler nasıl hızla değer kaybediyor? Bu şirketlere atanan kayyımları kim nerden seçip buluyor? Son on yılda sermayenin büyük kısmı nasıl el değiştirdi? Devlet içinde sadece resmi görevleri ile bu devasa fon sermayesini yönetenler kimler? Gerçekte yönetenler. Kayyımları belirleyenler, kime reklâm verileceğine, maaşlara, şunlara, bunlara karar verenler.
İktidarı hedef alan ilk temiz eller soruşturması:
Savcının amacı bu olmayabilir. Ancak soruşturma, kolayca iktidarın çelik çekirdeği içinde hemen her karanlık denize ulaşan bir yolsuzluk operasyonuna dönüşebilir. Koskoca soruşturma dosyası, Can Holding, Ciner Holding ve uzun bir kara para aklama suçları listesi. Suçların hepsi devlet yönetiminin, iktidar sorumlularının gözetim ve denetiminde işlenmiş. “Devlet büyükleri”nin talimatları ile büyük şirketler, bir üniversite, okul zinciri emaneten satın alınmış. Soruşturma aşamasında veya dava başladığında sorulacak. “Kim bu devlet büyükleri?” sorusu, çok geniş bir yasadışı ilişkiler ağının ucundan yakalayıp sonuna kadar gitmenize yol açabilir.
Başlangıç itibarıyla farklı ihtimaller var.
İktidarın çelik çekirdeği içinde hizipler bu soruşturma ile bir tarafa karşı ölümüne, yok edici bir hamleye girişmiş olabilir. Hamleye girişenler için de karşı taraf için de bu kazananı olmayan karanlık bir savaş olacak.
Ekonomik kriz yüzünden pasta küçüldü. Dolayısıyla rekabet şiddetlendi. Devletin sırtından bedavadan servetler edinmenin, paraya ve güce ulaşmanın aldatıcı bir üstünlüğü var. Alışkanlığa dönüşen bu saltanat gün geliyor duvara tosluyor.
“Kim bu devlet büyükleri?”
Soru bu.
Şüpheli Holding Patronu, “ne yaptıysam onların talimatı ile yaptım” diyerek yaptığı işleri bütün şeffaflığı ile sıralıyor. Belli ki kendisine talimat ve teminat veren ensesi kalınların kendisine sahip çıkmasını bekliyor.
Savcının soramadığı bu soru mutlaka sorulacak. Belki savcı veya hâkim sormadan, şüpheli ifşa etmeden, hizip çatışmasının karşı tarafı liste halinde “devlet büyükleri”nin listesini gazetecilere sızdıracak.
Yolsuzluk bir siyaset tarzıdır:
Mesele, devlet içinde, devlet yetkilerini kullanarak, devletin gizli-saklı ayrıcalıklarına dayanarak yolsuzluk yapmaktan, kara bir düzen kurmaktan ibaret değil.
AK Parti kanadının siyasetsizliğini de açıklıyor bu durum. Memleket ahvaline dair fikir ve endişe sahiplerinin bu kara düzen içinde yerleri yok. Kavga, rekabet bu kara düzenin içinde geçiyor. Bu soygunun sahipleri önlerine gelen her meseleye, tezgâhlarına etkisine göre tavır alıyor. CHP’ye yönelik tasfiye operasyonları, Çözüm Süreci’ne karşı direnç bu kara düzenin işletmecilerinden geliyor. İki alanı, yani CHP’ye yönelik saldırıları, Çözüm Süreci’nin yavaşlamasını demokrasiyi ve hukuku geliştirerek hızla çözmek istediğinizde, bu kara düzen imtiyazlarını, ayrıcalıklarını ve koruma kalkanlarını kaybediyor.
Hedefine ulaşmış bir Çözüm Süreci’nin memlekette hırsızlığa ve yolsuzluğa da mani olacağını sakın ola ki hatırdan çıkarmayın.
Memlekete hukuk gelirse, güneşin altında gözü görenlerin, aklı olanların sorması gereken soru hemen gündeme geliyor:
“Kim bu devlet büyükleri?”
Bu sorunun peşine düştüğünüz takdirde, sindirim sistemine kadar temizlenecek bir siyasi arınmayı başlatabilirsiniz. Kaybettikleriniz kazanmak, tehlikelerden azade yaşamak, doğru dürüst bir siyasî düzende özgürlüklerinize hakkıyla sahip çıkmak bu sorunun cevabı ile başlayacak uzun bir yargılama sürecine bağlı.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.10.2025
3.10.2025
1.10.2025
28.09.2025
24.09.2025
21.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
6.09.2025