Sezin ÖNEY
Dünyadan bakınca, Türkiye’de sorun çözüldü; seçmen demokrasiyi seçti.
Ya Ankara’dan bakınca? Seçim sonuçları politikaya nasıl yansıyor?
Türkiye’nin en güçlü yanı siyaseten ortaklaşma ve dayanışma kültürü değil. Ve siyaset, ülke sorunlarını çözmek yerine, kendi sorunlarında boğuluyor.
Olası hükümet senaryoları konusuna Ankara’dan bakınca gözükenler şunlar; bir kere, Türkiye’nin tüm siyasi rotasını, Kürt Sorunu’nda alınacak farklı tavırlar belirleyecek. MHP de, bu açıdan kilit gibi gözüküyor.
AKP’de, MHP’yi kendi tabanı içine çekerek AKP’yi yüzde 50’lerin üzerine taşıyacak bir “Türkiye sağı” oluşturmak, başkanlık sistemi ile beraber iki partili bir sisteme gitmek projesi zaten vardı. Ancak, seçim sonuçları nedeniyle; MHP ile olası koalisyon görüşmelerinde, AKP’nin elinden çok MHP’ninki güçlü. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “üç kırmızıçizgisi” arasında, “Başkanlık sistemini” saymasının arkasında da, partisinin “özerk kimliğini” koruma kaygısı yatıyor gibi. Yoksa, olası bir koalisyonda, AKP’nin güçlenerek, MHP’yi “yutması” olası.
Ama, AKP kendisiyle koalisyon yapan herhangi bir partiyi, örneğin CHP’yi de “yutabilir”.
Her hâlükârda, AKP’nin kendi taban ve çevrelerinde, MHP ile koalisyon konusundaki eğilim ve bunun gene MHP çevrelerindeki karşılığı, düne kadar en olası hükümet formülüne işaret ediyordu.
Ama AKP’de, CHP ve hattâ HDP ile ortaklaşması gerektiğini söyleyenler partililer de var. Çözüm Süreci için HDP’nin tek şansının hâlâ AKP ile koalisyon olduğunu iddia eden TOBB Üniversitesi’nden ORSAM BaşkanıŞaban Kardaş’ın Al Jazeera’nın sitesindeki yazısı(1), bu eksendeydi.
CHP’de ise partiyi yönetenlerin öncelikli formülü CHP- MHP- HDP veya HDP destekli CHP- MHP koalisyonu. Önceden partiler tarafından belirlenecek ve kamuoyuna deklare edilecek bir gündem çerçevesinde, Türkiye’nin “onarımı” için çalışacak bir minimum müşterekler koalisyonu görüşü ağırlıklı CHP’de. Ve bu olmazsa, CHP’nin kuracağı bir azınlık hükümetine MHP ve HDP’nin dışarıdan destek vermesi. Ama prensipler gene aynı; ortak belirlenecek gündeme göre çalışacak bir fiili koalisyon olacak bu olası hükümet. CHP’nin ekonomi kurmayları kanadında, MHP ile ekonomi odaklı bir koalisyonda yer almanın, Türkiye’nin sarsıntılardan korunması için önemli olacağını söyleyenler de var.
Öte yandan, bir de siyasetin “partiler ötesi” ya da “partiler üstü” aktörleri var; büyük medya gruplarından bazıları ve gene iş dünyasından isimler, AKP- CHP koalisyonunu destekliyor. “Siyaset mühendisliği” tam gaz sürüyor Türkiye’de.
Ve bağlantılı olarak; Deniz Baykal’ın dünkü görüşmesi, seçim sonrası hiç bahsetmediğimiz bir aktöre çevirdi gözleri; aslında hâlâ kartların önemli bir kısmını elinde bulunduran kişi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a. Baykal, Erdoğan’a “baş aktör” rolünü hediye ediverdi. Bunun arka planında da, bakanlık bekleyen bazı CHP’liler ve parti yönetimine göz dikenler var gibi gözüküyor.
Öte yandan, seçim öncesinde, Erdoğan’ın partilerinden bağımsız olarak, seçilmiş milletvekillerine “yeni anayasa ve başkanlık” için “destek verin” teklifi götüreceği, yani Meclis’te bir “Erdoğan partisi” kurmaya yöneleceği iddiaları vardı. Dolayısıyla, MHP tarafından bir isim de Erdoğan’la görüşmeye çağrılabilir.
Yani, Baykal’ın “esrarengiz görüşmesi” ertesi, MHP ve CHP’den, hattâ HDP’den isimlerin içeriden ya da dışarıdan bireysel olarak destek olacağı, Erdoğan’ın patronluğunda “kuruluş hükümetine” gidilmesi senaryosu da mümkün gözüküyor. Tabii, genel başkanlar es geçilecek; senaryo tutarsa. Seçim öncesi, başkanlık karesine dönmek demektir bu.
Erdoğan’ın, Gezi ve özellikle 17-25 Aralık dönemindeki gibi, “ihanete uğradım” ve “intikam almalıyım” duygusuna kapılmış olduğu ve adımlarını da bu parametreler temelinde atabileceği de çok muhtemel.
Bir de tabii şu var; Meclis’in yüzde 60’ı yenilendi. Bu hem yenilenme için bir fırsat, hem de dezavantaj; zira siyaset tecrübesi olmayan kadrolarla karşı karşıyayız. Ve çok usta siyasetçilik gerektirecek bir döneme giriyoruz.
(1) http://www.aljazeera.com/indepth/opinion/2015/06/kurdish-peace-process-turkey-election-erdogan-150608053456502.html
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024