Sezin ÖNEY
Türkiye, iki savaşın birden içinde: Kürt Sorusu’nda “çözüm” olarak, gene çatışma görülmeye başlandı ve IŞİD ile küresel mücadelenin de, giderek artan biçimde tarafı olacak Ankara.
Türkiye’nin devlet yapısını uzlaşmaz biçimde inkâr eden ve yok etmek isteyen bir örgüt olan IŞİD ile mücadele hem kaçınılmaz hem de çok güç. Bir kere, içeride varlığını, yapısını, tam olarak neyin peşinde olduğunu çözemediğimiz bir sempatizan kitle var. Bunlar, her tarafa kayabilirler; terör eylemlerine girişerek iyice radikalleşebilirler, IŞİD’e sadece sempati besleyerek eylemlerine doğrudan olmasa da, dolaylı destek vermiş olurlar.
Radikalleşmenin “iyi seçeneği” yok yani.
Ve Pew Araştırma’ya göre, Türkiye’de toplumun yüzde 8’i IŞİD’e sempati besliyor. Bu oran, açıkça, hiç çekinmeden IŞİD’e sempatisini ifade edenler. Bir de, bir şekilde “fişleneceğini”, “başının belaya gireceğini” düşünüp de, sempatisini açık etmeyenlerin varlığı sözkonusu değil midir? Veya sempatisini, tepki çekebileceği korkusuyla gizleyenler… Bir de, “fikir beyan etmeyen” yüzde 19’luk bir kesim var zaten.
Türkiye’de ne kadar insanı zehirleyebileceğini bilmediğimiz bir ideoloji ile karşı karşıyayız. Kamuoyunun karşısına çıkan “uzmanların” çoğu, IŞİD ile ilgili başta İngilizce olmak üzere, yabancı kaynaklardan okuduklarının bir karışımını bize sunuyor –bu da en iyi ihtimalle karışımıza çıkan seçenek. Çoğu örnek, tamamen kulaktan dolma bilgiler saçıyor ortalığa…
Oysa, ideal bir IŞİD uzmanının, hem Arapçaya hem İngilizceye çok iyi hâkim olmasının yanı sıra, ciddi bir din bilgisi birikiminin de olması gerekli. Her ne kadar, ben de IŞİD’in İslamiyet ile bir alakası olduğunu düşünsem de, konuyu çalışan önde gelen uzmanlardan, Princeton Üniversitesi’nden Bernard Haykel’in ifadesiyle, dinen her şey yoruma dayalı ve IŞİD de, Ortaçağ’dan kalma biçimde kendine göre bir din yorumu yapıyor. Ve, Haykel’e göre, en alt kademeden en üstüne, üyelerinin hepsinin sürekli dinî referanslarla konuşmasını sağlıyor.
Buna karşılık, IŞİD’in, desteğini almak istediği farklı kesimlere çok farklı mesajlar vermek gibi de bir özelliği var; Avrupa, Kuzey Afrika ve diğer yerlerden gelip IŞİD’e katılanlara başka, Irak ve Suriye’deki yerel halktan desteği çekilmek istenenlere başka propaganda yapılıyor. Dışarıdan gelenler, daha çok macera ve ruhsal bağlılık hissedecekleri bir arayış içindeler. Kendi kahramanlık hikâyelerini IŞİD üzerinden yazdıklarını düşünüyorlar. Yerel halktan olanlarsa, daha çok “istikrar” peşinde; para kazanmak, bölgedeki diğer güçlerden kendilerini korumak istiyorlar. Yale Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi bölümünden, Kanadalı gazeteci Graeme Wood’a göre, IŞİD’in üç tip üyesi var; “psikopatlar” (dışarıdan gelip içindeki her türlü bastırılmış raydan çıkmışlığı IŞİD vesilesi ile yaşayanlar), gerçekten IŞİD ideolojisine inanmışlar (orta sınıf ve üzeri, eğitimlilerin de aralarında olduğu, IŞİD’in telekomünikasyondan iletişime altyapısını, işlerliğini sağlayanlar gibi) ve Sünni Pragmatistler (bölgesel olarak şu veya bu grupla zaten dayanışmak zorunda olan yerel aileler, tarikatlar, aşiretler, gruplar).
Öte yandan, Oxford Üniversitesi’nden çatışma uzmanı Lydia Wilson, IŞİD’in savaşırken karşı taraflar tarafından yakalanan üyeleri ile yaptığı görüşmelerde şöyle bir profil ortaya çıkıyor; bölgeden olan IŞİD üyelerinin çoğu, 10’lu yaşlarını Irak Savaşı döneminde, şiddet ve kaos içinde geçirmiş. Başka şartlarda sıradan hayatları olabilecek bu grup, şimdi neden tarafı olduğunu da bilemediği kör bir savaşın içinde.
İstanbul’u fethetmenin, hevesle doğrultusunda kürek çektikleri “Kıyamet”e kendini yaklaştırdığını düşünen bu terör örgütünün tehlikesini artık hepimizin daha iyi görmesi, anlaması gerek.
Keza, Türkiye’de de 10’lu yaşlarını travma içinde geçiren ve her kesimin kör savaşına nefer olabilecekler gibi, maceracı ve aidiyet açlığı içindekiler ve “ideolojik inançlılar” da mebzul sayıda mevcut.
IŞİD, bugünün ve geleceğin tuzaklarından sadece biri; ve en büyüğü ama şimdinin çocuk ve gençlerine savaş ve şiddetten başka gelecekler, ufuk ve ortamlar verilmezse, karşımızda dipsiz bir kuyu olacak. Çevresindeki herşeyi içine çeken dipsiz bir savaş kuyusu…
Yazarlar
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024