Sezin ÖNEY
Güzel bir şeylerden bahsederek yeni yıla başlayalım. Umuttan, çözümden, yeni şanslardan söz ederek…
Kıbrıs Sorunu ve Kolombiya’da iç savaş… Bu iki çok çetrefilli mesele de, 2016 baharında çözüme gidiyor. Elbette, her iki sorun da, öyle derin kökenlere sahip ki; birden bire tüm sorunların yok olması imkânsız. Bu iki sorun için de, “çözüm” ile kastedilen, çatışma sürecinden büyük ölçüde uzaklaşıp, sorunları sorun olmaktan çıkaracak bir sağlam düzey, zemin oluşturmak.
Bu yazı yazılırken; 1 Ocak 2016’da, Kolombiya Ordusu ve FARC arasında resmen ateşkes başladı.
Mart’a kadar da “çözüm” için diğer adımlar atılacak. Şimdi, 60 günlük bir takvim işlemeye başladı; bu süre içinde FARC, silah bırakacak. Ve silahlı bir yapı olarak kendini tasfiye edecek; üyeleri, çatışmadaki rolleriyle hukuken hesaplaşacak, yüzleşecek. Bu hesaplaşma süreci ertesinde, ceza alan alacak, almayanlar politikada yer alabilecek veya sıradan hayatı tercih edebilecek.
Kolombiya’daki barış süreci için geçen “la arquitectura de la paz” (barış mimarisi) kavramı, Türkiye’deki süreçle tüm farkı anlatıyor zaten. Türkiye’de, TOKİ tarzı, önce yık sonra binayı dik, bir “iki oda bir salon, ömür boyu da borcunu öde” rantiye müteahhitlik yapılmaya çalışıldı. Kolombiya’da ise, tarafların ihtiyaçları, talepleri, duygu ve düşünceleri gözönüne alınarak, nesillere devir olunacak bir “aile evi”, özenle, ince işçilikle, adım adım yapılmaya çalışılıyor.
Resmî ateşkes öncesi de, bu “evin” projesi yapıldı; yani, hukuki düzenlemeler ortaya kondu.
Kolombiya’da hükümet ve silahlı örgüt FARC arasındaki doğrudan görüşmeler sonucu, Aralık’ta, çözümün belkemiğini oluşturacak bir kanuni çerçeve oluşturuldu. “Barış için Özel Yargı” adlı hukuki belgenin temel amaçları şunlar; çatışma kurbanları ve mağdurlar için adaleti sağlamak, onların kayıplarına karşılık yaptırımlar uygulanması, çatışmada bilfiil rol alanların veya bir şekilde çatışmaya taraf olanların belli bir yasal çerçeve ile yargılanmasının, sorumluluklarının belirlenmesinin sağlanması ve Kolombiya toplumu için gerçeklerin ortaya çıkarılması.
Tüm bu hedeflere gerçek hayatta kusursuz biçimde ulaşabilmek, en iyi deyişle, çok çok zor gözüküyor. Zaten, Kolombiya barışına yönelik olarak karamsar olanlar çok. Buna karşılık, Türkiye’de, çatışma süreci yeniden başlamadan önce aşırı iyimser olan ve silahların bir daha asla ortaya sürülmeyeceğini kesinkes öne süren yorumcuları düşününce, Kolombiya’nın karamsarlarına ben bir eleştiri getiremiyorum. Türkiye için, çatışmalar öncesinde de karamsardım; şimdi de, tezat biçimde, Kolombiya için iyimserim.
İyimserliğimin başlıca nedeni, barış mimarisi için “iyi niyetli zekâ” kullanılması ve barış süreçlerinde, çatışma çözümü alanında öncülük edecek, yepyeni bir model yaratması.
Kolombiya’da, La Hey’deki Eski Yugoslavya için Savaş Suçları Mahkemesi ve Güney Afrika’daki Gerçek ve Uzlaşma Komisyonlarının yüzleşme ve yargılama üzerine kurulu yaklaşımları, odağına çatışan tarafları alan Kuzey İrlanda’daki müzakere süreçlerinden farklı bir “barış modeli” oluşturuldu.
Kolombiya modelinde de, mahkeme ve yargı süreçleri olacak; şimdiye kadarki barış süreci de, Kuzey İrlanda’da olduğu gibi müzakerelerle yürütüldü. Fakat sürecin odağında olan çatışmanın mağdurları; onların uğradığı zararı, yaşadıkları tahribatı, onarmak; yanan canlar için adaleti sağlamak.
Mağdurları esas alan bir süreç işleyecek dedik; peki ya faillere ne olacak?
Süreçte, “özel bir yargı sistemi” oluşturulacak dedik; kurulan “barış mahkemeleri” sadece, yaptıklarının sorumluluğunu kabul eden failleri yargılayacak. Bu failler arasında FARC üyeleri kadar devletin gizli ajanlarından güvenlik birimlerine, tüm sorumlular yer alacak. Yaptıklarını itiraf edenlere, 5 ila 8 yıl arası “özgürlüğünün etkili biçimde kısıtlanması” cezası verilecek. Suçlarını inkâr edenlerse, 20 yıl kadar bir süre hapisle karşı karşıya kalacak.
Barış yargısını seçenler, uluslararası uzmanların da danışmanlığını yapacağı Kolombiyalı hâkimlerce yargılanacak.
1948’den beri süren, 20 ve 21. asrın en uzun ve en çok insanın yerinden edilmesine yol açan çatışması olarak bilinen bir savaş işte böyle noktalanıyor.
Kolombiya’nın gündemi, üç aya kadar gelebilecek “barışa” kilitli.
Türkiye’deyse ise, savaş müteahhitliği, içsavaş ve Saraybosna kuşatmasını andıran bir Cizre kuşatmasının yarattığı bir buhran var; ve bu durum, gündem bile olmuyor.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024