Sinan ÇİFTYÜREK
HDP’nin Türkiyelileşme siyasetini daha önce birkaç yazı ile eleştirmiştim. Şimdi HDP’li Eş başkan ve milletvekilleri tutuklanınca yanı HDP değil de Türk devletinin kendisi Türkiyelileşme politikalarının köküne kibrit suyunu koyunca kısaca bir şeyler yazmak gereğini duydum.
1 – Son yıllarda HDP’nin öne çıkardığı Türkiyelileşme hedef ve savunusu; önce Türk devletinin Roboski katliamı üzerinden sarsıldı, ardından sırayla ulusal özgürlüğün kalesi olan kentlerimize sokulan tanklarla halkın başına evlerinin yıkılmasıyla da bir kez daha köklü yara aldı.
Türk devleti burada da durmadı! Halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyumların atanması ve ardından da milletvekillerin tutuklanması üzerinden halkımızın iradesine doğrudan müdahalesiyle de Türkiyelileşmeyi bizzat kendi icraatıyla çökertmeyi sürdürdü. Türkiyelileşme siyasetini savunan HDP Eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın tam bir hukuk skandalıyla tutuklanarak Edirne’de cezaevine gönderilmesi bu açıdan zaten yeterince mesajlarla doludur.
2 – Dahası var, Güney Kürdistan’ın bağımsızlık adımlarını atması, Rojava’nın federasyonlaşma da yol alması yanı Türk devletinin etrafının siyasallaşmış Kürdistan coğrafyası ile çevrilmiş olması, Kuzeyli Kürtlerin “Türkiyelileşme” yönelişinin bir başka bariyeridir. Bunu Kürt siyasetinden daha iyi okuyan Türk rejimi “yeni milli kurtuluş savaşı” yönelimiyle Rojava ve Güneyi baskılama-geriletme çabasındadır. Türkiyelileşmede halen ısrar edenler, dönüp Türk devleti ve AKP hükümetinin içerde halkımızın başına getirdiklerinin yanı sıra Güney Kürdistan özelde Musul, Rojava siyasetine ve Rojava işgaline bir kez daha baksınlar!
3 – Kaldı ki neden illa da Kürtler Türkiyelileşecekmiş! Tersinde neden Türkler Kürdistanileşmiyor? Hem yerleşik yanı otokton halk olan Kürtler, sonradan buralara gelip yerleşen halk ise Türkler! Ayrıca buna rağmen, Kürtler 90 yıldır hatta Osmanlı’dan beri Türkiyelişeceği kadar Türkiyelileştiler eğer meselenin çözümü isteniyorsa Türkler biraz Kürdistanileşsinler.
Meselenin çözümü isteniyorsa, yani ister demokratik olarak Kürtlerin ayrılması gerçekleşsin isterse birlikte federatif yaşama evet denilsin bunun için Kürdün Türkiyelileşmesi değil tersine Türkün Kürdistanileşmesi gerekiyor. Kürdistan meselesinin çözümünde siyasetin demokratik zemine kavuşması ancak Türklerin en azından biraz Kürdistanileşmesiyle mümkün olabilir.
4 – Belediyelere kayyum atanması, vekillerin tutuklanması yanı Kürdün seçilmiş iradesinin hiçe sayılması; HDP Mecliste üçüncü büyük parti olmasına rağmen Kürt meselesinin çözümünde muhatap alınmadığı gibi anayasa yapım sürecinde bile dışlanması… gibi adımlar birlikte değerlendirildiğinde; Türk rejiminin adeta Kürtlere “siyaset yapmanıza gerek yok” dediği de okunabilir. Bu koşullarda HDP’nin Türkiyelileşmesinin karşılığı olmadığı gibi Meclis’te bulunmasının da bir manası kalmamıştır. Dolayısıyla HDP’nin, TBMM çalışmalarını “durdurması” değil sonlandırıp Diyarbakır’da grup toplantısını yapmasıanın zamanı geldi geçti.
5 – Son olarak, Türkiyelileşmeyi savunan HDP’nin siyaset öznesi yani siyasetin kitlesi esas olarak Kürt/Kürdistanidir, fakat siyaseti Türkiyecidir. Bu fotoğraf da sürekli ve birden fazla sorun üretip aşılması gereken bir durumdur. HDP’nin içerisinde çalışanlar bu fotoğrafın ne tür sorunlar ürettiğinin daha iyi bilirler.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOna ‘karşı reform’ derler Hüseyin Bey 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Keşke’ hissi duyduğum gün… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBOP’tan sonra Trump mutabakatı zamanı 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump’ın kararmış vicdanı 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTürkiye’de konut sorunu 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖcalan’ın Uyarısı... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDemirtaş serbest kalmadan Öcalan’a “umut hakkı yasası” çıkar mı? 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYakabaşı… Köylü dışında herkes suskun! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAteşkes gerçekleşti, sıra diğer aşamalarda ama… 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.06.2019
7.02.2019
18.03.2019
4.02.2019
28.01.2019
9.02.2019
7.01.2018
26.10.2018
28.09.2018