Yıldıray OĞUR
Sınırlarımızdan girdiği andan itibaren her konu Türkiye’deki kutuplaşmanın karadeliğine düşmekten kaçamaz.
Suriye’nin Arap Alevi nüfusunun yaşadığı Lazkiye ve Tartus’ta 6-8 Mart tarihleri arasında yaşananlar da öyle oldu.
Böyle kutuplaşmış ortamlarda gerçek öksüzdür.
Hikayeleri çarpıtmak, abartmak, saklamak ise ayıp olarak görülmez. Tam tersine doğruya sadakat davaya sadakatsizlik olarak görülür.
Ama bu kez sadece Suriye için değil, Türkiye için de tehlikeli sonuçları olabilecek bir mesele var karşımızda.
6-7 Eylül pogromunun arkasında Kıbrıs’taki Türklerin yaşadıklarına yönelik tepkiler vardı. 50’lerin sonunda Kerkük’te yaşananlar Türk-Kürt gerilimini artırmıştı. 2014’de Kobani’de olan biten Türkiye’de 50 kişinin ölümüne neden olmuştu. Esad rejimi, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesine karşı Reyhanlı’da katliam yapmıştı.
Dış Türkler, dış Müslümanlar, dış Kürtler ve son olayda dış Alevilerin başına gelenler bizim iç sorunumuz haline gelir.
Yanı başımızda potansiyel bir bomba olarak duruyordu bu mesele.
Son 10 yılda beş yüz binden fazla insanı öldürmüş, çoğunluğu Sünni olan bir ülkedeki 50 yıllık bir Nusayri aile diktatörlüğü yıkıldı, neredeyse her güne bir katliamın yaşandığı bu 10 yılın rövanş duygusu zaten en baştan büyük bir riskti, üstelik rejimi yıkanlar da mezhebi taassubları yüksek selefi silahlı örgütlerin mensuplarıydı.
Bugüne kadar Şara iktidarının az hasarla, aflarla, katılımcı mesajlarla iyi yönettiği bu potansiyel bomba haftasonu patladı.
Ne yaşandığına en baştan itibaren, itibarlı kaynaklardan bakalım:
Esad’ın devrilmesinden sonra, Şara hükümeti, büyük katliamlara karışmış eski askerler ve şebbiha komutanları dışında Suriye ordusunun askerleri için af ilan etti.
Eski komutanlar, şebbiha milisleri Suriye’de Arap Alevilerin kalesi Lazkiye ve Tartus’un kırsalına kaçtılar.
Zaman zaman burada saklanan büyük katliamlara katılmış eski askerler gözaltına alınmaya çalışıldı, infazlar yaşandı.
2012’de Humus'un Hule kasabasında, 49'u çocuk, 34'ü kadın 109 sivilin katliamının baş saorumlusu olan şebbiha komutanı Şucca Ali’nin Aralık 2024’de Lazkiye’de yakalanıp, işkenceyle öldürüldüğünü gösteren videolar, Türkiye’de Alevi Katliamı hashtagiyle gündem olmuştu.
https://x.com/arzella__/status/1872688365809942768
Suriye uzmanı Fransız araştırmacı Cédric Labrousse, Lazkiye ve Tartus’ta gerilimi artıran faktörleri şöyle sıralıyor :
“Eski Esad’a bağlı askerler, haklarında suçlamalar olmasa da kendilerini dışlanmış olarak görüyor.
Yeni yönetiminin kamuda on binlerce kişinin işine son vermesi Tartus ve Lazkiye'nin kıyı bölgelerinde çoğunluğu Esad rejiminde memur ve asker olan Alevileri etkiledi.
HTŞ'ye Lazkiye’ye bölgenin yerlisi olmasına rağmen fazla muhafazakar ve radikal olan selefi komutan Hasan Soufan'ı vali olarak atadı.
Dağlık alanda saklanarak yaşayan rejimin eski kadroları gerginlik ateşini körükledi.”
Bir de dış faktör var.
22 Aralık 2024’de Esad’ın devrilmesinden sonra ilkkez Tahran’da Cuma namazında konuşan Hamaney, "Suriye'de onurlu bir gücün ortaya çıkacağını öngörüyorum. Suriyeli gençlerin kaybedecek hiçbir şeyi yok; okullar, evler, sokaklar, hayatlar güvensiz. Bu güvensizliği tasarlayanlara karşı kararlı bir şekilde durmaları gerekiyor ve Allah'ın izniyle onları da yenecekler" demişti.
Bu gerilimde 6 Şubat 2025 günü eski Esad askerleri ve şebbihalardan oluşan bir grup silahlı isyancı Sahil Savunma Tugayı’nı kurduklarını resmen ilan etti.
https://x.com/CdricLabrousse/status/1888785317395648576
Grubun lideri, eski Esad rejiminden bir şebbiha (milis) olan ve Aralık 2024’de HTŞ tarafından affedilmesiyle Mukdad Fatiha’ydı. Mukdad Fatiha, eski rejim döneminde sivil katliamlara, gasp, adam kaçırma gibi suçlara karışmış kötü şöhretli bir askerdi.
https://x.com/CdricLabrousse/status/1898396825498890705
Grup, ilk eylemini 7 Şubat 2025'te Lazkiye'nin doğusundaki küçük bir kasaba olan El-Haffa'daki HTŞ kontrol noktasına yaptı.
https://x.com/CdricLabrousse/status/1888786988485980644
Eylemler ve çatışmalar bir aydır yer yer sürüyordu.
6 Mart günü bütün eski Esadçı isyancı milis gruplar Suriye’nin Kurtuluşu için Askeri Konseyi kurduklarını ilan etti. Bu ilan Türkiye’deki Esad yanlısı hesaplar tarafından da duyuruldu.
https://x.com/hasansvri/status/1897715290605339004
Esas büyük saldırı ise 6 Mart Perşembe günü öğleden sonra başladı. Silahlı gruplar, aynı anda Suriye’nin kıyı vilayetlerindeki hükümet güvenlik merkezleri ve kontrol noktalarına saldırdı. Lazkiye ve Tartus vilayetlerindeki geniş banliyö bölgelerini ve otoyolları geçici olarak kontrol altına aldı.
Bu eş zamanlı saldırılarda 130 resmi güvenlik görevlisi ve sivil öldürüldü.
https://x.com/Qidlbi/status/1898388090013511785
https://x.com/Qidlbi/status/1898388152219226194
Bu saldırı Türkiye’de Esad yanlısı gazeteciler tarafından da büyük bir ayaklanma olarak haber yapıldı.
https://x.com/musaozugurlu/status/1897724978167984369
Bu eşzamanlı saldırı haberi ve videolar hızla Suriye’de yayıldı. Şam, Halep ve İdlib’de halk sokaklara çıkıp “Alevi darbe girişimi” denen olayları protesto etti. Ve ülkenin her yerinden resmi silahlı gruplar ve ontrol dışı silahlı gruplar Sahil bölgesine doğru konvoylarla akmaya başladı.
https://x.com/Qidlbi/status/1898388307278491682
Silahlı takviye gruplar 7 Mart günü Lazkiye ve Tartus’a vardılar. Çatışmalar başladı.
https://x.com/Qidlbi/status/1898388450597843424
Güvenlik güçlerinin kayıp sayısı artmaya devam etti.
İşte, sivillere yönelik saldırılar da bu rövanş hissiyle 7 Mart Cuma öğleden sonra başladı.
Bölgeye gelen resmi ve gayri resmi silahlı grupların sivillere yönelik saldırılarında Suriye’nin en prestijli iki insan hakları örgütünden biri olan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre şu ana kadar 830 sivil, 231 Suriye güvenlik görevlisi ve 250 silahlı isyancı öldürüldü
Suriye İnsan Hakları Ağı’na göre ise 125 sivil, güvenlik güçleri tarafından infaz edildi.
Öldürülen sivillerin çoğunluğu erkeklerden oluşuyor. Katledilenler arasında kadın ve çocuklar da var. Öldürülen sivillerin çoğunluğu Aleviler.
İsyancı milislerin öldürdüğü siviller de var.
https://x.com/CdricLabrousse/status/1898320447571136540
Bölgede yaşayan binlerce insan Tartus’taki Rus Üssü’nün önünde sığınma için toplandı.
Olaylar Cumartesi günü duruldu.
Sahil bölgelerine gidişler kapatıldı. Sivil katliamlarında katılan üç Şam yönetimine yakın grubun üyesi tutuklandı. Ahmed Eş-Şara, sivil katliamları araştırmak üzere bir bağımsız komisyon kurulduğunu açıkladı.
Sivil katliamlara katılan gruplar arasında Suriye Milli Ordusu’na bağlı gruplar da var.
Yine Cédric Labrousse’a göre “Çoğunlukla Orta Asya'dan gelen cihatçıların çoğu yeni iktidara boyun eğmeyi reddetti ve Ahmed el-Şara'yı hain olarak görüyor.
Güçlü bir İslam devleti kurmak için Esad'a karşı savaşan Suriyeli ya da yabancı bu adamlar, SDG ile görüşmeler yürüten, geçiş konseylerine laik kadınları yerleştiren ve Noel için iki resmi tatil veren (eski rejimde sadece bir gün) Ahmed el-Şara ile olan ilişkide kendilerini ‘ihanete ‘uğramış olarak görüyorlar.”
Yani ortada Suriye’deki yeni yönetimin karşı karşıya olduğu en büyük sınav var.
İsrail’in himaye mesajları verdiği silahlı Dürziler meselesi ise bir diğer potansiyel bomba olarak bekliyor.
SDG ile meseleler bu iki mesele içinde daha kolay çözülebilecek gibi duruyor.
Suriye’de olan biten olaylarda Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır ve Körfez ülkeleri Şam yönetimine destek verdi.
Şam’a en süpriz destek ise Avrupa Birliği’nden geldi:
“Esad yanlısı unsurların saldırılarını ve sivillere yönelik tüm şiddet olaylarını kınıyoruz. AB, tüm dış aktörleri Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı göstermeye çağırıyor.”
https://x.com/serbestiyetweb/status/1898636540898660788
AB’nin dış faktörlere işaret ettiği hem isyanı hem katliamları kınadığı, Suriye’deki istikara vurgu yaptığı açıklamasına rağmen ABD Dışişleri ise doğrudan Şam yönetimini “İslamcı teröristler” diye suçlayan, Alevi, Dürzi ve Kürtlerin Hamisi olduklarını söyleyen bir mesaj yayınladı:
“Amerika Birleşik Devletleri, son günlerde Suriye’nin batısında insanları katleden radikal İslamcı teröristleri, yabancı cihatçılar da dahil olmak üzere, kınamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, Suriye’deki dini ve etnik azınlıkların, özellikle Hristiyan, Dürzi, Alevi ve Kürt topluluklarının yanında olduğunu vurgulamakta ve mağdurlar ile ailelerine başsağlığı dileklerini iletmektedir.”
https://x.com/serbestiyetweb/status/1898735273745195153
Benzer sert tepkiler de İsrail’den geldi:
https://x.com/israel/status/1898810611946992088?s=46
Halbuki daha bir ay öncesine kadar Türkiye’de birileri ısrarla Suriye’de Esad’ın devrilmesi ve HTŞ’nin arkasında ABD ve İsrail olduğunu söylüyordu.
Özetle dünyadaki bütün uluslararası medya Suriye’de olan bitene aşağı yukarı bu şekilde haberleştirdi.
Ama 900 km sınırımızın öte tarafında olanlar Türkiye’nin medyası ve sosyal medyasında yarım, eksik, provakatif, mezhepçi haberler ve yorumlarla dönüyor.
Alevi katliamı diyen, Esadçı silahlı gruplardan bahsetmiyor, “Nusayri terörist” diyen sivil Alevilerin öldürülmesini görmezden geliyor.
Şam yönetimi, Ahmet eş-Şara bile sivillere yönelik saldırıları kabul edip sorumlulardan hesap sorulacağı sözünü verirken Türkiye’de köşe yazılarında bu saldırıları haklı bulanlar çıkabiliyor ya da doğrudan katliamları Şara’nın emrettiği yazılıyor.
Son 10 yılda Suriye’de Esad rejiminin büyük katliamları için tek cümle kurmamış olanlar, hatta “Halep teröristlerden temizleniyor”, “Esad’ın sivil öldürdüğüne inanmıyorum” gibi mesajlar atanlar, “Bize ne Suriye’den, içişlerine karışmayalım” diyenler bir anda Suriye’nin komşumuz olduğunu, orada da hayatları değerli insanlar yaşadığını keşfetti.
Suriyelilere suyu bile çok gören Bolu Belediye Başkanı’nın aslında Arap ve Suriyeli düşmanı bir ırkçı değil, sadece İslamofobik olduğu ortaya çıktı.
Son 10 yılda Suriye’de yaşanan katliamlar için ağzını açmamış, hatta bunları inkar etmiş, son ana kadar Esad’la temas peşinde koşmuş, iktidarı Suriye’nin içişlerine karışmakla suçlamış CHP genel başkanı MİT müsteşarını aradı, CHP yöneticilerinden “Lazkiye’ye gideriz” diyen bile çıktı.
Tabii bu arada bir sürü yalan haber, fotoğraf dolaşıma girdi. Esad’ın yaptığı katliamların görüntüleri, Ukrayna’dan, Filistin’den fotoğraf kareleri, hatta bazen sadece Facebook’tan rastgele seçilmiş resimler katliam fotosu diye dolaştırıldı.
https://x.com/osa963/status/1898488540415042026?s=46
https://x.com/d79797979797/status/1898482981309669869?s=46
Bazı insanlar çıkıp ölmediklerini açıkladılar.
https://x.com/omar_alharir/status/1898526049547506083?s=46
https://x.com/VeSyria/status/1898464556042842501
Aylardır olmayan katliamı varmış gibi göstermeye çalışanlar da bu kez gerçekten katliam olduğunda yalancı çoban durumuna düştü.
Onlardan biri erkek sivillerin infazıyla ilgili onlarca görüntü varken, sırf ajitasyonun dozunu artırmak için Ukrayna’daki savaşta 3 yıl önce yaşanmış bir aile katliamın fotoğrafını Suriye’deymiş gibi paylaşırken bile çok iddialıydı.
https://x.com/hilalnesin/status/1898335493789491533
Bütün bu olaylar sadece Suriye’nin değil, Türkiye’nin de ne kadar kırılgan, kutuplaşma yüzünden kışkırtılmaya açık olduğunu da gösterdi.
Avrupalılar bile Suriye’deki Şam yönetimi başarısız olursa, milyonlarca göçmen Avrupa’ya akacak endişesiyle Suriye’deki istikrarı savunurken, Suriye’nin 10 yıldır çilesini çeken Türkiye’de sırf ideolojik nedenlerle Şam’daki yönetimin başarısız olmasını arzulayanlar, sadece haklı çıkmakla ilgilenenler acaba milyonlarca insan daha sınırlarımıza doğru yürüdüğünde ne diyecekler?
“Bunlar bizden alalım mı” mı?
Pusuda bekleyen İsrail, azınlıkları korumak için Suriye’yi işgale kalkıştığında peki ne diyecekler?
Üstelik şimdi Türkiye’deki çözüm sürecinin, PKK’nın silah bırakmasının kaderi de doğrudan Suriye’de olanlara ve Suriye’deki istikrara bağlı.
İnsanın sadece aklının değil, ahlakını da iğdiş eden bu tutarsızlıklar bir tarafa Türkiye’nin Suriye’ye gerilim, kutuplaşma değil sağduyu ihraç etmesi gerekiyor.
Suriye’den Türkiye’ye ithal edilecek yeni gerilimlere ise hiç ihtiyacımız yok.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025