Yıldıray OĞUR
İkinci Dünya Savaşı’na denizci olarak katılmış ABD’li gazeteci Robert Stinnett, üzerinde tam 17 yıl çalışarak baskından 42 yıl sonra Pearl Harbor’ı aslında Japonların değil, ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’na girmek için kendi kendini vurduğunu iddia eden bir kitap yazdı.
Başkan Franklin D. Roosevelt’in dünya savaşına girmek için 2400 ABD’li askeri öldürttüğü, 80 gemisini yok ettirdiği hem de bunu yapması için kamikaze Japon pilotlar ayarladığı tezine inanan tek kişi tabii ki o değil.
Amerikan sağı, antimilitarist, izolasyanist gruplar içinde bunu hâlâ savunanlar var. 11 Eylül’de içi Amerikalı dolu uçakları Arap mühendislere kaçırtıp, kendi Pentagon’unu, İkiz Kuleler’ini vurdurup 3 bin vatandaşını öldürtenin Bush olduğuna inanan da çoktur. Bunu anlatmak için belgeseller yapıldı, kitaplar yazıldı.
Ama yine de bütün bu komplo teorilerine inananlara uzaktan “Kafayı yemiş” muamelesi çekilir, pek itibarları, itibarlı gazetelerde köşeleri, tv tartışmalarında koltukları olmaz. Adlarının başında, aydın, entelektüel ise hiç yazmaz.
Ama yine de bu komploların hepsinde bir emek olduğu muhakkaktır. Kafalarını bu teoriye takarak yemiş adamların komplolarıdır bunlar. Bir şeyin sonucuna bakıp “kime yaradıysa o yapmıştır”dan ibaret olmayan, yıllarca delilleri aranmış, üzerine kitaplar yazılıp, filmler, belgeseller çekilmiş tembel işi olmayan komplo teorileri bunlar.
“Başkan olmak için savaş çıkaran Erdoğan” komplo teorisi kadar pespaye olmadıkları açık.
Suruç’ta insanları kana bulayan IŞİD’liyle, yatağında uyuyan polisleri infaz edip 2 yıllık ateşkesi bitiren PKK’nın Apocu fedailerini bir düğmeye basarak aynı anda harekete geçiren ve böylece başkan olmaya çalışan Saray’daki kötü adam konulu Bollywood polisiyesinin altında ise Türkiye’nin kelli felli gazetecilerinin, entelektüellerinin imzaları var.
“Kafayı Erdoğan’la yemenin” zirvesi şüphesiz Suruç katliamının arkasında “Saray’a bağlı çalışan özel bir gladionun” olduğunu alenen söylemiş Demirtaş.
Herhalde Die Welt’e “IŞİD’in gerçek halifesi Bağdadi değil, Erdoğan” demiş Cemil Bayık isminin yanına birkaç artı daha koymuştur. Ya da en az üç “Elini silahından lütfen çekebilir misin PKK” çağrısı hakkı eder bu performans.
Tabii kafayı Erdoğan’la yemeyle, PKK’nın gözlerimizin önünde 2 yıllık ateşkesi gururla üstlendiği saldırılarla bitirdiğini söyleme mahçubiyetinden kurtulmanın müşterek bir tepkimesinden bahsetmekteyiz.
İnşallah DNS ayarlarıyla oynayıp, HPG sitesine girip PKK’nın gururla cinayetlerini nasıl üstlendiğini görmezler. Sahiden bunu kaldıramayacaklar var aralarında. Mesela şu satırların yazarına mutlaka diazem iğneleriyle anlatılmalı bu:
“Bazılarının öfkelerine hedef olacağımı bile bile açık konuşayım. Olup bitenlere baktığımda Kürt silahlı hareketinin bunca deneyimine rağmen Erdoğan’ın pususuna nasıl düştüğünü soruyorum kendi kendime. Devlet aklı denilen o pis akılsızlığın ne melanetler yapabileceğini bildiğimden Kandil’i bu oyuna, bu provokasyona neyin, kimlerin soktuğunu sorgulamadan edemiyorum.”
Kandil’deki komutanları, HDP’li yoldaşları bu sözlerin nasıl kırdığını düşünmek bile istemiyor insan. Herhalde en çok “Kürt silahlı hareketinin bunca deneyimine rağmen Erdoğan’ın pususuna nasıl olup da düştükleri” kısmına öfkelenmişlerdir. “40 yıllık silahlı bir örgütüz, şu kadar pusuda şu kadar adamı öldürmüşlüğümüz var, lafınızı bilip de konuşun hanımefendi” diye bir tekzip gönderseler yeridir.
Aynı tekzibin biraz daha serti bu kıymetli profesöre de gidebilir. Neredeyse PKK’yı Erdoğan’ı başkan yapmak için cinayet işleyen bir örgüt olmakla suçlayan bir provokasyon bu satırlar:
“7 Haziran’da ortaya çıkan tablo sonucunda Tayyip Erdoğan’ın bu senaryoları kendi başına yapabilecek gücü de kalmamıştı. Buna rağmen yapıyor. Her şey onun istediği gibi yürüyor. Örneğin PKK ya da onun adına hareket eden birileri tam da Erdoğan’ın beklediği gibi davranıyor.”
“PKK ya da onun adına hareket eden birileri” diyerek konan şerh tabii ki çok mühim. Yoksa bütün bir PKK’yı böyle itham etmek çok yakışıksız ve mesnetsiz bir iddia olurdu.
Zaten PKK da “Biz yapmadık, yerel güçler kendi inisiyatifiyle yaptı” diyor. Yoksa PKK’nın yerel güçleri, Apocu fedailer, önderlik sistemine geçiş için önce başkanlık sistemine geçilmeli gibi bir strateji mi izlemektekler?
Yoksa PKK’nın adam öldürebileceğine inanmak sahiden çok zor.
Bu konuda medyamızda çok kıymetli analizler yazıldı. Mesela Cengiz Çandar’ın alıntıladığı Ali Bulaç’ın tespitleri sahiden de üzerine birkaç Şevkat Tepe dizisi çekilecek derinlikte:
“Tam bu noktada, Ali Bulaç’ın önceki günkü Zaman’da 'Hayra Alamet Değil' başlıklı yazısının şu satırları üzerinde düşünmekte yarar var:
Polisleri öldürdüğünü açıklayan PKK'ya gelince! Bu hangi PKK? ‘Aktrollerin lideri’ KCK'nın yüzde 25'inin MİT mensubu olduğunu iddia ediyor. Böyle mi, bilemiyoruz… Daha ilginci aradan bir hafta geçtikten sonra PKK'nın bu eylemi üstlenmediğini açıklaması: Kandil'deki KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Demhat Agit, Ceylanpınar'da iki polisin öldüğü saldırıyı PKK'nın yapmadığını açıkladı. PKK'nın daha öncesinde ve bu sırada benzer eylemler yapmadığını iddia etmiyorum ama operasyonlara gerekçe gösterilen Ceylanpınar'daki iki polisin şehit edilmesi olayı ve Suruç katliamı bana iç veya dış birimlerin provokasyonu olduğu izlenimini veriyor…”
MİT’in uğruna kendini feda eden IŞİD'li ve PKK’lı gençleri ajan yapmış olması tabii bir istihbarat başarısı sayılabilir. Tabii ki MİT cemaatin elinde olsaydı bu saldırılara hiç gerek kalmadan ve aklı başında insanlar bu kadar saçmalamak zorunda kalmadan meseleler Sri Lanka’daki gibi çözülürdü. MİT’in çözüm süreci de demek bir gün bu saldırıları yapabilmek için bulunmuş bir kılıfmış.
“İzlenimi veriyor'' yine de şu satırların yazarının akıl yürütmeleri yanında ciddi karine sayılabilir:
“Münasip bir bağlantı hattı izleyerek şu noktaya varmaya takatim yok; kısa yoldan söyleyeyim: Öyle bir yerde böyle bir katliam, devletin, en azından devlet içinden birilerinin bilgisi, göz yumması vs. olmaksızın gerçekleştirilemez.”
Bu akıl yürütmelerle Boston’daki maratona saldırıda FBI, Paris saldırısında Fransız istihbaratını bulmayanlar bizden değildir. Yine de aynı amatör polisiye yazarı şu satırlarında hakkaniyeti elinden bırakmamış;
“Gerçi ortaya çıkan veriler, Kobanê'de 240 kişiyi katleden DAİŞ militanlarının oraya Türkiye'den geçmiş olması ihtimalini henüz kesin kanıtlayamıyor ancak katliam derhal Ankara ile ilişkilendirildiyse buna şaşılabilir mi?”
Ne kadar acı. Aynı acı şu satırlarda da hissediliyor:
“Saray’daki Sultan'ın kan ve gözyaşıyla oynadığı kumar seçim sandığında da geri tepecek ama çok can yanacak, ne yazık!”
Canları kim yakacak pekiyi? Tabii ki Saray’daki Sultan. Halbuki PKK dostça uyarmıştı bizi. Silahlı bir örgütün “ateşkesi bitiririz” uyarısını bir insan hakları profesöründen başka daha iyi kim günümüz Türkçesi’ne aktarabilir: ''Barış Süreci diye oyalanmaktan usandık. Doksan yıldır birey ve toplum olarak eziliyor, nefes alamaz hale gelince patlıyoruz. Bunları artık anlayın, acısını yine hep birlikte çekmeyelim!''
Sonra ne olduğunu ilkokul fişi basitliğinde üç tweetle harikulade anlatmış Hasan Cemal:
“Saray'daki Sultan seçimi kaybetti, savaşı başlattı! Anlaşıldı, Saray'daki Sultan iktidarını kan ve gözyaşıyla sürdürmek istiyor.
Saray'daki Sultan, iktidarını sürdürmek için ülkeyi savaş ve şiddetin içine çekiyor. Türkiye bu kanlı oyuna gelirse çok yazık olur.”
Hatta çok yazık oldu. “Kafayı yedik belki ama enseyi karartmayalım” tesellisiyle bitirelim:
“Tek derdimiz var; İslam, İslam, İslam” diyen biri tabii ki demokratik kuralları da yok sayacak… AKP seçimi kazanabilsin diye gencecik insanlar ölüme gönderilecek. ‘Öldürttüğümüz bu insanlarla oylarımız ne kadar arttı’ diye anket yaptırılacak, yeterince artmamışsa daha fazla insan öldürtülecek.
Bir ülkede her gün bunca insan ölüyor ise bu kanlı kaosun tek sorumlusunun o ülkeyi yönettiğini iddia eden hükümet olduğu unutturulacak.
Mümkün mü? Tabii ki değil.
Ne Türkiye aptal, ne dünya aptal.
Karşımızda nasıl canavarlaşmış bir parti olduğunu insanlar görüyor.”
“Canavarlaşmış bir parti”den sonra böö yazılıp vurgu daha da artırılabilirmiş. Dünya da tabii aptal değil. Newsweek’ten, Guardian’a, Foreign Policy’den New York Times’a kadar da bu deli saçması teorinin girmediği medya kalmadı.
İnşallah onlarınki gelip geçici çarpma sonucu kafa travmalarıdır.
Çünkü biz bir entelijansiya sınıfının Erdoğan takıntısında son levela ulaşıp silahlı örgütün apolijistliğini yaparken nasıl kafayı yediğine tanıklık ettik.
Aslında hiç komik değildi, umarım hiç gülmediniz…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025