Yıldıray OĞUR
Aşağıdaki yazıların Türkiye Cumhuriyeti tarihinin darbeden tutuklanan ilk Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ için yazıldığına gelecek kuşakları inandırmamız biraz zor. Bu yazıların çoğunun Başbuğ’un tutuklanmasına neden olan hükümete, komşularımıza yönelik psikolojik harekât siteleriyle ilgili andıcın hazırlandığı Nisan 2009’da yazılmış olduğu bilgisini ise en iyisi saklayalım, saf zihinleri bulandırmayalım.
Göreve geldiği andan itibaren “sivil, hükümete bağlı komutan” diye kodlanan Başbuğ, Yeni Şafak ve Star gazetesinin akreditasyon yasağını kaldırarak da “durmak yok, yola devam” mesajı vermiş, hükümet çevrelerinin gönlünü kazanmıştı. 15 Nisan 2009’da Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı konuşmayla alkışların şiddeti arttı.
Yazılar, özellikle Genelkurmay Başkanlığı’na Nihat Doğan getirilse ona da kefil olacak isimler arasından seçilmedi. Yanılgının böylesi daha şiddetli ve öğretici. Aralarında Başbakan’ın danışmanları da var, hükümete yakın gazeteciler de, dünyaca ünlü dergiler, en antimilitarist kalemler, Ankara’nın havasını en iyi koklayan temsilciler, en iddialı siyasi analizciler.
Tabii ki amaç kimseyi geçmiş hesap hatalarıyla yüzleştirip utandırmak değil. Türkiye’deki siyaseti izleyenler dünyadaki herkesten çok beşer ve daha çok şaşar.
Yazının kıssadan hissesi, iktidar çevrelerinin bugün de kapıldıkları erken iktidar hastalığının komplikasyonlarına dikkat çekmek. “Askerî vesayetle hesaplaşmak uzun soluklu bir iştir, iki güzel söze kurban edilemez” demek. Tabii biraz da “tarihî”, “dönüm noktası”, “büyük kırılma”, “yeni bir dönem” gibi büyük lafların müsrifçe kullanımına dikkat çekip ve yarı tanrı köşe yazarlığı müessesesinin karizmasını çizip, eğlenmek.
Kimbilir belki de Başbuğ mahkemedeki savunmasında da kullanır bu güçlü referansları.
O halde işte karşınızda “Başbuğ çuvallamaları Top 10” listesi.
1) “Peki Başbuğ’un ve Erdoğan’ın aynı anda üzerine niçin gidiliyor? Başbuğ’un belli mihrakları rahatsız etmesinin asıl sebebi ise, hükümetle diyaloga ve uyuma önem vermesi... Başbuğ, sorun çıkaran, gerilim üreten, krizi derinleştiren bir fonksiyon görmemeye çalışıyor. Farklı saiklerle olsa da iki kesimden bazı kişiler, bu diyalogu ve uyumu bozarak, yeni bir süreç başlatabileceklerini düşünüyorlar.” (Yasin Doğan, Yeni Şafak, 25 Haziran 2009)
2) “Türk ordusu siyasete karışma tutkusundan vazgeçiyorsa, bu modern ve entelektüel bir general olan Başbuğ sayesindedir. Atatürk Jön Türklere 1909 yılında askerlerin artık siyasete bulaşmak yerine orduyu güçlendirmesi gerektiğini söylemişti. Aradan geçen 100 yıl sonra, Atatürk’ün mesajı en azından yerine ulaşmış görünüyor.” (The Economist, Şubat 2010 tarihli “Darbeler geride kaldı” başlıklı yazı)
3) “Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı olduktan sonra pek alışık olmadık bir üslup sergilemeye başladı. Selefleri Yaşar Büyükanıt ve Hilmi Özkök’e göre daha farklı bir yönetim anlayışı ve düşünceye sahip. (...) Ben bu cümleyi, Başbuğ’un ‘Medya ile Diyalog’ toplantılarındaki açıklamalarının ışığında şöyle yorumladım: Dengeci, tatlı sert demokrat...” (Şamil Tayyar, Star, 19 Eylül 2008 Cuma)
4) “Çok iddialı olduğunun farkındayım fakat göreve geldiği andan itibaren Org. Başbuğ’u yakından izlemeye çalışan bir gazeteci olarak onun adım adım TSK’yı olması gereken yere doğru çekmeye çalıştığını gözlüyorum.” (Ruşen Çakır, Vatan, 29 Nisan 2009) “TSK’da, Org. Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olmasıyla birlikte bir değişim, hatta dönüşüm yaşandığını daha emin bir şekilde ileri sürebiliriz. Bu dönüşümün anahtar kavramları hiç şüphesiz ‘açıklık’ ve ‘şeffaflık’tır.” (Ruşen Çakır, Vatan, 30 Nisan 2009)
5) Görülüyor ki Başbuğ, siyasetle ilişkilerinde daha meşruiyetçi, iç ilişkilerindeyse karar alma sürecinde daha demokratik, uygulama sürecinde daha disiplinli, emir komuta zincirine bağlı bir ordu görmek istemektedir.” (Murat Yetkin, Radikal, 15 Nisan 2009)
6) “Bugün İlker Başbuğ’un şahsında ‘maksadı bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olan’ bir ocağa sahibiz... Peygamber ocağına. Teşekkürler İlker Paşa.” (Yavuz Donat, Sabah, 15 Nisan 2009)
7) “Org. Başbuğ bu cesur ama gerçekçi çıkışıyla siyasilerin işini kolaylaştırıyor. Umarız gollük pası kaçırmazlar...” (Erdal Şafak, Sabah, 15 Nisan 2009)
8) “Genelkurmay Başkanı’nın konuşmasının, Türkiye’nin artık daha çok demokrasinin ve hukukun egemen olduğu bir evreye girdiğinin bir kanıtı olarak okunması doğru olacaktır. Tartışılan kurumun başındaki lider, eski mensupları (hatta bazı muvazzaf elemanları) yargılanırken daha fazla hukuk ve demokrasiye vurgu yapıyorsa, Türkiye emin ellerde demektir.” (Mümtaz’er Türköne, Zaman, 15 Nisan 2009)
9) Emir-komuta zincirinin en tepesindeki komutan, demokrasiye bağlı kaldıkça, bugünkü şartlarda darbe olamaz. Bu kararlılığı İlker Başbuğ’da görüyoruz. ‘Laik cumhuriyeti korumak ve kollamak’ gibi ifadeler kullanmıyor, siyasi iktidarı azarlayan bir üslûbu da benimsemiyor.” (Nazlı Ilıcak, Sabah, 30 Nisan 2009)
10) “AK Parti, mağduru olduğu bir suç eylemine karşı, hak arama yoluna gitmişse... Org. Başbuğ da, emin olmadığı bir konuda temkinli konuşmuşsa... Başbakan’ın, Org. Başbuğ’a inanmadığına delalet etmeyeceği gibi... Genelkurmay Başkanı’nın da, aynı suçun mağduru olma ihtimalini ortadan kaldırmaz. Her halükârda, ortada işlenmiş bir suç var. Belki Başbakan’la Org. Başbuğ, birlikte bu suçun üzerine gidiyorlar.” (Akif Beki, Radikal, 28 06 2009)
Yazarlar
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025