Yıldıray OĞUR
Bu devirde yazını yorganına göre uzatacaksın. Hele siz de, yazıdan para kazanmaktan çoktan vazgeçmiş, bir de yazıdan para kaybetmeyi göze alamayacaklardansanız. Havalar soğudu, masraflar arttı. Üstüne üstlük bir de bizim gibi bebek bekliyorsanız...
Yani artık öyle oturup “Kabinenin en çalışkan üç bakanı: İdris Naim Şahin” diye espriler yapma lüksünüz yok.
Yani yazıda iktisat yapmak lazım iyi de, bunu nasıl yapalım, önümüzü göremiyoruz ki. Başbakan eleştirisinde ciddi bir hesap edilemezlik sorunu var. (Aman küçümsemeyin. Bu hukuki accountability öyle bir ciddi meseledir ki uğruna burjuvazi devrim yapmıştır.)
Yani Başbakan’ı eleştirmenin tarifesi nedir bir açıklansa da, ne yazdığımızda ne kadar ödeyeceğimizi bilsek, bütçemize göre muhalif olsak, şu menüsünde fiyatlar yazmayan kazık bir fusion restoranda yemek yiyormuş stresinden kurtulsak.
Tüm bunları düşünerek aynı belirsizlikten mustarip yazar-çizer takımının önünü görebilmesi için, az çok fikir versin diye -tabii ki tamamen geçmişlerimin yüzü suyu hürmetine- son üç beş yıl içinde Başbakan’ın açtığı tazminat davalarına bakarak basit bir “Başbakan’ı eleştirme tarifesi” çıkardım.
Mesela “Yazık sana, şu düştüğün hale bak, milletin yiğidiydin, devletin oyuncağı oldun. Senin başbakanlığını yaptığın devlet bu ülkenin 35 çocuğunu bombalarla parçaladı. Ya seni kendi yönetimindeki devlet tuzağa düşürdü, ya da sen bile bile öldürdün. Bombacılara sahip çıkarak, gerçekleri halkından saklayarak, olayları saptırarak, tuzağa düşürmediğini anlattın” diye Başbakan’dan 35 sivil için hesap soracaksanız 30 bin TL’yi gözden çıkaracaksınız.
Ama tercihiniz “Kof kabadayı” gibi butik bir şeylerse en az 50 bin TL cebinizde nakitle yazının başına oturun derim. Çok şanlıysanız seçim mevsiminde yazıyı bedavaya da getirebilirsiniz.
Son olarak Perihan Mağden’e açılan davadan küçük bir tüyo: “İki topuk selamına sattı satıyor hakikatle olan hassas bağını” diye bir cümleyi 7500’e bırakıyor Başbakan’ın avukatları.
“Başbakan gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde” gibi klasikleri sevenler içinse fiyatlar 4 bin TL’den başlıyor.
Ama benden söylemesi “Senin yürüttüğün paranın yarısını tasarruf etsek zaten memleket güllük gülistanlık olacak” gibi fos bir Kılıçdaroğlu iddiası için 40 bin TL verilmez. Bir “Recep Bey” için 10 bin TL verip, bile isteye kazıklananlar için çok para değil aslında...
Hasip Kaplan’lık yapıp “Dolmabahçe, işbirlikçi iktidarların tezgâh kurduğu bir mekâna dönüşmüştür. Orada Büyükanıt’la ne tezgâhlar çevrildi. Ey Erdoğan! Yürekliysen, mertsen gel barajı kaldır, beraber seçime girelim” diyesiniz tuttuysa bunun size mal olacağı 20 bin TL’lik bedeli düşünüp çenenizi tutacaksınız.
Baydemir’in öyle ortaya edilmiş “has..tiriniz lütfen” küfrü 50 bin TL. Valla sudan ucuz. Bence MoMA Müzesi bu dünya tarihinin en kibarca ifade edilmiş kült küfrü için daha fazlasını ödeyebilir. Tabii önce küfür edip sonra utanmaya paha biçilemiyor.
Başbakan’a “Maganda üslubu bırak” demenin bedeli 10 bin TL. İnanmayan Deniz Baykal’a, Cüneyt Arcayürek’e sorsun. Evlat acısı gibi...
Bir de Başbakan’ın hayvanlar âlemiyle ilgili özel bir tarifesi var. Mesela Başbakan’ı kedi gibi çizmek 10 bin TL, kene gibi çizmek 25 bin TL, bütün hayvanlar âlemi gibi çizmek ise 50 bin TL. Sonuncunun fiyatı daha hesaplı görünüyor. Beş alana üç bedava tarzı bir kampanya var herhalde. Yine de dikkat; hayvana benzetilmenin hakaret sayılmadığı günler epey uzak. Kötü espri yapan karikatüristi meşum kaderiyle baş başa bırakmaksa en iyisi.
Tabii bir de ihanet kültünün en berbat sözlerini art arda sıralayan Bahçeli’nin durumu var. Rekor onda: 250 bin TL tazminat. Valla Vakko’da sıradan bir siyah takım elbiseye 10 bin TL vermekten bir farkı yok. Seveni vardır tabii.
Eh Başbakan zaten bütün bu tazminatları kazandıysa, ancak bu tahammülsüzlüğüyle, ileri demokrasisi bütün Ortadoğu’ya ilham kaynağı olan Türkiye’nin imajına verdiği zararı telafi edebilir.
Yok, aslında benimkisi böyle iddialı, gösterişli, pahalı bir şey değil. Basit, ucuz bir şey. “Sayın Başbakan biraz daha sinirlerinize hâkim olsanız, her okuduğunuz yazıdan sonra avukatlarınızı aramasanız, demokratik sabır gösterseniz” gibi bir şey.
Aslında öyle zorunlu bir masraf kalemi değil bu yazı. Olmazsa da olur. Hatta aile bütçemiz için lüks bile kaçıyor. Uygun bir fiyatta anlaşabilirsek, belki.
Evdeki kumbaraları boşalttık, yakıt, elektrik, internet, ulaşım, çocuk bezi masraflarını alt alta yazdık. Böyle bir yazıya ayırabilecek sadece 1000 TL’miz var. İsterseniz yazıyı önceden avukatlarınıza gönderelim onlar bir keşif bedeli belirlesin. 1000 TL’yi geçen yerlerini gerekirse çıkartırız da. Belki bir olurunu buluruz. Fiyatta pazarlık pek mümkün değil.
Olmazsa da ne yapalım, kısmet...
Yazarlar
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025