Yıldıray OĞUR
Geçen hafta Ankara Sincan’da görülmekte olan ilginç bir davada savcı mütalaasını açıkladı.
Davanın tek sanığı, iki yıldır tutuklu yargılanan KHK ile kapatılan bir dönemin en meşhur yargıç ve savcı birliği YARSAV’ın (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) son başkanı Murat Arslan’dı.
YARSAV’in başkanı “FETÖ örgüt yöneticisi ve üyesi” olmaktan yargılanıyor. Savcı mütalaasında Arslan için, sadece örgüt üyeliğinden 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istedi.
Davadaki tuhaf tesadüflerden biri davanın savcısının 2011’de Deniz Feneri soruşturmasını açınca görevden alınan ve yargılanan savcı Mehmet Tamöz olması.
Bunu tuhaf tesadüf yapansa zamanında onun yargılandığı mahkemeleri destek için izleyenlerden birinin de YARSAV başkanı olarak Murat Arslan olması...
https://www.evrensel.net/haber/41907/yarsavdan-hsykya-deniz-feneri-basvurusu
Gerçekten tuhaf.
YARSAV bir zamanlar yargıdaki Kemalist savcı ve hakimlerin birliğiydi. AK Parti iktidarı; başörtüsü yasağını kaldırma girişimleri, kapatma davası, Ergenekon ve benzer davalarda karşısında YARSAV’ı ve ona yakın isimlerin hakim olduğu HSYK’yı bulmuştu.
2010 referandumunda Hayır kampanyasının öncülerinden biri YARSAV’dı. Ve şimdi o YARSAV’ın 2009’dan beri yöneticiliğini yapmış, yardımcılığını yaptığı Emine Ülker Tarhan’dan başkanlığı devralmış Birgün gazetesinin misafir yazarı olan başkanı FETÖ’den yargılanıyor.
Arslan FETÖ iddialarını savunmasında reddetti. Davasını Türkiye’deki Avrupa Delagasyonu ve Avrupa’dan hukukçu birlikleri de yakından izliyor.
Ama iddianamede FETÖ üyeliğine kanıt olarak gösterilen delillerden biri Bylock kullanıcısı olduğu. İddianameye göre Bylock şifresi de çocuklarının adları. İddianamede Arslan’ı Bylock’ta eklediğini söyleyen bir eski hakim tanığın ifadesi de var. Arslan Bylock kullandığı iddialarını da reddediyor.
İddianamede yer alan ve mahkemede de tekrarlanan tanık ifadelerinden en dikkat çekici olanları ise dönemin HSYK Birinci Dairesi Başkanı olan ve halen FETÖ’den tutuklu yargılanan İbrahim Okur ve dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’e ait.
İbrahim Okur, Anayasa Mahkemesi raportörlüğünden tanıdığı Arslan’ın FETÖ bağlantısı ile ilgili soruya mahkemede şöyle cevap verdi:
"2010 HSYK seçimlerinde önce Adalet Bakanlığında Birol Erdem, Ahmet Karaman, Galip Tuncay Tutar ve benim de bulunduğum bir toplantı yaptık. Cemaate yakın arkadaşlar, bin 500 oylarının olduğunu ve seçimlerde YARSAV'daki adamlarından da 400-500 oy geleceğini söyleyerek kontenjanlarının artırılmasını talep ettiler. YARSAV'da cemaate yakın kişilerin olduğunu pek düşünmüyordum. Murat Arslan da o dönemde yöneticisiydi.”
Dönemin Adalet Bakanlığı müsteşarı Birol Erdem’in tanıklığı ise daha net:
“Önümüzde 2010 HSYK seçimleri ve karşımızda da örgütlü yapı olarak YARSAV duruyordu. Bunun karşısında hareket edecek bir birlikteliğe ihtiyaç vardı... Adli ve idari yargıda, Danıştay’da Yargıtay’da kimler var, kimleri aday gösterebiliriz diye baktık. Bu sırada ‘cemaat mensubu arkadaşlar’ geldiler ve ‘Biz yargı içerisinde güçlüyüz’ diyerek, önemli bir potansiyele sahip olduklarını hatta yargı içinde YARSAV’ın üye sayısı ile neredeyse eşit olduklarını söylediler... O günü hatırlıyorum. Anlattıklarını ağzımız açık dinledik. Ancak tedirgin de olduk. Çünkü anlattıkları şeyler akıl alır gibi değildi. YARSAV’ı nasıl manipüle ettiklerini, ele geçirdiklerini, YARSAV’ın içinde 400 arkadaşlarının olduğunu, ki genel kurul toplantılarına 500-600 civarında hakim ve savcının geldiğini, bu sayının en fazla 700’e ulaştığını rakamlarla anlattılar. Ömer Faruk Eminaoğlu’nu tereyağından kıl çeker gibi nasıl devre dışı bıraktıklarını, isterlerse YARSAV’da her türlü yönetim değişliğini yapabileceklerini anlattılar. Hatta kendilerine inanmamız için Murat Aslan’ı getirdiler ve tanıştırdılar. İbrahim Okur ile tedirgin olmakla birlikte bizlere kan kusturan YARSAV’dan kurtulma ve yargı içindeki vesayet çetesinden kurtulma imkanı vardı.”
Mahkemede tanık olarak dinlenen eski YARSAV başkanı Ömer Faruk Eminaoğlu ise 2014 HSYK seçimleri öncesi Murat Aslan ile birlikte, "Ne cemaat ne hükümet" parolası ile çalıştıklarını, Aslan'ın FETÖ'cü olmadığını söyledi.
Mahkemede tanık olarak ifade veren eski YARSAV yöneticisi Bülent Yücetürk ise "O dönemde Murat Aslan FETÖ yapılanmasıyla birlikte yönetim kademesine adam sokmuştur. Benim Aslan'ı eleştirdiğim nokta burası. Aslan FETÖ üyesi demiyorum” dedi.
İfadelerde geçen eski YARSAV başkanı Ömer Faruk Eminaoğlu’nun devre dışı bırakılmasından kasıt YARSAV’ın 2009’daki genel kurulu.
16 Kasım 2009 günü toplanan ve her zamankinden kalabalık olan, genç üyelerin dikkat çektiği kurulda normal olarak başkan Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun da aralarında olduğu 13 kişilik yönetim kurulunun seçilmesi beklenmekteydi. Ama tek listesiyle seçime gidilmek üzereyken, arkalardan bir el kalkmış ve "ben de" aday olmak istiyorum demişti. Sonra bir el daha kalkmış, aday sayısı 15'e çıkmıştı.
Müzakereler sonucunda çarşaf listeyle gidilen seçimde herkesten iki ismin üstünü çizmesi istenir. Sayım yapılırken büyük bir sürprizle karşılaşılır. 441 delegeden 246'sı YARSAV'ın kurucusu, hakkında soruşturmalar açılmış olan başkan Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun isminin üzerini çizmiştir. Eminağaoğlu rahat girdiği seçimde günün sonunda liste dışı kalır.
O seçimde yönetim kuruluna girenler biri de Murat Arslan’dı. Başkan seçilen Emine Ülker Tarhan’ın yönetiminde önce saymanlık daha sonra da genel sekreterlik yaptı.
2010 referandumuna gidilen süreçte onun da yönetiminde olduğu YARSAV aktif bir muhalefet yürüttü. Paketin Anayasa Mahkemesi’nde iptal edilmesi için CHP ile birlikte hareket ettiler.
Bu süreçte CHP’nin iptal başvurusunu inceleyen Anayasa Mahkemesi, referandum değişiklik paketinde Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle sadece HSYK ve Anayasa Mahkemesi’ne üye seçimlerini düzenleyen iki maddeyi oybirliğiyle iptal etti.
İptal edilen 146. maddenin a bendinde “bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir'' ibaresi vardı. Maddenin amacı HSYK seçimlerde liste çıkarılmasını engellemek, örgütlü grupların tek listeyle kurulda hakimiyet kurmasını engellemekti. Hükümet için bu örgütlü grup da YARSAV’dı. Tam da bu nedenle YARSAV bu maddenin iptalini istemiş ve mahkemede bu iptal için kulis yapmıştı.
Bu maddenin hangi gerekçeyle Anayasa’ya aykırı bulunup iptal edildiği hala meçhul.
Ama tek kişi, tek oy düzenlemesi iptal olup, paket bu haliyle referandumdan geçtikten sonra yapılan HSYK seçimlerinde, bu maddenin iptali FETÖ’nün liste halinde HSYK’ya istediği kişileri sokmasıyla sonuçlanmıştı.
Yani aslında askeri ve yargı vesayetine karşı dönüm noktası olan 2010 referandumundan sonra FETÖ’nün HSYK’da hakimiyet kurmasını sağlayan Anayasa Mahkemesi’nin CHP ve YARSAV’ın girişimleriyle iptal ettiği bu madde oldu.
Şimdi YARSAV’ın o günkü yöneticilerinden biri ve son başkanı FETÖ’den yargılanıyor.
Tabii ki masumiyet karinesi ilkesi gereği bunlar hala sadece iddialar. Ülkedeki yargının kalitesi, FETÖ davalarında suç yerine mensubiyet avcılığı daha fazlasını söylemeye engel.
Ama her köşede, her suçun sebebi olarak o referandumu ve o referandumda yüzde 58 evet verenler içindeki “Yetmez ama evet”çileri bulanlar için herhalde Hayır cephesinin en aktif örgütü YARSAV’ın başkanının yargılandığı bu dava dikkatle izlenmeyi hak ediyor.
Toplumun bölünmüş, devletin hesap vermez, herkesin bir miktar haklı ve bir miktar zalim olabildiği bu ülkede kimse yanılmaz değil. En kötüsü ise yanıldığının bile farkına varamayacak kadar kendini haklı zannetmeye devam etmek. O zaman yeni yanılgılar, yeni başarısızlıklar kaçınılmaz oluyor.
Herkes bütün bu olanlarla ilgili kendi hesabını cesaretle ve dürüstçe vermedikçe de yeni bir ortak zemin ve çıkış bulmak mümkün olmuyor...
Yazarlar
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025