Yıldıray OĞUR
Bundan 120 yıl kadar önce yine konuşmanın, yazmanın tehlikeli olduğu, her tarafta jurnalcilerin kol gezdiği buhranlı zamanlarda, Servet-i Fünun dergisi etrafında toplanmış bir grup İstanbullu genç entelektüel, her şeyden kaçıp bir köye yerleşme hayalleri kuruyorlardı. Bu hayali ütopya köyünün adı bile belliydi: Yeşil Yurt.
Derginin başyazarı Tevfik Fikret, Yeşil Yurt’u anlattığı bir şiir bile yazmıştı:
“Bahara benzetilir bir yeşil saadettir
Gülümseyen ovanın vech-i pür-gubarında
Köyün, uyur gibi, müsteğrak-ı sukünettir
Bütün hayatı ufak bir çayırın kenarında.”
Önce Yeşil Yurt’u kurmak için aileleriyle Yeni Zelanda’ya göç etme planları yaptılar. Yeni Zelanda’yı tanıtan broşürler buldular, para aradılar. Sonra vazgeçtiler. Bu kez Manisa Sarıçam’ı gözlerine kestirdiler. Gidip yer baktılar. Ama Tevfik Fikret sonra bu fikirden vazgeçince planlar suya düştü. Fikret kendi Yeşil Yurt’unu Aşiyan’da kurdu.
Bazen denk gelişler geçmişle bugünü birbirine bağlar.
Dün Malatya Yeşilyurt’tan gelen haberi okurken de tarihle bugün arasında devamlılık kendiliğinden kuruldu.
Habere geçmeden Yeşilyurt’un nasıl Yeşilyurt olduğunu da hatırlamakta fayda var.
1915’ten önce Ermenilerin de yoğun olarak yaşadığı beldenin Osmanlı dönemindeki adı hala kullanılan Çırmıhtı. 1928’de yüzlerce yıllık tarihi adı Malatyalı İsmet İnönü yüzünden İsmetpaşa olarak değiştirilmiş. DP iktidarının otoriterleştiği, muhalefete tahammülsüzlüğün arttığı 1957’de ise dönemin sert İçişleri bakanı Namık Gedik tarafından bir kere daha siyasi nedenlerle beldenin adını değiştirilip Yeşilyurt yapılmış. 80 öncesi solun çok güçlü olduğu ilçe, artık Malatya’nın 350 bin nüfuslu merkez ilçelerinden biri ve AK Parti tarafından yönetiliyor.
Tevfik Fikret’in hayallerindeki gibi olmasa da Yeşilyurt bir çayırın, Derme Suyu’nun kenarında, Malatya’nın en yeşil yerlerinden biri.
Artık habere geçebiliriz. Henüz konudan habersiz olanlara kısa bir özet önce:
“Hannover’da Mega Kilit GMBH adlı bir şirket, “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek” adlı proje kapsamında Malatya Yeşilyurt Belediyesi’nden 45 kişiyi bir haftalık gezi için Almanya’ya çağırdı. AK Partili Yeşilyurt Belediyesi, geziye katılacak 43 kişiyi Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği’ne üye yaptı, pasaport almaları için valiliğe yazı yazdı, iki belediye başkan yardımcısıyla birlikte Almanya’ya gönderdi. Bir hafta sonra Türkiye’ye sadece iki başkan yardımcısı döndü. 43 kişi kayıp. Skandalı ortaya çıkaran CHP’li belediye meclis üyelerine göre olay gayri meşru yolla adam kaçırma olabilir. Olayla ilgili Mülkiyet müfettişleri soruşturma açtı.” (Serbestiyet)
Dün bütün gün, haber sitelerinde açık ara en çok okunan haber olan bu traji-komik hikayenin izini sürmeye çalıştım.
Haberi daha ulusal medyaya düşmeden takip etmeye başlayan Kayısıhaber’den gazeteci Mahir Temur ve şimdi DEVA Partisi’nin kurucuları arasında yer alan, Malatya entelektüel hayatının merkezi BİLSAM’ın kurucularından öğretim üyesi İbrahim Gezer’le konuştum.
Aslında olay bundan 14 ay önce Ocak-Şubat 2020’de yaşanmış.
Bunca zamandır duyulmaması ya da duyanların duyduklarını belli etmemesi üzerinde ayrıca durmak gerek.
Skandal, Yeşilyurt Belediye Meclisi’nin Nisan ayı toplantısında, meclisin 6 CHP’li üyesinden biri olan Günnur Tabel’in iddiayı AK Partili belediye başkanı Mehmet Çınar’a sormasıyla ortaya çıktı. Çınar, sorulara cevap vermedi ama sonra anlaşıldı ki İçişleri Bakanlığı’nın Mülkiye başmüfettişleri skandalla ilgili zaten üç aydır Malatya’da soruşturma yürütüyormuş, belediye başkanı dahil pek çok kişinin ifadesi alınmış.
Soruşturma açık ki bir insan kaçakçılığı soruşturması.
Gidip de dönmedikleri tahmin edilen insan sayısı dün medyada yer aldığı gibi 43 değil 53.
Hikayenin başlangıcı Ocak 2020’ye dayanıyor.
Hikayenin baş karakteri dünkü haberlerde adı geçmeyen bir başka AK Partili isim.
AK Parti’den 2009-2014 yılları arasında Bingöl’ün Servi ilçesinde belediye başkanlığı yapan Ali Ayrancı.
Yılın bazı dönemlerinde Malatya’daki evinde ikamet eden Ayrancı, Ocak 2020’de Malatya’nın merkez ilçelerinden AK Partili Yeşilyurt Belediyesi’ne gidiyor ve önceden tanıştığı belediye başkan yardımcısına projesini açıyor.
“Almanya’nın Hannover şehrinde faaliyet gösteren hayırsever bir Türkiye kökenli işadamına ait Mega Kilit GMBH şirketi “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek” adlı proje kapsamında 53 kişiyi Hannover’a davet etmek istiyor. Yol, kalma ve bütün masraflar bu hayırsever işadamına ait. Belediye kasasından bir kuruş çıkmayacak. Başka belediyeler de benzer projeler yapıyorlar” diyor.
Belediyenin bu projeye ortak olmasını, gidecek heyete belediyeden de isimler eklenmesini teklif ediyor.
Fikir belediyeye cazip geliyor. Eski AK Partili başkan olunca da güveniyorlar. Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar da öneriyi kabul ediyor.
Neden cazip geldiği bir muamma.
Belediye başkan yardımcıları, “Zaten belediyenin bir işbirliği için Almanya’ya gitmeleri gerektiğini, yol ve konaklamayı bedavaya getirmek için bu teklifi kabul ettiklerini” söylüyorlar.
Belediye bedava bir yurt dışı gezisine tamah edip kullanıldı mı yoksa bu işlerde onların da bir dahli var mı sorularının cevabı soruşturmayla ortaya çıkacak.
Projenin sahibi Ali Ayrancı’nın belediyeye ortaklık teklif etmesinin esas nedenine gelelim.
Ayrancı, projeyi sunarken belediye yetkililerine bir şart koşuyor.
“Proje “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek” olduğu için, projeyle Almanya’ya gidecek 53 kişinin de bu konularda faaliyet yürüten bir derneğe üye olması lazım, belediyenin de bu dernekle protokol imzalaması gerekir” diyor.
Esas amaç ise şu: Bu protokolle gezi bir resmi belediye etkinliğine dönecek ve geziye katılanlara yurt dışındaki kamu hizmetlerinde kullanılan vizesiz gri pasaport alınabilecek.
Yeşilyurt Belediyesi buna da tamam diyor.
Başkanın talimatıyla bu kimsenin tanımadığı, isimlerini eski belediye başkanı Ayrancı’nın verdiği 53 kişinin üye yapılabileceği, konuyla alakalı bir dernek aranıyor.
İşte bu noktada dünkü haberlerde insan kaçakçılığı için kurulmuş paravan dernek gibi sunulan Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği bulunuyor.
10 yıldır faal olan dernek okullarda motivasyon, hızlı okuma eğitimleri veren Malatya’da bilinen bir dernek. Başındaki Mehmet Sait Aytekin bir ilahiyatçı.
Onun anlatımına göre “belediyeden bir başkan yardımcısı ve basın müdürü, derneğe gitmiş, projeyi anlatmış hatta başkan prosedürü de tam bilmediği için bu 53 kişiyi bizzat kendileri derneğin defterine üye olarak kaydettirmiş.”
Malatya yerel gazetelerine konuşan Aytekin, “Üye olanları tanımıyorum. Ben AK Parti’ye güvendim, inançlı insanlar yanlış yapmazlar” dedim diye tanıdık bir argümanla kendini savunuyor.
53 kişinin derneğe üye yapılmasından sonra Yeşilyurt Belediyesi, Yeşilyurt Kaymakamlığı üzerinden Malatya Valiliği’ne 53 kişinin GBT’lerinin soruşturulması için yazı yazmış.
Malatya Valiliği de yine resmi yazıyla Malatya Emniyet Müdürlüğü’nden bu 53 kişinin GBT’lerinin sorgulanmasını istemiş.
Bütün bunlar bu 53 kişiye yurt dışı çıkışta gri pasaport alabilmek için yapılıyor.
Ve GBT’lerin sonucu “temiz” çıkmış. Herhangi bir adli kayıtları bulunamamış.
Bu önemli çünkü dün herkesin aklına ilk gelen bu 53 kişinin yurt dışı çıkış yasağı ya da pasaport tahdidi olduğu için bu yaratıcı yola başvurdukları oldu.
Eğer, GBT kısmına bakılırken de bir usulsüzlük yapılmadıysa bu 53 kişinin, FETÖ, PKK ya da benzer bir suçlama yüzünden yurt dışına çıkamayan insanlar olmamaları gerekir.
GBT’lerinde de bir sorun çıkmayınca, Yeşilyurt Belediyesi ile Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği arasında geziye katılım için bir protokol imzalanıyor.
Gezi projesi ve protokol 4 Şubat 2020 günü Yeşilyurt Belediyesi Meclisi’ne geliyor:
“Almanya’nın Saksonya Eyaleti Hannover şehrinde faaliyet gösteren Mega Kilit GMBH şirketi tarafından “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek” adlı proje kapsamında 15/02/2020 ile 27/02/2020 tarihleri arasında düzenlenecek olan çevre, eğitim ve kültürel inceleme gezisine Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği üyeleri ile birlikte düzenlenecek olan ve 53 kişilik bir kafilenin katılmasının planlandığı gezi için belediyemizi de temsilen bir heyetin gönderilmesine, yol, konaklama ve iaşe bedelleri gibi tüm masrafların ilgili firma tarafından karşılanacağı inceleme gezisine belediyemizi temsilen Belediye Başkan Yardımcısı Şahin Özer, Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş’un katılmalarının kabulüne yapılan oylamada katılanların oy birliği ile karar verildi.”
O sırada belediye meclisinde olan şimdi itiraz eden muhalif üyelerden de o gün itiraz eden olmamış.
Halbuki pek çok şüphe çekici nokta var.
En başta Hannover’deki Mega Kilit GMBH adlı bir şirket neden “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek” diye bir proje yapıp, Yeşilyurt Belediyesi ile birlikte çalışsın?
Neden bir şirket 55 kişinin böyle bir proje için bir haftalık yol ve konaklama masraflarını karşılasın?
Kim bu şirket? Bu hayırseverlik veya da çevreciliği nereden geliyor?
Şirketle ilgili internetten çıkanlar sınırlı. Alman şirket kayıtlarına göre böyle bir şirket var.
https://www.northdata.com/Mega+Kilit+GmbH,+Hannover/HRB+213752
Kilit işi yapmıyorlar, şirketin sahibi olan ailenin soyadı Kilit. Türkiye kökenli bir aile.
Dün bir kaç kez numaralarını aradım ama Pazar günü olduğu için açan olmadı. Şirketin 2016, 2018’de yöneticileri değişmiş.
Ama sahibinde bir değişiklik yok. Tam olarak ne iş yaptıklarını bu kayıtlardan anlamak zor.
Ama şirket binasına bakınca pek çevre için paralar saçıyorlarmış gibi durmuyor.
Herhalde benzer projeler yapsalar haklarında başka bilgiler bulunurdu. Bu hayırseverliklerini saklayacak kadar mütevazı değillerse tabii.
Bu şirketin Bingöl Sevri eski belediye başkanlığıyla da ilişkisi meçhul.
Ama bu şirketin düzenlediği bir haftalık “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek” adlı projesinin gezisine, eski belediye başkanının belirlediği 53 kişiyle birlikte, iki AK Partili belediye başkan yardımcısı ve karardan sonra onlara eklenen yine AK Partili iki belediye meclis üyesi yani toplamda 57 kişi Yeşilyurt Belediyesi’nin resmi kafilesi olarak yani gri pasaportlarıyla katıldılar.
Belediyeden katılan dört kişi diğer 53 kişiden bir gün önce 14 Şubat 2020’de uçağa binip, Almanya’ya gitti.
Kendi ifadelerine göre “Almanya’nın başka bir kentindeki belediyenin bir işini halletmek için erken gittiler.”
Diğer 53 kişi ise 15 Şubat günü yola çıkıp, Hannover’e vardılar.
Belediyeden giden dört kişi, yine kendi beyanlarına göre “ancak üçüncü gün oteldeki organizasyona katılmış, bu 53 kişiyle ilk kez orada karşılaşmış.”
Herhalde gördükleri onları şüpheye düşürmemiş.
Belediyeden giden dört kişi, 53 kişinin dönüş tarihinden bir gün sonra Türkiye’ye dönmüş.
Diğer 53 kişinin akıbetleri hakkında hiçbir fikirleri yok.
Bu 53 kişinin kaçının döndüğü, kaçının dönmediği de bir muamma.
Bunu devlet biliyor. Çünkü 12 günlük gri pasaportlarla yurdu terk etmiş 53 kişiden bahsediyoruz.
İçişleri Bakanlığı bir soruşturma açtığına göre hiçbirinin dönmediği varsayılabilir.
Bu arada ilginç bir şey olmuş ve geziyi organize eden eski belediye başkanı Ali Ayrancı, gezinin sonunda 53 kişi için çıkarılan 12 günlük gri pasaportları getirip belediyeye teslim etmiş. Belki de bu yüzden 14 ay boyunca kimse şüphelenmemiş.
Olayın kilit ismi eski Bingöl Servi Belediye Başkanı Ali Ayrancı’nın da Mülkiye başmüfettişler tarafından sorgulandığı iddia ediliyor.
Dün kendisine ulaşmaya çalıştım ama mümkün olmadı.
Ama aktif olarak kullandığı bir Twitter hesabı var.
Ve dün bu haberler çıktıktan sonra ilginç bir şey oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çektirdiği resimli eski bir tweet’ini sabit tweet yaparken, yine aynı resmi bir kere daha Erdoğan’ı mentionlayarak “Biz bugüne kadar ne yaptık ise bu memleket için bu Devlet için yaptık” notuyla paylaştı.
Bu dün atılmış tweet’ler soruşturmanın henüz adli bir soruşturmaya dönmediğini gösteriyor.
İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişleri üç aydır Malatya’da bu gri pasaportla insan kaçakçılığı soruşturmasını yürütüyor.
Soruşturmada eski belediye başkanı dışında, Yeşilyurt Belediye Başkanı, yardımcıları, belediye meclis üyeleri ve dernek başkanı ifade verdi.
Bir başka muamma da bu 53 kişinin kim ve nereli olduğu?
Yine devletin cevabını bildiği bu sorunun da cevabı şimdilik meçhul. Kimsenin bir fikri yok.
Haberlerde çıktığı gibi bunlar Malatyalı değiller.
En azından Malatya’da tanınan, bu geziye katıldıkları bilinen 53 kişi değiller.
Türkiye’nin her yerinden insanlar olabilir.
Neden normal yollarla yurt dışına gitmedikleri, neden böyle bir organizasyonla ülkeden kaçmayı tercih ettikleri de şimdilik bilinmiyor. GBT’lerinde adli kayıtları çıkmaması akla ilk gelen ihtimallerin elenmesine neden oluyor.
Vize almakta sorun yaşayan insanlar olabilir. Almanya’ya girişlerinde sorunlar yaşayan insanlar olabilir. GBT’de görünmeyen bir pasaport tahdidi olan insanlar olabilir.
Kesin olan bu insanların böylesine yaratıcı bir yolla Türkiye’den kaçtıkları.
Ama bu yaratıcı taktiklerle yur tdışına kaçan ilk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da onlar değil.
4 Mart 2021 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı bir gri pasaport soruşturmasının haberini okuyalım:
“Ankara Emniyet Müdürlüğü, göçmen kaçakçılığı ile mücadele ekiplerinin yürüttüğü bir soruşturmadan bahsediyoruz. Belediyeleri kullanarak gri pasaport yani hizmet pasaportu çıkarttıkları kişileri yurtdışına götüren çete üyeleri aslında bir turizm şirketi.
Götürdükleri kişileri Türkiye’ye geri getirmediler. Peki nasıl gerçekleşti bu olay. Turizm şirketinde çalışan bir kişi özellikle küçük ilçe belediyelerine giderek kendilerinin bir projeleri olduğunu söyledi ve yurt dışına kültür ve spor amaçlı bazı vatandaşları yurtdışına götürdükleri ve belediyeye proje sunduklarını ve tüm masrafların da kendileri tarafından karşılandığını söylediler.
Belediyeden tek istekleri encümen kararı ile ‘gri hizmet’ pasaportu çıkartmaktı ki, belediyeden güven kazanmak için yine belediyeden bazı kişileri o turlara götürmek istediklerini dile getirdiler.
Onlarca kişi Türkiye’den yurtdışına götürüldü, dönenler sadece belediye çalışanlarıydı. Koronavirüs nedeniyle vize alamadıkları ya da bazılarının vize alma kriterlerini karşılayamadıkları belirlendi.
Gri pasaportla giderek izlerini kaybettirdikleri sonrasında orada kaçak yollarla çalıştıkları tespit edildi. Ankara’da emniyet ekipleri bunun üzerine harekete geçti. 2’si organizatör 6 kişi tespit edildi.
Ankara merkezli eş zamanlı operasyonla 6 kişi gözaltına alındı. Bu turizm şirketi farklı belediyelerle de iletişime geçti mi, bugüne kadar kaç kişiyi yurtdışına gönderdi bu merak ediliyor. Gitmeye hazırlanan yüzlerce kişinin olduğu bildirildi. Olayla ilgili 6 kişi gözaltına alınırken, 2 şüpheli tutuklandı. Soruşturma devam ediyor.”
Neredeyse aynı taktik.
Uydurma çevre projeleri, şirketler, dernekler üzerinden oyuna getirilen ilk belediye de Yeşilyurt Belediyesi değil.
Çok sayıda küçük ilçe ve belde belediyesinin aynı yöntemle insan kaçakçılığı için kullanıldığı anlaşılıyor.
50’ye yakın derneğin bu işlerin içinde olma iddiasıyla soruşturulduğu iddia ediliyor.
Gri pasaportla insan kaçakçılığı soruşturmasına Ankara’da bazı yetkili isimlerin karıştığı da iddialar arasında.
Gazeteci Mahir Temur’un yazdığına göre Malatya Kale Belediyesi’ne de benzer bir bir teklif gitmiş yakın zamanda. Hali hazırda bir soruşturma olduğu için vazgeçilmiş.
Bazı kaynaklar Almanya’daki şirketin bunun için 53 kişiden 9 bin euroya yakın para aldığını da iddia ediyor.
Daha önce Macaristan’a folklor ekibi olarak gidip dönmeyenlerle ilgili bir haber okumuştuk, sporcu olarak turnuvalara yine gri pasaportlarla gidip dönmeyenlerle ilgili de haberler arşivlerde var.
Olayın kriminal tarafı hakkında daha çok konuşacağız gibi görünüyor.
Ama Türkiye’nin artık kaçmak için insanların böylesine yaratıcı yollar aradığı, Demirperde ülkelerinden aşina olduğumuz kaçış maceralarının yaşandığı bir ülke haline gelmesi üzerine de herhalde Ankara’dakilerin uzun uzun düşünmesi gerekir.
Yazarlar
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025