Ahmet AY
Geçtiğimiz Çarşamba günü İstanbul’da Türkiye’nin dönem Başkanlığını yaptığı İslami İşbirliği Teşkilatı (İİT), ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmesi üzerine toplandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine Kudüs için acil toplanan İİT tarihinin en onurlu kararlarından birini aldı. Bu kararda yer alan maddeleri burada tek tek değerlendirmek istemiyorum. Dünden beri bu konuda yazılıp söylenenler yeterince açıklayıcıydı.
Ancak Türkiye’nin önderlik ettiği İİT’nin almış olduğu bu karar sonrası Türkiye ve Cumhurbaşkanımızla ilgili neler yaşanabileceğini konuşmak gerek.
Bu kararın alınmasında en büyük rolün sahibi olan Türkiye nelerle karşılaşabilir?
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a yönelik ne tür hamleler gelebilir?
Türkiye sıradan bir karara vesile olmadı.
İİT dönem başkanı olan Cumhurbaşkanımız alelade bir süreci idare etmedi.
İİT’nin İstanbul zirvesinde alınan kararlar sıradan ve öylesine alınan kararlar değildi, üstelik ABD’nin hegemonik söylem ve eylemleri için büyük darbe oldu.
Türkiye’nin öncülüğünde toplanan İİT üyesi ülkeler Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği savları teşkilat kararına dönüştürmesi Türkiye’nin liderliğini, dahası önderliğini kabul etmek demekti. Bu, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın İslam Dünyasındaki rolünü tasdiki idi.
Doğu Kudüs’ün Filistin’in Başkenti olarak kabul edilmesi ve Filistin Devletinin tanınması çağrısının yanı sıra ABD ile İsrail’in BM kararlarına uymaya zorlanması çok önemli hamlelerdi.
ABD bu kararla ağır yara aldı. Bundan böyle ABD’nin höykürmesi 13 Aralık 2017 öncesindeki gibi devletler nezdinde karşılık bulamayacak. Karizması çizilmiş ABD bu durumu hazmedecek mi?
Dedim ya, ABD ağır yara aldı. ABD Truman döneminde, hatta İngilizlerin karşı çıkmasına rağmen 1947’den bugüne İsrail ile ilgili bütün kararlarda Siyonizm’e hizmet etti. BM’nin İsrail aleyhine aldığı hiçbir kararı tanımayan ABD’nin vetoları daima İsrail lehine kullanıldı. Koca Amerika adeta zalim ve gözü doymaz İsrail’e feda edildi. En son Mahmud Abbas patladı.
Türkiye Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği basın toplantısında konuşan Mahmud Abbas’ın, ‘ABD arabuluculuk vasfını yitirmiştir. Bundan böyle ABD’nin siyasi barış sürecinde asla yer almasına izin vermeyiz’ açıklaması tarihin tanıklığıyla hakikattir.
Arap İslam Dünyası İstanbul Zirvesinden aldığı güç ve cesaretle bir gün sonra Fas’ta toplanan Arap Parlamento Birliği’nden de muhteşem bir karar çıkarttı: "ABD söz konusu bu kararı ile uluslararası hukuk ve meşruiyet temelinden tamamen uzaklaşmış oldu. Hakem safında durması gerekirken düşman safını seçti. Bu bakımdan barış destekçisi rolünden çekilmesi gerekir. Kudüs, Filistin devletinin başkentidir. Bu kararın etkinleştirilmesi için tüm Arap hükümetlerini ve kurumlarını harekete geçme çağrısında bulunuyoruz." açıklamasına imza atan Arap Birliği ülkeleri bu beyanat ile ABD’den korkmadıklarını dile getirmiş oldular.
İşte bu gelişmeler Türkiye öncülüğünde yaşandı, yaşanıyor, yaşanacak. Bu sebeple bundan sonra Türkiye’ye yönelik ABD merkezli neler yaşanabileceğini iyi hesaplamamız lazım. Kudüs bağlamında cereyan eden hadiseler ABD için Vietnam sendromu gibi bir sonuç doğurabilir. Dolaysıyla ABD ön alma mecburiyeti hissedebilir ve bunun bize yansıması “öç alma” türünden bir bedel olma ihtimalini göz ardı etmemeliyiz.
Stratejik düşünme, rakibinize üstün gelme ve bunu da, aynı şekilde rakibinizin de size uygulamaya çalıştığını aklınızdan çıkarmamaktır.
15 Temmuz’da kendi elemanları olan FETÖ’yü üstümüze salan derin ABD, Cumhurbaşkanımızın ve milletimizin feraseti, cesareti ve dirayeti ile ilk tokadı yedi. Bu tokatın parmak izleri dururken Kudüs meselesi ile ABD bölgeden ikinci bir şamar yedi. Başına bu kadar çorap örülen ABD, “bana bunca yanlışı kim, neden yaptırdı?” diye soracağına, “Türkiye olanlardan sorumludur” diyerek Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hamleler başlatabilir. Beyaz Saray çevresinde yükselen, sonra düzeltilen tam Amerikanvari ithamlar boşuna değil.
Millet her saldırıya hazır, kurumlarıyla devletin de hazır olduğundan emin olmak isteriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019