Ahmet TAKAN
Başkentin klasik salısını dün çok yoğun tartışmalı başlıklarla ve hararetli bir gündem ile geçirdik. Kısaca toparlamak gerekirse, ana gündem maddeleri; darbe senaryoları, İYİ Parti’den gelen istifalar ve Abdullah Gül’ün bir gazeteyle yaptığı uzun söyleşi etrafında şekillendi. Haber sütunlarında okuduğunuzdan şu şunu dedi, bu şöyle konuştuya pek girmeyeceğim. Biraz da sizi şaşırtacağım -bu seferlik- siyasi kulislerde konuşulanlardan tırnak içi alıntılar yapmayacağım. Çünkü, derler ya “şüyuu vukuundan beter” diye… İşte öyle!.. Bir süredir Ankara kulislerinde konuşulanlar, iddia edilenler, aklın hafızanın alamayacağı cinsten. Hatta şöyle izah edeyim; siyaset büyük bir akıl tutulması içine girdi…
Neyse!..
İYİ Parti’den peş peşe gelen ve daha da geleceği iddia edilen istifalarla başlayalım. Önce bir noktaya önemle dikkat çekelim. İYİ Parti lideri Meral Akşener, dün, ilk defa partisinden istifa eden isimler hakkında uzun uzun konuştu. Daha önce pek konuşmaz veya saygıyla karşıladığını ifade eder ve çok kısa geçer giderdi. Akşener, “1997’yi yaşamış bir insanım. Doğru Yol Partisi’nde de bir parmak düğmeye basmıştı. Böyle şeyler yaşanmıştı. Sonuç itibariyle Türkiye’nin bugün geldiği duruma bakıldığında, hürriyetlerin gittiği, ifade hürriyetinin ortadan kalktığı, tek adam rejimin ortaya konduğu bir yönetim anlayışla karşılaşan Türkiye’de, acaba o gün düğmeye basan parmakların ne düşündüğünü merak ediyorum. Sizin de söylediğiniz gibi bazı televizyon kanalları, gazeteler bu istifalarla ilgili bilgi sahibi. Bilgi sahibi olmanın da bir manası vardır. Dolayısıyla, istifaların gerekçelerinin normal karşılanması bizim için mümkün değildir. Umarım, 1997’de düğmeye basan parmaklar, bugün Türkiye’nin durumunu görüp hayıflanıyordur” dedi. Akşener’in “Birileri düğmeye bastı” vurgusu öyle yenilir yutulur cinsten değil. Meral Akşener, bu gibi lafları, laf olsun torba dolsun cinsten söyleyecek bir siyasetçi ve devlet adamı da değil. Çok badireler atlatmış çok tecrübeli bir siyasetçi. Bizden önceki nesil Güneş Motel vakasını yaşadı. Bizlere, fırıldak Kubileri, 28 Şubat sürecinde DYP ve Refah Partileri’ni parçalayan istifaları ve şemsiye partisi kuruluşlarını görmek nasip oldu!. Sonrası da malumunuz…
İYİ Parti’den gelen son iki istifaya ve gerekçelerine bakılırsa sorulması gereken en önemli soru; “Neden şimdi”.. O gerekçeler bundan 3-5 ay öncede söz konusu değil miydi?.. Yeni mi ortaya çıktı. Üstelik istifa eden isimlerden biri Genel Başkan Yardımcısı diğeri de TBMM Başkanlık Divanı’nda katip üyeydi. Yani, önemli makamlardaydılar ve ne zaman isteseler Meral Akşener ile yüz yüze görüşüp sıkıntılarını uzun uzun anlatacak ve çözümlerini bulabilme şansına sahiptiler. Gözümüzden hiç kaçırmamız gereken iki süreç var. Birincisi; Meral Akşener, son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül’ün ortak aday olarak çıkmasının önüne geçen lider. Akşener, aday olmaktan vazgeçmeyince, Abdullah Gül’de cesaret edip seçime giremedi. Ha!.. Akşener, seçilemeyerek bunun siyasi bedelini ödedi. Ancak, yağmurdan kaçarken doluya tutulmamızın önüne geçti. Daha net söyleyeyim; ikinci bir FETÖ darbesine kendini siper etti!.. İkincisi; son aylarda, Akşener’in başta Büyükşehirler olmak üzere illere, ilçe ilçe yaptığı ziyaretlere bakın ve partisinin AKP’ye alternatif olarak kurulduğunu hatırlayın. Eminim… Bu gezilerden iktidar kadar, kurulması beklenen Abdullah Gül şemsiyeli partinin kadroları ve onları destekleyen dış güçler rahatsız oluyor. Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün, Ali Babacan görünümlü partisinin ardındaki siyasi hırs ve hedeflerini ise sağır sultan bile biliyor.
İYİ Parti’deki istifaların, saray veya iktidarın küçük ortağı tarafından organize edildiği şeklinde siyasi kulislerde dolaşan iddialara inanmıyorum. Bu iş,bana, Abdullah Gül ve arkasındaki dış ve iç güçlerin tezgahı gibi geliyor. Çünkü, bu seçim Gül Ailesi için de son şans. Ve, İYİ Parti’nin içinin karıştırılması, Meral Akşener’in güçsüzleştirilmesi, Ali Babacan’ın önünün açılması lazım. “Parlamenter demokrasiye geçiş” söylemleri ise hikaye!.. Çünkü, bu ucube rejimin yaratıcı paydaşlar onlar!.. Yanlışlıkla bir iktidarı ele geçirseler en ufak bir değişiklik için parmaklarını kıpırdatmazlar. Abdullah Gül’ü çok iyi tanıdım. Karar Gazetesi’ne verdiği röportajdaki siyasal İslam’ı eleştirir gibi yaptığı sözlere de hiç inanmıyorum. İngiltere’nin format attığı yeni modelin ne olduğunu merak ediyorum!.
Meral Akşener, bir daha Cumhurbaşkanı adayı olur mu?.. Bunun cevabını bilmiyorum. Bildiğim şey; Akşener, makam hırsıyla yaşayan, yanıp tutuşan bir siyasetçi değil. Ben de Akşenerci değilim!.. Ama, 28 Şubat sürecinde vatan ve millet bekası için yaptığı fedakarlıkları, cesaretini ve daha sonra İYİ Parti kuruluşunu, o süreçte uğradığı iğrenç hakaretleri, tehditleri iyi bilen bir gazeteciyim.
★★★
Darbe söylentilerinin tekrar hortladığı dönemde, uzun süredir konuşmayan Abdullah Gül’ün cesaretle (!) çıkıp , “Parlamenter sisteme geçmek şart” başlığıyla yaptığı açıklamalara tebessüm edip geçemeyiz!.. Bu iktidarın ve FETÖ yapısının uzmanı olan AKP eski İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Gül’e 6 soru yöneltti;
“ 1-Parlamenter sisteme dönmek istiyorsanız,16 Nisan referandumundan evvel Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yanlış olduğunu neden beyan etmediniz?.
2-İktidarın Suriye politikalarını tenkit ediyorsunuz. Siz, bu politikalar yürürlüğe konulurken mesul mevkide değil miydiniz?
3-FETÖ, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını kurarken sizde mi kandırıldınız? Bu kumpasların sorumlularının ortaya çıkarılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
4- Röportajda, yolsuzluklar konusuna hiç girmediniz. Yolsuzluklar hakkında ne düşünüyorsunuz?..
5-Devlet Denetleme Teşkilatı elinizdeyken bir tek yolsuzluğu bile araştırma ihtiyacı hissetmediniz mi?..
6- Aktif siyasete dönmeyeceğinizi söylüyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı makamı aktif siyaset makamı. Bu beyanınızdan bir daha Cumhurbaşkanı adayı olmak istemediğinizi mi anlayalım?”
Kritik gelişmeler üst üste bindiriliyor. Akla ve sağ duyuya çok ihtiyaç olan bir dönemden daha geçiyoruz!.. Yanlış tercihlerin doğru sonuçlar doğurduğu hiç görülmemiştir. Devlet idaresinde zar atıp kumar oynanmaz!..
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021