Ahmet TAŞGETİREN
2002 – 2025… Yirmi üç yıldır ülkeyi yönetiyor. 2014’e kadar Başbakan, ondan bu yana da Cumhurbaşkanı olarak… 2018’den bu yana ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde “Partili Cumhurbaşkanı” hüviyetiyle…
Bu, hiçbir siyasetçiye nasip olmayan bir “Devlet sorumluluğu.”
Halk, 2023’te yeniden ve ikinci (bir rivayete göre üçüncü) defa yetki ve sorumluluk verdi. Bir buçuk yıl geride kaldı. Daha 3.5 yıl var yeni seçime.
Acaba bu 3.5 yıl, son günleri mi sayın Cumhurbaşkanının yoksa “Allah ömür verdikçe hizmete devam edeceğim” ifadeleri, gelecek seçimde de aday olup seçilmeyi ve ömrünü Cumhurbaşkanlığında tamamlamayı hedeflediğinin işareti mi?
Malum, şu an yaşanan gerilimli süreçlerin merkezinde Erdoğan ile ilgili gelecek tasarımlarının bulunduğu değerlendirmeleri yapılıyor.
Erdoğan, “Partili Cumhurbaşkanı” hüviyetiyle yoğun biçimde siyasetin içinde ve kaçınılmaz olarak tartışılıyor. Demek bunu göze alıyor.
Ben, vaktiyle, Kenan Evren’in kılıcının her tarafının kestiği, başörtüsü zulmünün devreye girdiği günlerde, Zaman gazetesindeki Çarşamba yazılarımın birinde “Nasıl anılmak istersiniz?” başlıklı bir yazı yazmıştım. O dönemde Evren’e o soruyu sormak riskliydi. Ama bana göre yazmak gerekliydi.
Bir Cumhurbaşkanı, görevden ayrıldıktan sonra toplumu tarafından nasıl anılmak isteyeceğini düşünür, kanaatindeydim.
Gelelim bugüne…
Acaba sayın Erdoğan görevden ayrıldıktan sonra nasıl anılmak ister?
Ben, çok öncelerde, Erdoğan misyonu içinde bir siyasetçinin (Erbakan’a da öyle baktım) aktif destekleyeni iktidar yapacak oranda olsa dahi, en azından saygı duyulan oranının çok çok yükseklerde olması gerektiğini yazdım. (Diyanet, Ordu, Yargı da öyle saygın olmalı)
“Partili” hüviyetini de o açıdan sıkıntılı buldum. “Partili” olursanız, bunun bir boyutu “partizanca” davranma sonucunu doğurur, bu da sizin “Milletin Cumhurbaşkanı” olma vasfınızı aşındırır, diye düşündüm.
Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan yoğun biçimde “partili” siyaset yapıyor ve tabii, o vasfıyla rakipleri ile çatışıyor, suçluyor, suçlanıyor, suçlamalar karşısında “Cumhurbaşkanına hakaret davaları” ile savunma seddi oluşturuluyor, bu ise tepkileri daha da keskinleştiriyor.
Erdoğan bir kere daha seçilir mi? Bunu istediği anlaşılıyor ama yol biraz engebeli. anayasal engel var bir kere, onun aşılması lâzım, kolay değil. Ucu referanduma çıkacak bir anayasa değişikliğinde “reddedilmek” var, o çok daha sarsıcı. Meclis’te erken seçim kararı çıkarmak var, o da MHP dahil tüm iktidar blokunu, İmralı – Öcalan – DEM iş birliği gibi önceki dönemlerde çürütülen ilişkilerin içine sokuyor.
“Ömür boyu Cumhurbaşkanlığı” için her şey göze alınıp İmralı – DEM desteği sağlansa bile şu andaki kamuoyu yoklamalarında kendisine 10 puan fark atan “Rakipler” söz konusu…
Acaba “Yargı” kullanılarak “Rakipler” birer ikişer devre dışı bırakılır mı?
Yargının da araçsallaştırıldığı süreçte bile “Rakipsiz” bir seçim düşünülemeyeceğine göre, diyelim vatandaş, canı yanmışlığın etkisiyle “Yeter artık – Git Artık - Yorulduk artık” diyerek herhangi bir adayı desteklemeye yönelirse…. Ve Kader’in cilvesi bir sivil hayat başlarsa…
Döneminize nasıl bakılmasını istersiniz?
“Kendi kendisini beğenmeyen çatlar ölür” diye bir söz var halk arasında… Bu psikolojik açıdan da doğru bir söz. Özgüvenini kaybetmiş insanın yüreği zayıflar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’da özgüvenin sınırı yok. O, vatandaşa sunulması en zor bir şeyi bile derin özgüven içinde sunmayı başarır.
Ama bir süredir sokaktan gelen haberler iyi değil. “Yorulduk” diyor sokaklar… Pazar yerleri, marketler, bankamatikten para çeken emekli yürekleri, iş arayanlar, sokaklarda “Mülakat mağduruyum” diye gösteri yapanlar, kocasının asgari ücreti ile mutfakta çorba kaynatmaya, çocuğunun beslenme çantasına bir şeyler koymaya çalışan kadınlar “Yorulduk” diyor.
Bunlar ne kadar duyuluyor yukarılarda?
İl Kongrelerinde bu sızlanmalara alelusul temas ettikten sonra muhalefetle boğuşan bir siyasetçi, insanların “Milletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı” beklentisine uymuyor.
Eski zamanlarda Padişahların (devlet başkanlarının) yanında “musahip”ler olurmuş. Musahip, sohbet eden, demek. Bir tür can dostu. Bir tür saygı duyulan insan. Bunlar padişaha dostça uyarılarda da bulunurlarmış.
Erdoğan’ın çevresinde böyle insanlar kalmış mıdır? Ya da o böyle insanları dinleyecek zemin oluşturur mu?
Bence medyada yapılan bu tür uyarılar Yukarı’ya “jurnalleme” tarzında ve “Hakaret davası beklentisi” içinde değil de, “kamuoyunun nabzı” niteliğinde sunulsa bile bir iyiliktir. Erdoğan kendi geleceğine bir kere daha ve yeniden bakmalı…
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
9.09.2025
7.09.2025
5.09.2025
4.09.2025
29.08.2025
26.08.2025
24.08.2025