Ahmet TAŞGETİREN
Ortadoğu... İslam coğrafyası. Her şey çorap söküğü gibi.. Bir ip çekiyorsunuz ve her şeyin yeni baştan kurgulanması gerekiyor.
Türkiye’de yaşıyoruz. Türkiye bu coğrafyanın kalbi ve olan biten her şeyin Türkiye’ye bir yansıması var, Türkiye’nin tavırlarının da bölgede oyun oynamak isteyen her güç için dikkat çekici bir özgül ağırlığı mevcut.
Türkiye olarak belki en ağırlıklı Müslüman ülkeyiz ama buna rağmen her şeyi belirleme gücünden mahrumuz, bizim dışımızdaki herhangi bir İslam ülkesinin de olayları bir istikamete akıtma gücü bulunmuyor.
İslam ülkeleri arasında, “Bu coğrafya bizim coğrafyamız, burada en belirleyici irade bize ait olmalı” gibi bir çıkış yapma imkanımız da bulunmuyor, çünkü öncelikle böyle bir ortak irade mevcut değil, sonra da bu iradenin tasarruf edebileceği ve her şeyi belirleyecek bir kuvvet bulunmuyor.
Bir mesele daha, “Hangi İslam?” etrafında oluşan, her türlü “İslam karşıtı provokasyon”a açık ve ucu kitlesel ölümlerle sonuçlanan “İslam içi savaş” İslam dünyasının gücünü darmadağın ediyor.
İslam dünyasının kendi göbeğini kesecek güç ve irade bütünlüğünden yoksun olmasının yanında, dünyada bu coğrafyayı tek başına tanzim edecek başka güç de yok. Bu coğrafya ile ilgilenen, burada hayati çıkarlarının var olduğuna inanan, hatta ekonomik çıkarlardan öte, küresel hesapları sebebiyle, sadece yerkürede sahip olduğu stratejik konum sebebiyle bu coğrafyada etkinlik kurma çabasında olan güçler var.
Türkiye’yi bugün yöneten kadronun İslam dünyasındaki yapılanmayı tabii bulmadığı açık. İslam dünyasından öte, bu yapılanma içinde Türkiye’nin konumunun bile kendi özgün çıkarları ekseninde belirlenmediğine inandıklarını düşünebiliriz. İstenen şu: Türkiye de bu çemberi kırsın, İslam dünyası da.
Bunu dediğinizde ve herhangi bir yerde başlayan kıvılcımın bu istikamette bir yeniden yapılanmayı sağlamasını arzu ettiğinizde, akışı bu yöne çevirecek bir gücün devreye girmesi gerekiyor, o gücü bulamıyorsunuz.
Söz gelimi Arap Baharı’ndan bu yana devreye giren umutlar, yıkımlar ve bugünkü kaos her şeyi apaçık ortaya koyuyor.
Denklem karmakarışık oldu, denebilir.
Rusya ile Şanghay Beşlisi’ni konuşuyorduk. İran’a nükleer pazarlıklarda islami hassasiyetler adına sahip çıkmıştık. Amerika ile Avrupa ile her şeyi yeni baştan konuşalım diyecek bir özgüven vardı içimizde.
Mısır’da darbe oldu, Amerika onu kutsadı. Suriye bataklığa döndü, Amerika “Ne yapayım benden bu kadar” dedi. Filistin gündemin alt sıralarına düştü. Sınırımızda Amerika-Rusya desteğinde bir PKK kantonlaşmasının kapısı aralandı. DAEŞ, garip biçimde Amerika’yı, Rusya’yı, İran’ı aynı mevziye taşıdı. Sonra mülteciler oldu, Avrupa kapılarını zorlayan mülteci sorunu, Batı dünyasının önüne yeniden “Türkiye gerçeği”ni çıkardı. Amerika Suriye ile ilgilenmemezlik edemedi, bu defa o da “Türkiye gerçeği”nin ihmal edilemeyeceğini gördü. Oralarda bir yerlerde NATO vardı, Türkiye o yapının içindeydi, NATO Suriye denkleminde nerede duracaktı? Amerikan yönetimi ile Erdoğan-Ak Parti yönetimi arasında taa İran’la ilişkilerden bu yana soğuk rüzgarlar esmişti ama Ortadoğu denince Türkiyesiz olmazdı. Hele Rusya’nın Ukrayna-Kırım ve Gürcistan atakları da görününce Türkiye’siz hiç mi hiç olmazdı. Amerika Erdoğan-Ak Parti soğukluğunu ayrıca insan hakları-medya özgürlüğü gibi alanlarda da sıcak tutma eğilimindeydi. Mısır’da aramadığını Türkiye’de sorun edinmekteydi. Kuzey Irak’ta bir dargın-bir barışık oyunu oynanmaktaydı.
Velhasıl...
Müthiş bir alaboranın içerisindeyiz.
En son geldiğimiz nokta, Batı ile daha yakın durup, bölgenin değişimi en az zararla kapatmasını sağlamak. Tabii ki “En az zarar” dediğimiz şeyin de bünyesinde çetin ihtimaller taşıyabileceğini unutmadan...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
9.09.2025
7.09.2025
5.09.2025
4.09.2025
29.08.2025
26.08.2025
24.08.2025