Akif BEKİ
Sözcü davasının ertelenip duran karar duruşması nihayet yapıldı.
Bir de ne görelim!...Mahkeme, yayın yönetmeni Metin Yılmaz'dan Emin Çölaşan ve Necati Doğru'ya, Sözcü yazar ve yöneticilerine FETÖ'ye yardımdan basmaz mı cezayı...Üçer buçuk yıl...
Gazetenin sahibi Burak Akbay'ın dosyası da ayrıldı, 'adaletin soğuk nefesi'ni ensesinde hissetmeye devam edecek...
Cumhuriyet davasında da Yargıtay'ın bozmasına karşı mahkumiyet kararlarında diretmişti mahkeme. 'Muhalif görüntüsü altında FETÖ ve başka iki terör örgütünün daha lehine yayın yaptıkları, bilerek isteyerek amaçlarına hizmet ve kasten yardım ettikleri' gerekçesiyle...
Mahkeme, bu konuda somut delil sunamasa da güçlü bir vicdani kanaate ulaşmış. Kanıtlayamıyor ama suçu işlediklerinden emin.
Altan, Ilıcak ve Cumhuriyet davalarında Yargıtay 16. Ceza Dairesi, terör örgütüne yardım suçunun kriterlerini netleştirmişti.
Yargılamalardaki keyfilikleri sonlandırmak adına sevinç, umut ve heyecanla karşılanan içtihatlardı.
Öyle düz kontakla akıl yürütüp afaki sonuç çıkarmanın hukukta yeri yoktu. Aradaki örgütsel bağı ve suça kasten, bile isteye iştiraki maddi delille ispatlayacaktınız.
'Yağma yok' diyordu Yargıtay.
FETÖ hükümete karşı, iktidarı suçlu göstermek ve karalamak istiyor...E filan gazete ve gazeteci de hükümete karşı. O da iktidarı sürekli eleştiriyor ve kötülüyor diye...
'Demek ki aralarında örgütsel bir bağ, bir amaç ve ağız birliği var' suçlamasını ispata yetmezdi.
O haber ve yazılar, aynı amaç doğrultusunda FETÖ'ye hizmet ve hükümeti yıpratma/yıkma saldırılarına yardım etmenin kanıtı sayılamazdı.
İktidarla ilgili benzer his ve fikirlere sahip, hatta aynı şeyleri düşünüyor, söylüyor olmak, suça ortak yapmazdı.
Kişinin, suç işleneceğini bilerek eyleme katılması, terör örgütü olduğunu bilerek haberleşmesi ve birlikte hareket etmesi, isteyerek kasten yardımda bulunması gerekirdi.
'Adeta amaç ve ağız birliği' içinde göründüğü iddiası, örgütsel faaliyet ve yardım suçlamasına dayanak oluşturamazdı yani.
Ama Yargıtay'ı dinleyen, Çölaşan'ın ikitidar karşıtı yazılarında FETÖ'ye yardım kastı arayan kim!
Bırakın Yargıtay'ı, bunu AK Parti'nin son seçimlerdeki yıldız adaylarına bile anlatamazsınız.
Sözcü'ye FETÖ'cülük suçlamasına şu kadar inansalar, içlerinde zerre şüphe ve tereddüt olsa...
İzmir adayı Nihat Zeybekçi, gazeteyi ziyaret edip Çölaşan'la o fotoğrafı verir miydi?
Ankara adayı Mehmet Özhaseki ile İstanbul adayı Binali Yıldırım, Sözcü'nün manşetlerinden seçmeni selamlayıp o podyumda görücüye çıkarlar mıydı?
Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı resepsiyonlarının akredite müdavimi yapılır, 'ak' listeye alınır mıydı?
En hızlı, en ateşli Erdoğancıyı bile ikna etmeyecek bir karar...
Yargıya güven, FETÖ'yle mücadelenin inandırıcılığı biraz daha sarsılmadı, bir derece daha sulandırılmadı mı şimdi?
Peki ne uğruna?
FETÖ'yle mücadeleye zarar vermeye, adalet algısına darbe vurmaya, muhalefeti susturmak/ezmek için hukukun sopa gibi kullanıldığı eleştirilerini haklılaştırmaya değen o ulvi fayda nedir?
Bu gibi karakuşi hükümler yoluyla ne elde edilmek, neye ulaşılmak istenmektedir?
2020’ye hazırlık: Kaldı üç nal bir at
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya dönüşü, ekonomik iyileşmelerin gidişatından bahisle “Gelecek yıl çok daha parlak olacak” demişti.
2020’de çok daha parlak bir gelecek yıl vaat ettiğine göre...Cumhurbaşkanı, bu 2019 yılının da hayli parlak geçtiğinden en ufak bir şüphe duymuyor demektir.
Yerli otomobilin prototipi dün ortaya çıktı, brandası açıldı ve dünyaya tanıtıldı. 2019’u, hiç değilse bir konuda taçlandırdı bu final. Giderayak sükseli bir kapanış beklentisini karşıladı.
Fakat aynı şeyi mesela hukuk, mesela demokrasi, mesela işsizlik, mesela asgari ücret, mesela yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele, mesela hak ve özgürlük arayışları için de söyleyebilir miyiz?
Oralarda da beklentileri karşıladı mı giden sene; iç açan, umutları uçuran havalı bir final yaşatabildi mi?
2019, vedalaşırken milletten şöyle ortalama bir helallik bile alabildi mi derseniz...Yeni yılla ilgili dilek ve temenni çıtasına bakın anlarsınız derim.
En iyimser ağızlardan bile en fazla “Allah’ım gelen gideni aratmasın, gelecek sene geçen seneden kötü olmasın yeter” şeklinde iç karartıcı yakarışlar işitiliyor, başka da bir şey işitilmiyor.
Beklenti çıtası buralara indiyse varın gerisini siz düşünün artık.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
27.12.2025
25.12.2025
24.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
4.12.2025