Ali AYDIN
Geçen hafta Bursa’da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne diyorum, 7 Haziran seçimlerinde yeni Türkiye’yi istiyorsak, 400 milletvekilini vereceğiz. Eğer yeni Anayasa istiyorsak 400 milletvekilini vermek lazım. Bir başkanlık sistemi istiyorsak 400 milletvekili vermek lazım. Kardeşlerim, çözüm süreci 400 milletvekilini vermemiz lazım ki gümbür gümbür iktidarda olan bir parti bunu gerçekleştirsin" dedi.
Başkanlık sistemi tartışmaları 7 Haziran 2015 seçimine kadar gündemde kalacağa benziyor. Başkanlık sistemi ise Anayasa değişikliğini gerekli kılıyor. Cumhurbaşkanı, anayasa değişikliğini mümkün kılacak, başkanlık sisteminden çözüm sürecine kadar Yeni Türkiye’yi imar edecek olan bir hükümet için 400 milletvekilini gerekli görüyor.
Bu şartlar altında seçime aylar kala, temel motivasyonun anayasa değişikliği olacağı görülüyor. Eğer Cumhurbaşkanının 400 milletvekili çağrısı karşılık bulur da iş başına gelecek hükümet önce kolları sıvayıp bir anayasa değişikliğine girişirse kuşkusuz sadece başkanlık değil pek çok tartışma başlığımız olacak. Çünkü bugüne kadar pek çok soruna kaynaklık eden yasal düzenlemeler ilhamlarını darbe anayasasından almaktaydılar.
Her gönülde bir aslan yatarmış. Benim gönlümden geçen de olası bir anayasa değişikliğinin eğitim meselesini nasıl ele alacağı ile ilgili.. 7 Haziran sonrasını beklemeden önerilerimi sıralıyorum o zaman.
MEVCUT DURUM
1982 Anayasasında eğitim ile ilgili hükümleri alt alta koyduğumuzda herhangi bir değerlendirme yapılmasa dahi söz konusu hükümlerin okunduktan sonra zihinlerde bıraktığı tema, özgürlükler aleyhine nasıl bir manzaranın olduğunu göstermektedir. Söz konusu hükümlerin yanında kaynaklık ettikleri alt metinler de (ilgili kanun ve yönetmelikler) dikkate alındığında Türkiye'de eğitim sistemimizin ne ile malul olduğu açığa çıkmaktadır.
Mevcut anayasada “Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi” başlığı altında yer alan 42. madde ve “Din ve Vicdan Hürriyeti” başlığını taşıyan bölümde yer alan din eğitim ve öğretimi ile ilgili 24. madde çerçevesinde yapılandırılmış bir eğitim sistemimiz var.
Hızlı ve üstünkörü bir okumada, ilgili maddelerde yer alan devlet, denetim, gözetim, devletin belirlediği esaslar türünden kavramların, metinde yer alan bütün sözcükleri adeta bir vakum vazifesi görerek içine çektiği görülecektir. Tipik bir 18-19.yüzyıl modern devlet tavrının ısrarlı bir biçimde anayasada sürdürüldüğünü söyleyebiliriz.
NELER OLMALI?
Kitle iletişim araçlarının bilgi için bir kaynak çeşitliliği yaratarak bilgiyi demokratikleştiren yan etkileri de düşünüldüğünde devletin temel bir esasa referansla belirli bir tip vatandaşı üretme ve topluma düzen verme arzusu günümüzde sürdürülemez gözükmektedir.
Yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı ülkemizde sürece katkı sunan herkesin öncelikle fark etmesi gereken şey; eski hâlin muhal olduğu gerçeğidir. Bu çerçevede eğitime ilişkin düzenlemeler yapılırken eğitimin modern anlamı mutlaka sorgulamadan geçirilerek bir hasar tespiti yapılmalıdır. Aşağıdaki başlıklar çözülmeyi bekleyen sorunların başlıkları olarak değerlendirilebilir.
Toplumun Çoğulcu Yapısı Esas Alınmalıdır
Toplumun homojen bir bütün olmadığı gerçeğinden hareketle ve “hayali cemaat” yaratma sevdasından vazgeçilerek sosyolojik gerçekle örtüşen ve farklılıkları dışlamayacak bir anlayışla toplumun tüm bileşenlerini dikkate alan bir söylem ve eylem içinde olunmalıdır.
DEVLET TEKELİNE SON
Devletin Eğitim Üzerindeki Tekeli Sona Ermelidir
Devletin büyük bir arzuyla yürüttüğü eğitim üzerindeki gözetim-denetim mekanizması gözden geçirilmelidir. Özellikle sivil alanın belirleyici aktör olarak eğitim alanına müdahil olmasının önü açılmalıdır. Eğitim faaliyetlerinin bürokratik hegemonya üzerinden yürütülmesine son verilmelidir.
İdeolojik Eğitime Son Verilmelidir
Eğitim mutlak anlamda devletin ideolojik aygıtı olma pozisyonundan çıkarılarak devletin eğitim üzerinden devşirme yetiştirme sevdasından vazgeçilmelidir. Temel zorunlu dersler dışında uygulanacak program ve müfredatın okul açanlar ya da okuldan yararlananların istek, görüş ve beklentileri doğrultusunda yapılandırılabilen esnek bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.
Din Eğitimi Devletin İşi Olmaktan Çıkarılmalıdır
Din eğitimi devletin iş ve işlemi olmaktan mutlaka çıkartılarak sivil alana bırakılmalıdır. Sosyolojik olarak zaten bu minval üzere yürütülen çalışmalarda devletin tekelci pozisyonunu terk ederek ilgisini kendi asli işlerine kaydırması mümkün kılınmalıdır.
Anadilde Eğitim Tabu Olmaktan Çıkarılmalıdır
Türkiye'nin siyasi tarihi tetkik edildiğinde görülecektir ki hem demokratik mücadeleler hem de siyasal alanın dönüşümü açısından toplumun şuuru, bürokratik önyargının hep önünde olmuştur. Türkiye hem tarihi hem de kültürel derinliği itibariyle çoğulcu yapısından kaynaklanan ve bugüne kadar görmezden gelinen pek çok meseleyi özgürlükler lehine çözüme kavuşturma potansiyeline sahiptir. Bu mesele bir kırmızıçizgi ya da tabu olarak kodlanmamalı sonraki uygulamaları bağlayıcı, engelleyici ve yasaklayıcı sınırlamalara gidilmemelidir.
Yeni anayasa mutlaka özgürlük ve adalet ekseninde, bu ülkede yaşayan herkesin özgür insanlar olarak her alanda hak ettiği yeri almasının bir imkânı olarak düşünülmelidir.
twitter: @_aydinali
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020