Ali AYDIN
Geçen hafta, yeni ortaöğretim tasarımı münasebetiyle belirtmiştim.
Ziya Selçuk Bey konuşmasında; çok konuştuk, tartıştık, diyor ama bu işlere kafa yoran birisi olarak Milli Eğitim Bakanlığının kimlerle konuştuğunu, kimlerden görüş aldığını vallahi bilmiyorum!
Dünkü yazısında Mehmet Doğan Bey de yeni ortaöğretim tasarımı üzerine benzer değerlendirmelerde bulunmuş, yeni ortaöğretim tasarımını kastederek eğitime ilişkin böyle bir tasarrufta bulunulurken; “Yüze yakın eğitim fakültesi var, hiçbirinden ses çıkmıyor; ilaç için bir eğitim uzmanı hoca konuşmuyor. Şimdi konuşmayacaklarsa ne zaman? Sendikalar işin içinde olmadan, eğitim uzmanlarının katılımı sağlanmadan bu konuları mesele edinenler haberdar edilmeden sistem nasıl değişiyor diyen neden yok? Neden bu suskunluk?” diye de sormuş.
Mehmet Doğan Bey’e hatırlatmak isterim: Kitlesel eğitim sendikaları eğitime dair bir persektifleri olduğuna dair bir işaret şu ana kadar ortaya koyamadılar. Eğitim bahsinde ideolojilerine değen / değmeyen noktalar olursa o zaman konuşuyorlar. Bunun dışında eğitime olan ilgileri, eğitimi bir istihdam alanı olarak görmekten ibaret. Atama, görevlendirme, yer değiştirmeye kilitlenmiş bir sendikacılık var karşımızda. Konuya yaklaşımları, insan kaynakları düzleminde. Oradan eğitime, eğitimin sorunlarına ilişkin bir fikir duymak neredeyse imkânsız!
Tekrar Mehmet Doğan’ın yazısına dönelim. Doğan, eğitim sendikaları arasında Özgür Eğitim-Sen’in ayrı bir yerde durduğunu kayıt altına alarak şunları söylemiş : “Sendikalar? Türkiye’de yüzbinlerce üyesi olan “eğitim” sendikaları var. Sesleri solukları çıkmıyor. Onlar konuşmayacak da kim konuşacak? (Gerçi Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Abdulbaki Değer fikir beyan etti, hamamın namusu böylece kurtulur mu bilmem!) Muhalif sendikalar suskun, muvafık sendikalar lâl. “
İşin Mehmet Doğan’ın ifade ettiği gibi bir suskunluk tarafı var. Öte yandan MEB’in gizemli bir akreditasyon geleneği de var! Daha çarpıcı olması açısından bir örnek vereyim.
Milli Eğitim Şûraları düzenleniyor bu ülkede. Geniş katılımlı, eğitime dair Türkiye’de sözü olan kim varsa herkesin çağrılması gereken organizasyon türüne örnektir şûralar.
Bir yuvarlak masa toplantısı değildir şûralar…
Üç beş kişiyle de yapılmaz...
İşte ben öteden beri bu şûraları MEB’in evlere şenlik organizasyonu olarak görmüşümdür hep!
Böylesi bir organizasyonu siz gerçekleştiriyor olsanız, memlekette eğitime dair sözü olan herkesi çağırmaz mısınız?
En cinsi en aykırısı da olsa burada herkes mutlaka olmalı demez misiniz?
Ne kadar çok yaklaşım olursa, ne kadar çok fikir olursa, o kadar iyi olur demez misiniz?
Çeşitliliği mümkün mertebe arttırarak tartışmaları zenginleştirmeye çalışmaz mısınız?
Evet, siz olsanız eminim böyle yapardınız.
Ne var ki MEB böyle yapmıyor!
MEB oğlunu evlendiriyormuş, kızını nişanlıyormuş da en yakınları, eşi, dostu, hısım akrabayı çağıralım düzeyinde kavrıyor meseleyi maalesef!
Hal böyle olunca da bir iki hısım akrabanın telkini ya da iki-üç cin gibi bürokratın buluşu ile bu iş yürümüyor. Eğitim konusunda dikkatli ve uyanık olma mecburiyetimiz var. Mehmet Doğan’ın belirttiği “suskunluk” memleketin hayrına değildir, çocuklarımızın hayrına değildir!
Milli Eğitim Bakanlığının geniş katılımlı ve kamuya açık tartışmaları organize edebilme becerisini acilen kazanması gerekiyor! MEB için bu beceriyi kazanmak beka sorunu olarak görülmeli!
Eğitimi, kapılar ardında değil kamusal alanda konuşmalıyız!
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020