Ali BAYRAMOĞLU
Ahlak önce insanın kendisiyle ilgilidir. “İç sorgulama, iç hesaplaşma, içe dönük şüphe ve soru”yla ilişkilidir. Soruya ve hesaba ötekinden başlayan, adapta da, ahlakta da kefenin öbür tarafına geçer. Siyasette de, hayatta da formül zor ama basittir: Önce kendine, sonra ötekine ve olduğu gibi, eğmeden, bükmeden, çarpıtmadan…
Madem bu efendiler (Doğan Akın ve tayfası) gazete patronlarının basın dışı faaliyetlerine, iktidarla ilişkilerine kazandıkları paranın niteliğine, işten çıkarılan meslektaşlarına, ahlaki bulmadıkları manşetlere, yayın politikalarına, medya elitinin varlığına, müesses düzene açık itirazı, hatta meydan okumayı “gazeteci-lik etiğinin olmazsa olmaz” koşulu kabul ediyorlar; madem bu konuda infazlara soyunup, sağa, sola, siyaseten beğenmediklerine, kendi duruş ve façalarını bozanlara hesap soruyorlar; madem etik gerekleri keyfince tanımlıyor ve kendilerine yontuyorlar, bu konuda kimi soruları onlara da yöneltmek, “peki sen kimsin” sualini sormak gerekmez mi?
Küçük hatırlatmalar:
Şubat 2001. Milliyet Gazetesi'nin yeni yayın yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz büyük kıyıma girişiyor.Patron talimatıyla Doğan Heper, Yalçın Doğan, Umur Talu, Duygu Asena, Nilgün Cerrahoğlu ve Zeynep Oral'ı işten çıkarıyor.
Doğan Akın da o gazetede. Muhabir değil, yazar da değil. Gazetenin yayın politikasının dişlilerinden birisi, haber müdürü.
Peki tepkisi?
İtiraz mı ediyor, gazeteden mi ayrılıyor, açıklama mı yapıyor?
Hiç biri…
25 Şubat 2004. Hasan Pulur Milliyet'teki köşesinde Hrant Dink'ı ölüme gönderen yolu açan yazılardanbirisini yayınlıyor. “Sabiha Gökçen'in Ermeniliği nereden mi çıktı” başlıklı yazıda, Pulur, Hrant'ın Türk ve Türkiye düşmanı olduğunu ima ediyor ve 'aba altından sopa' gösterdiğini söylüyor.
Doğan Akın yine haber müdürü.
Ses veriyor mu?
Hayır…
Hrant Dink vuruluyor, aradan daha bir ay geçmeden, aynı gazetede yine aynı adam Hasan Pulur, bu kez Etyen Mahçupyan'la ilgili “Vur, vur, bir tokat daha vur” başlıklı bir yazı kaleme alıyor. “Etyen'in Türk'ün suratına tokat vurduğunu söyleyen”, nefret söyleminin tam merkezinde oturan yazısıyla, yeni bir hedef gösteriyor.
Doğan Akın yine o silik haber müdürü…
Etik?
Akın 1990'lar sonunda başlayan 8 yıllık Milliyet öyküsünü şimdiki mesai arkadaşının pek çoğu gibi Doğa grubunda, bu grubunun Dışbank, Poaş, neredeyse bedavaya alınan TEDAŞ öyküsünün tam ortasında yaşamış... O dönem gazetelerin, gazete patronlarının hükümet kurup devirdikleri dönem…
Peki bu konuda hiç soru sorduğu, itiraz ettiği duyulmuş mu onun ve çevresinin?
Bu yüzden gazetesinden ayrılmayı düşünmüş mü, düşünmüşler mi?
T24'ü ilk kurduğu zaman Mülkiye'den sınıf arkadaşı olan banka genel müdürlerinden ahbap çavuş ilişkisiyle aldığı reklamlar mı etik, bu arkadaşın? Bankalardan böyle gelen paralar mı temiz?
Bir röportajda var, 1998'e kadar Cumhuriyet'te çalışıyor Doğan Akın. 28 Şubat günlerinin pek çok psikolojik harekat dosyasının yayınlandığı bu gazetede, Cumhuriyet'te, Balbay'ın yanında yazı işlerinde, gazete çizgisine katkısı olmadığı söylenebilir mi?
Türk basının lağım çukurlarından birisi olan bir "müptezel" (http://m.yenisafak.com/yazarlar/alibayramoglu/muptezel-2015954) Akın'ın T24'ünde bir ara hizmetini sunduğu AK Parti'ye düşman kesildiği için uzun süre baş yazarlar arasında yer almadı mı?
Hiç sıkılmadı mı, hiç düşünmedi mi Akın?
Kimi kahraman olmak için kendisini işten attıran vasat yazılar yazmış, kimi Etyen'in deyişle “ayna ayna söyle bana en büyük gazeteci kim, en iyi CV kimin olacak” diye dolaşan, AK Parti'ye verilen her desteği kendisine düşmanlık sayan kalemler mi, takıntı mı temsil ediyor bağımsız gazeteciliği?
Her gün 15 manşetten 10'nunun AK Parti'ye öfke üzerine kurulu olduğu yayıncılık faaliyeti midir bağımsız gazetecilik?
Gazeteciliği kurtaran arslanlar olmak anılmak ve böyle takdim edilmek istiyorlar.
Sağa sola saldırıları bu yüzden…
Ancak ne mevcut sasılıkları, ne mevcut bagajları buna müsade ediyor.
Ve kim kime hesap soruyor bu ülkede?
Doğan Akın'a ve çevresine anlayabilecekleri dil ve mantıkla cevap vermenin eğlenceli bir yanı olduğunu abul etmeliyim…
Yarın “hangi gazetecilik” konusuyla nokta koyacağım.
Bu kez kendi üslubumla…
Not: Marketing Türkiye Dergisi sitesinde benimle yaptığı röportajın ses kaydını yayınlamış. İyi de yapmış. O röportajda benim söylediklerim bir bütün halinde var. Sorun, oradan yaptıkları söyleşinin melodisin bozan, anlamını değiştiren yazılı özetti. Daha iki gün önce Erdoğan'la ilgili Putin'in ağzına “diktatör” lafını oturtan bağımsız gazetecilerin sitesi T24 bunu şöyle vermiş: “Marketing Türkiye hakkında yalanlama yapan Ali Bayramoğlu'nun ses kaydını yayınladı... " Manşetle algı kaydırması, tahrifatı ve ahlaksızlık böyle birşeydir işte.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
8.11.2025
6.11.2025
1.11.2025
30.10.2025
25.10.2025
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025