Ali BAYRAMOĞLU
Türkiye-AB ilişkilerinin hep iki ayrı pisti olageldi. İlk pist Türkiye'ye yönelik AB'den ya da ileri gelen AB ülkelerinden negatif ve dışlayıcı enerji oldu.
AB'den gelen soğuk dalga özellikle Kıbrıs üzerinden oldu. Annan Planına, Türkiye'nin sorunu çözme arzusuna, Kıbrıslı Rumların çatışmanın devamını AB üzerinden yürütme politikalarına AB'nin verdiği destek ilk ciddi sorundu.
AB ülkelerinden gelen negatif enerjiye gelince, açıktır ki, önce Chirac sonra Sarkozy Fransa'sı, Merkel'in Almanya'sı her aşama ve her anlamda Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıktılar ve bu yolda ilerlemesinin önüne engeller koydular.
Türkiye bu negatif enerjiye rağmen büyük gayret sarf etti, AB yolundan sapmadı, daha öte AB'yi ulusal çıkar yolu olarak gördü, ulusal çıkar fikrine demokrasi kavramını serpiştirmeye başladı.
Bugün hangi noktadayız?
Türkiye açısından ana istikamet değişmese de, yoldaki hız ve hedefe doğru hevesin oldukça azaldığını söylemek mümkün.
Bunun pek çok nedeni var.
İlki şüphe yok ki yukarıda belirttiğimiz Kıbrıs meselesidir. Bu mesele yüzünden pek çok müzakere dosyası askıya alınmıştır. Türkiye-AB ilişkilerinin bugün Kıbrıs sorununu ürettiği ya da kimilerinin Kıbrıs sorununu kendi çıkarlarına vesile kıldıkları dar, sorunlu ve gergin alanda seyrettiği açıktır...
Diğer nedenler arasında en önemlileri, Türkiye'nin son dönemlerde gerek ekonomide gerek dış politikada yakaladığı çıkış, demokrasi ve istikrarı bir araya getirebilme kabiliyeti, AB'nin soluduğu başta ekonomik zorluklar ve gelecek belirsizliğidir...
Gelelim Türkiye-AB ilişkilerinin "ikinci pist"ine...
Hayati bir pisttir bu, zira bu pistte iniş çıkışlar yoktur, faydacı tutumlar yoktur, konjonktürel seyir haritaları da yoktur...
İlkeler ve siyasi değerleri öne çıkaran bu pist, Türkiye'de değişim, demokratikleşme ve sivilleşme sürecinde AB'nin bir itici güç olmasına işaret eder.
Bu açıdan bakıldığında AB'nin Türkiye'ye ilişkin durum tespitleri ve uyum talepleri, örneğin İlerleme Raporları zaman zaman hükümetlerin tepkisiyle karşılaşsa da hem birer yol haritası olma, hem meşruiyet kaynağı işlevini yerine getirmişlerdir.
Getirmişlerdir, çünkü asker meselesinden, azınlık haklarına, ana dilde yayına ve temel hak ve özgürlükler alanının genişlemesine kadar İlerleme Raporlarında belirtilen hususlar ile Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin kritik hamleleri arasında bir doğru orantı vardır.
AB'den gelen son İlerleme Raporu'nu da, Türk usulü babalanmaları bir kenara bırakarak, bu açıdan, Türkiye'deki demokrasinin eksik ayakları açısından değerlendirmek gerekir.
Bunlar arasında asker meselesinin askeri yargı, Genelkurmay Başkanı'nın statüsü, jandarma gibi henüz çözülmemiş boyutları yer alıyor.
Bunlar arasında basın özgürlüğü meselesi yer alıyor.
Bunlar arasında Kürt siyasetiyle ilgili kimi baskı yöntemleri dikkati çekiyor.
Bu tür eksikliklerin sadece yasalar değil, aynı zamanda uygulamalar da olduğu belirtiliyor.
Ülkenin parlamenterleri bölücülük suçlamasıyla yüzlerce yıllık ceza talepleriyle yargılanıyorsa, burada bir aksaklık olduğu açıktır.
Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi gazeteciler, yazdıkları kitaplardan, bu kitapları yazmak için kurdukları mesleki ilişkilerden ötürü yargılanıyorlarsa, o ülkede kaç gazetecinin, neden tutuklu olduğunun ötesinde, ciddi bir basın özgürlüğü sorunu var demektir...
Bu sorunların bir kısmı yeni anayasayla, bir kısmı siyasi girişimlerle çözülmedikçe, demokrasinin kalitesinde yükselme söz konu olmayacaktır.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025