Ali BAYRAMOĞLU
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teşkilat modelinde yapılan değişiklikler, darbe girişimi sonrası atılan en kritik adımları oluşturdu.
Yapılan ne?
Kuruluşuyla birlikte Türk askeri bünyesi, temel bir özellik olarak, aşırı merkeziyetçi bir yapıya sahip olmuştu. Bu yapı, Genelkurmay Başkanlığı'nı emir-komuta zincirinde tek merkez kılmakta, askeri yargıdan askeri birliklere, askeri harcamalardan askeri stratejilere değin milli savunma, milli güvenlik ve askeri faaliyetle ilgili tüm unsurları hiyerarşik olarak Genelkurmay'a bağlamaktaydı.
İlk bakışta şaşırtıcı olmayan, milli güvenlikle ilişkili tüm askeri ve sivil, imkan ve kaynakların tek elde toplanmasına, güç temerküzüne neden olan bu yapı, aslında, demokratik denetim, asker-sivil ilişkileri bakımından pek çok soruna işaret ediyordu.
Her şeyden önce devlet içinde yargıdan kültürel alanlara ve eğitime kadar “askeri alan ve sivil alan ikiliği”nin temelini oluşturuyordu. Ayrıca askeri alanın “denetime kapalı”, buna karşın, askeri, idari, mali ve sivil kaynakları özerk kullanması itibariyle siyasi alana müdahil ve denetleyici güce kavuşmasına yol açıyordu.
“Fiilen yetkisiz ama sahip olmadığı yetkilerin siyasi sorumluluğunu taşıyan” bir Milli Savunma Bakanlığı ile “fiili yetkileri olan ancak bunlardan dolayı siyasi sorumluluk taşımayan” Genelkurmay Başkanlığı düzeni, bu yapının işleyiş biçimi ruhunu resmederdi.
Bu, bize has aşırı merkezi doku, yıllar yılı, Türkiye'de asker sivil ilişkilerinin de özünü tanımladı, askeri vesayet düzeninin en önemli aracı oldu.
Elbet asker bu doku üzerinden askeri darbe yapmadı, ancak bu doku askeri siyasi buyurganlığının, sistemin askerileşmesinin, askeri denetime tabi kılınmasının ana zeminini oluşturdu, ayrıca darbeler de buradan üredi.
Bir kaç gün önce yapılan TSK'ya ilişkin düzenlemeler, bu modelin terkedilmesini ifade etmektedir.
Ordunun elinde gücün dağıtılması, yetkinin sivil birimlere, özellikle Savunma Bakanlığı'na aktarılması, askeri faaliyet, askeri eğitim, askeri yargı gibi parçaların birbirlerinden ayrıştırılarak ordunun işleyiş düzeyinde sivil denetime açılması yeni model olarak karşımızdadır.
Bu yeni model, ABD gibi, Fransa gibi pek çok örneği olan, “dağılmış ve sivil denetim fikri üzerine oturan komuta ve ordu yapılanması” üzerine oturmaktadır. Yapılması beklenen kimi anayasal değişikliklerle, Yüksek Askeri İrade Mahkemesi'nin kaldırılıp, Genelkurmay Başkanlığı'nın emir-komuta merkezi olmaktan çıkarılması ve koordinatör makam yapılmasıyla, atılan bu adımlar tamamlanmış olacaktır.
2003 sonrası Türkiye ciddi bir sivilleşme süreci yaşadı.
Bu çerçevede askeri harcamalardan Milli Güvenlik Kurulu'na, gizli güvenlik yönetmeliklerinden İç Hizmet Yasası'na, askeri yargıdan askeri suç tanımına uzanan pek çok alanda reform yapılmış, ancak iş, bunların kumanda odasına, ordu teşkilatının yeniden yapılanmasına, yetki ve sorumlulukların düzenlenmesine gelince durmuştu.
15 Temmuz sonrası siyasi iktidarın ilk refleksi, bu yarım bırakılmış süreci hızla ve keskin biçimde tamamlamak olmuştur.
Olan budur.
Yeni düzenlemelerle en az yüz yıllık bir gelenek ve kimi kurumları ortadan kaldırdı.
Bu oranda askeri çevrelerde memnuniyetsizlikle karşılanıyor. Yeni bir kuruluşun KHK yoluyla yapılması muhalefet partilerince eleştiriliyor. Genelkurmay Başkanı'nın seçiminden terfi ve tayinlere uzanan hatta siyasi iktidarın geniş ve doğrudan yetkilere sahip olması, kimi çevrelerde “ordunun partizan ilişkilere açılıp açılmayacağı” sorusunu akla getiriyor.
Bunlar doğal tartışmalardır.
Yeni düzenlemelerin biraz aceleye getirildiği de söylenebilir.
Nitekim harp okulları-kuvvet komutanlıkları ilişkisinin koparılmasının, Harp Akademileri'nin kapatılması, askeri faaliyet açısından kimi muhtemel boşluklar ve sorunlar üretebilir. Askeri işleyişte siyasi iktidarın dolayımsız ya da doğrudan rolü, tayin ve terfilerde mesleki liyakatı geri, siyasi sadakatı öne itebilir. Bunlar orduyu yeni siyasi sorunlarla kuşatabilir. Bu tür mahsurları ve endişeleri giderecek düzeltmelere ihtiyaç olduğu muhakkaktır.
Ancak bunlara rağmen, düzenlemeler esas olarak yerindedir ve gereklidir.
Şunu görmek gerekir: Bu tür düzenlemeler temelde ve kısa vadede askeri darbelere karşı önlem olmaktan çok, asker-sivil ilişkilerinin demokratik denetime açılmasına, bu çerçevede yeni bir yetki-sorumluluk sisteminin oluşturulmasına ilişkin düzenlemelerdir.
Bugün bunları hızla devreye sokan, şüphe yok ki, 15 Temmuz darbe girişimi olmuştur. Bu koşullarda askeri kuruma güvensizliğin ve askeri gücü denetlenmesi gereği kadar kadar doğal bir durum yoktur.
Yeni doğabilecek aşırılıkları engellemek için neler yapmalı?
Yeni darbe riskini savuşturacak başka önleme ihtiyaç var mı?
Yarına...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025