Ali Türer
Eğitimin politik bir yanı da vardır kuşkusuz. Bu görev, eğitimin gençleri toplumun beklentileri doğrultusunda hayata hazırlama genel işlevinin içinde yer alır. Ve siyasi iktidara egemen dünya görüşü doğrultusunda değişik biçimlerde okullara yansır.
Fakat diğer yandan eğitim bireylere ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendini gerçekleştirme yolunda fırsatlar sunar, onları bir mesleğe hazırlar. Sistemi değiştirici, dönüştürücü potansiyel güç de buralarda hazırlanır.
Okul, toplumsal ve bireysel bu iki temel işlev arasında denge kurmayı bilmelidir.
Fakat bizim kültürümüzde birinci ayak hep daha ağır basmıştır. Ulus yaratma projesine bağlı olarak ortaya çıkan son derece merkeziyetçi bir örgütsel yapı eşliğinde eğitim bir tür “aşılama” işi olarak görüldü. Okula daha çok siyasal düzeni koruma ve devamını sağlama aracı olarak baktığımız için bireyi çoğu kez ihmal ettik.
2000’li yıllara kadar eğitime müdahaleler daha çok “milliyetçilik” orijinli idi. AKP hükümetleri ile birlikte eğitime müdahale biçimlerinde de farklılaşmalar yaşanmaya başladı. 2011 seçimlerinin ardından AKP eğitim sistemini referansları doğrultusunda düzenlemede daha kararlı, daha belirleyici adımlar atmaya başladı. Amacını “dini gençlik yetiştirmek” biçiminde açıkça ilan etti.
2012, AKP’nin “dini gençlik yetiştirme” perspektifine uygun biçimde hem okullaşma hem de eğitim örgütlenmesi boyutunda eğitim sisteminin yeni sürece hazırlandığı, yeniden yapılandırıldığı bir yıl oldu.
4+4+4 düzenlemesi ile birlikte, ergenlik dönemine girmeden ikinci kademede çocuğun kontrol altına alınmasına fırsat verecek biçimde okullaşma yeniden tasarlandı.
Diğer yandan Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatı, süreci amaca uygun yönetebilecek şekilde yeniden düzenlendi. Eskiden Milli Eğitim Şurası bakanlık teşkilat yapısı içinde sürekli kurullar arasında gösterilirdi. Milli Eğitim Şurası bugün milli eğitim teşkilat şeması içinde yer almıyor. Yani bakanlık artık eskiden olduğu gibi belirli periyotlarla şura toplamak zorunda olmadığını yeni örgütsel yapısı ile resmen ilan etmiş oldu.
Eski bakanlık teşkilatı içinde Araştırma, Planlama Koordinasyon Kurulu Başkanlığı (APKK) alt sistemlerden gelen dönütü (bilgiyi, değerlendirmeleri) dikkate alarak program geliştirme çalışmalarını sürdüren bir danışma kurulu olarak iş görürdü. Artık bakanlık teşkilatı içinde böyle bir kurul da yok.
Programlar bakana doğrudan bağlı Talim Terbiye Kurulu içinde oluşan özel kurullarda üretilecek, bu programların nasıl hayata geçirildiği gene bakana doğrudan bağlı Rehberlik ve Denetim Başkanlığı tarafından alt sistemlerde kontrol altında tutulacak. Bakanlığa bağlı diğer bütün çalışmalar ise müsteşarın atında yer alan beş müsteşar yardımcısına bağlı çalışmalar haline getirilmiş. Yani sistem merkeziyetçilik açısından eskiye rahmet okutacak hale getirilmiş.
Bu değişiklikler şu anlama geliyor. Eğitim sisteminin yeni yöneticileri, kendi belirledikleri yöneticiler dışında eğitim alanında neyin nasıl yapılacağı, hangi içeriğin nasıl kullanılacağı ile ilgili aykırı bir ses duymak istemiyorlar. Programların hangi içerikte olacağına oluşturdukları kurullar karar verecek. Bunları FATİH projesi ile oluşturacakları tabletlerin içine koyacaklar. Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin işi, bu baştan belirlenmiş içerikleri öğrencilerle buluşturmak olacak. “Yapılandırmacı” eğitimden anladıkları galiba bu!
Olası kaçakları önlemek için de gerekli tedbirleri de almak lazım tabi. II. Abdülhamit dinselleştirdiği programların okullardaki işleyişini kontrol etmek için teftiş heyetinden bir üyeyi okullara yerleştirirdi. Denetim yerinden yapılırdı. AKP eğitim sisteminde bu sorunu, bir tür “veli şikayetleri” mekanizması oluşturarak çözme eğiliminde görünüyor.
İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde Kitapları İnceleme ve Değerlendirme Komisyonları kuruluyor. Kitaplarla, öğretmenlerin uygulamaları ile ilgili “veli şikâyetleri” bu kurullara geliyor. Bu kurullara gelen şikâyetler il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından soruşturmaya tabi tutuluyor. Soruşturmalara bağlı olarak da okulda yapılan eğitim öğretim faaliyetlerine usulünce “ince ayar” yapılıyor. Öğretmenlere içeriklerin dışına çıkmamaları, neleri okutup neleri okutamayacakları konusunda usulünce yol gösterilmiş olunuyor.
Son günlerde bu “ince ayar” örneklerine giderek daha fazla tanık olmaya başladık.
İzmir’de bir veli “bilimsel olarak çürütülen evrim teorisinin ideolojik olarak zorla çocuklara empoze” edildiğini milli eğitime şikayet ediyor. (Cumhuriyet 9.12.2013). Diğeri “Türk örf ve adetlerine uygun olmayan bilgiler veriliyor” diye şikâyet ediyor. Ve Milli Eğitim İl Müdürlüğü bu dilekçeleri dikkate alıp soruşturmalar açıyor.
Gene bir şikâyet üzerine İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yapılan bir toplantının (3.12.2012) sonucunda John Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” kitabı “ahlaki olmayan bölümler içerdiği için “sakıncalı” ilan ediliyor. Jose Mauro de Vasconcelos’un “Şeker Portakalı”nı okuma ödevi olarak veren bir öğretmene soruşturma açılıyor.
Diğer yandan Talim terbiye Kurulu’nun onayı ile Yunus Emre’nin ve Kaygusuz Abdal’ın, Cahit Külebi’nin bazı dizeleri “ahlaka ve geleneğe” uymadığı gerekçesi ile ders kitaplarından çıkarılıyor.
AKP’li belediyeler de tiyatro oyunlarına salon vermeyerek bu “ahlaki” müdahalelere gerekli katkıyı yapıyorlar. Üniversitelerin sosyal tesislerinde içki içilmesini YÖK yayımladığı genelgelerle yasaklıyor.
Bütün bunlar yeni süreçte eğitime, sosyal alana “ahlaki” müdahalelerin arttığını gösteriyor. Kamuoyunda giderek daha da artacağı endişesini yaratıyor.
Hâlbuki son yıllarda eğitim sisteminin çıktıları üzerinde yapılan bütün ulusal, uluslar arası analizler, eğitim sisteminde başarının düştüğünü, denizci deyimi ile eğitim sisteminin açıkça “SOS” verdiğini gösteriyor.
Eğitim sistemi her geçen gün derinleşen bir karmaşanın içindeyken, sistemde başarı düşerken Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ne beklersiniz? Sistemdeki belisizlikleri giderecek adımlar atmasını, çalışanlarına güven vermesini, sistemde çalışanların birbirleriyle dayanışma içinde olduğu olumlu bir ruh hali yaratacak, moral dayanakları yükseltecek adımlar atmasını beklersiniz değil mi?
Oysa Bakanlık bunun tam tersini yapıyor. Veli şikâyetlerine dayanarak verilen kararlarla, eğitim-öğretimde kullanılacak içerikler (kitaplar) üzerinde yapılan ince ayarlarla öğretmenlere, yöneticilere bir çeşit gözdağı veriliyor. Sistem daha merkeziyetçi bir biçimde yeniden dizayn ediliyor ve yönetiliyor.
Sistemde güven bunalımını daha da derinleştirecek, yeni ikilikler yaratacak bu adımlar, tuhaf bir biçimde daha “ahlaki” olma adına yapılıyor.
Bir yandan kıyafet serbestîsi getiriyoruz, eğitimi özgürleştiriyoruz diyeceksiniz, diğer yandan ahlak bekçiliğine soyunacaksınız; öğretmenlerin neyi nasıl öğreteceğini yukarıdan belirlemeye çalışacaksınız. Joh Stenbeck’in Fareler ve İnsanlarını, “Şeker Portakalı”nı “sakıncalı” ilan edecek, Yunus Emre’yi, Kaygusuz Abdal’ı, Cahit Külebi’yi canınız istediği gibi öğrenciye tanıtmaya kalkacaksınız.
Asıl bu ne kadar ahlaki, bunu sorgulamak lazım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024
1.04.2024