Ali Türer
Altı aydır yazmıyorum, uzun zamandır klavye başına geçmedim.
Bana göre yazı, içerdiği analiz üzerinden uyarı görevini üstlense de sonuçta bir umudu beslemelidir. Bilgi vermiyor, umudu beslemiyor, çıkış yolu göstermiyorsa o yazıyı dikkate almam.
Türkiye geçim sıkıntısı, adalet duygusu, eğitim arayışı, insan hakları, demokrasi arayışı, moral dayanaklarıyla serbest bir düşüş içinde. Kimlik kavgaları, algı manipülasyonları, kin ve nefret söylemleri üzerinden yol alan siyaset, çöküşü, yozlaşmayı da derinleştiriyor. Serbest düşüş hızlanırken, süreçten çıkış için gerekli umudun yeşerebileceği zemin de zehirleniyor.
Bu koşullarda uç veren sahte, boş umutlar; süreçten nemalanan, ikbal için, topluma deli gömleği giydirmeye çalışan aktörlerin işine yarar. O nedenle boş umutlara malzeme olmak istemem.
Atanmış rektör eliyle ülkenin en büyük belediye başkanının kazanılmış hakkı diplomasına el koyan; yargı aracıyla içeri alınan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı yerine meclisten kendi adamını seçtiren irade ile oturup “Eşit Yurttaşlık” konuşacaksın öyle mi?
Buradan bir sonuç çıkacağına inanıyorsun, çünkü o iradenin elinde tutsak olan senden bunu istiyor, sen de, umudunu o iradeye bağlamışsın. Bu arada partinin yeniden netleştirdiğin kimlik üzerinden bir zamanlar şiar edindiğin “Türkiyelileşmek” kavramına elveda etmişsin.
Tutsak, onu tutsak alan istemezse, tuvalete bile gidemez. TKP davasından Gonca Askeri Tutukevinde yatarken, İdare bizden her sabah avluda bir askerin komutuyla askeri yürüyüş yapmamızı istedi. Bizim grubun temsilcisi tutukevini yöneten komutanla bir anlaşma yaptı. Anlaşmaya göre yürüyüşü bir askerin komutu ile değil de kendi içimizden birinin komutuyla yapacaktık. Görüntüyü kurtarmıştık da fakat bu, sonuçta irademiz dışında yürüdüğümüz gerçeğini değiştirmiyordu.
Sonuçta halk iradesi, insan hakkı, hukuka bağlılık, anayasaya bağlılık gibi kavramları bir kenara itip iktidarını sürdürmeye odaklanan, her türlü aracı meşru hale getiren iradenin elinin altında tuttuğu bir enstrümana umut diye bağlanmışsın.
DEM sözcüsü, Öcalan PYD lideri Mazlum Abdi ile görüşsün diyor. ABD ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda Orta Doğu’ya şekil vermek üzere Öcalan’a bir rol düşüyorsa neden olmasın. Fakat bir taraftan da ABD Iraktaki varlığını geri çekiyor. Bu ülkeyi tehlikeli bölge ilan ediyor. Irak’ta iç savaş beklentisi var. İsrail’in İran’a saldıracağı konuşuluyor. Ortadoğu barut fıçısı. Irak’ta olası yeni yapılanmanın Türkiye’de “Eşit Yurttaşlık” a faydası olsun beklentisi içindeyken Irak’ta patlayacak olası bir iç savaşın Türkiye’ye yansımaları ne olur, buna da bir bakmak lazım.
Özgür Özel TELE 1 de çıktığı bir programda, bazı koşullar sıraladı, kabaca ifade etmek gerekirse; İmamoğlu ve diğer tutuklu başkanlar salınmaz, bu operasyonlara devam edilir, sandık önümüze gelmez ise “alanlara çıkar bir daha da dağılmayız” dedi. Eğer bu söylediği, yakın tehdit olarak görülüp ciddiye alınsaydı, herhalde o program çıkışında Özgür Özel tutuklanırdı.
CHP önce geçmişin muhasebesini doğru yapmalı, (Kılıçdaroğlu şimdi nerde, Lütfü Savaş şimdi nerde), bir de kendi içinde birbirinin eteğini çekiştirmeyi bırakmalı, kendi içinde barışı sağlamalı ki sıra muhalefetin diğer liderleri ile birlikte hareket etmenin yollarını aramaya gelsin.
***
Umut başlangıçta bir fikirdir. Önce o umuda üzerinde mayalanarak çoğalacağı sağlam bir zemin yaratmak gerekir. Fikir için gerekli zemin, doğru örgütlenme, doğru bir araya gelmedir. Önce o fikre hayat verecek doğru kişileri bir araya getirmek gerekir. Sonra kendinden başka kimseye hayat hakkı tanımayan irade karşında kendini konumlayan tarafları o fikir etrafında bir araya getirme becerisi gösterilmelidir. Bu ilişkilerin doğru kurulmasına bağlıdır. İnsanlar dostluk, güven, dayanışma içinde o fikir etrafında birbirlerine kenetlenmelidirler. Sonra o fikri yaşama geçirmek için hayatın her alanında örgütlenmeye, fikri ilmek ilmek örmeye, çoğalmaya sıra gelir.
Hazırlığı doğru yapılırsa, kader anında insanlar umuda sahip çıkar, umudu sahiplenir. Umut gerçekliğe dönüşür.
Lider bunun için vardır. Lider bir fikri, umuda, bir umudu gerçeğe dönüştürebilme yeteneğine sahip olabilendir. Lider, kitleyi kendisi ile birlikte dönüştürebilir, kitleyle birlikte büyür. Gücü boşa harcamaz. İnanırsa kitle, liderine sahip çıkar. Umut böyle doğar, filizlenir, büyür, gerçeğe dönüşür.
Yoksa boş umut, ham hayal olarak kalır. İnsanlar onunla oyalanırken, atı alan Üsküdar’ı geçer, erken öten horoz başından, Dimyat’a pirince giden bulgurdan olur. Sonu hüsrandır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2025
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024