Amberin ZAMAN
Referandumun ardından birçok analizde Kürt oylarının ‘Evet’e etkisi konuşuldu.
Bu tartışmayı, Kürt sorununu yakından takip eden uzmanlardan akademisyen Arzu Yılmaz’a sorduk. Yılmaz, Irak Kürdistan’indaki Dohuk kentinde bulunan Kürdistan Amerikan Üniversitesi’nin Ortadoğu kürsüsünün başkanlığını yürütüyor.

Fotoğraflar: Reuters
Yılmaz’ın yorumları şöyle:
“Her şeyden önce hukuka aykırı uygulamaların, hile ve baskının açıkça belgelendiği bu referandumdan çıkan sonuçları meşru görmediğimi söylemek isterim. Dolayısıyla doğruluğu/geçerliliği tartışmalı bu sonuçlara dayalı bir siyasi analiz yapmayı reddediyorum.
Bu durum, en hafif deyimiyle, bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllının çıkarmaya çalışmasıdır, ki bu çaba mevcut meşruiyet tartışmalarını gölgelemekten başka bir işe yaramayacaktır.
Bu arada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın henüz resmi sonuçlar duyurulmadığı ve referandum sonrasında yapılacak konuşmayı Başbakan Binali Binali Yıldırım’a bıraktığı halde, telaşla bir basın toplantısı yapması ve bu toplantıda Kürt illerinde çıkan ‘Evet’ oylarını özellikle vurgulaması gözden kaçmamalı.
Erdoğan bu konuşmasında, yüzde 70 ‘Hayır’ı görmezden gelerek yüzde 10’luk bir kaymadan ibaret ‘Evet’i ülkemizde ‘yeni bir dönemin başladığının müjdesi’ olarak duyurdu…
Bu mübalağalı yorum, bir yönüyle Erdoğan’ın şaşkınlığını bir yönüyle de mahcubiyetini yansıtıyordu. Zira Erdoğan ‘hassaten’ Kürtlere teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Ama asıl önemli Kürt oylarındaki yüzde 10’luk kaymanın ‘yeni dönemin müjdecisi’ olarak kodlanmasıydı. Nihayetinde Erdoğan, milliyetçi Türklerle bu ‘yola devam’ edemeyeceğini anlayınca bir an önce Kürtlere çiçek atmak istedi…
Benim açımdan bu referandumun ortaya çıkardığı rakamların Kürt oyları açısından dikkate alınacak tek sonucu katılım oranlarıdır. Kürt seçmenin yüzde 80 oranında sandığa gitmiş olması çok önemli.
Yaşanan derin duygusal kopuşun, henüz siyasal anlamda bir kopuşa evrilmediği bu katılım oranlarıyla tescil oldu.
Ancak, şu ayrıntılar da gözden kaçmamalı:
– Kürtlerin en büyük endişesi gelecekleri konusundaki belirsizlik. Türkiyelilik projesi çöktü. HDP dağıldı. Lideri hapiste, siyasi akıbeti meçhul. Ne Türkiyelilik projesinin canlandırılması ne de yerine konulacak yeni bir projeye ilişkin hiçbir işaret yok. Buna karşın, her ne kadar Erdoğan’ın şahsıyla özdeşleşmiş olsa da, bu referandumda halkın önüne bir proje kondu. Ve Kürtler sandığa giderek sözkonusu belirsizliğin ortadan kalkması yönünde bir inisiyatif kullanmak istedi.
– Öte yandan, özellikle son iki yılda yaşananlar sonucu ‘sessizliğe’ gömülen Kürtler için sandık bir ses verme vesilesi oldu. Sesimiz yüksek çıkmasa da buradayız demek istedi. Bir anlamda sandık, varlığını/tepkisini sesini yükseltmeden duyurmanın bir yolu oldu. Bu bağlamda, HDP siyasi olarak varlık gösteremiyor olsa da HDP’nin dayandığı siyasi tabanının yerinde durduğunu gözden kaçırmamalı.
– Son olarak, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) Türkiye Kürdistanı siyasetindeki etkisine ilişkin bir not düşmek yerinde olur. Kürt oylarının yüzde 10 yönünde ‘Evet’e kayması tartışmalı verilere dayanıyor olsa da, alana ilişkin başka veri ve gözlemlere dayanarak özellikle Hakkari-Şırnak gibi aşiret yapılarının hakim olduğu bölgelerde ‘Evet’ lehine görünen sonuçlarda bir KBY etkisinin olduğu muhakkak. Zira üstü kapalı ya da dolaylı da olsa bazı KBY yöneticilerinin ‘Evet’ lehine açıklamalar yaptığı biliniyor. Sonuçta HDP çizgisindeki siyasetle ilişkileri öteden beri sorunlu birçok aşiretin 7 Haziran sürecinde oylarını HDP’ye verdiği ama bu referandumda ‘Evet’ kullandığı aşikar.
Bu durum, Erdoğan’ın referandum gecesi ‘Evet’ yönünde kullanılan Kürt oylarına yaptığı vurgu ile birlikte okunduğunda ise şöyle bir ihtimal ortaya çıkıyor: Erdoğan tıpkı Türkiye ölçeğinde olduğu gibi Kürtler arasında da bir kutuplaşma üzerinden kendine siyaset alanı açmaya çalışabilir. En azından ‘Evet’e kayan yüzde 10 Erdoğan’ı ümitlendirmiş demek yanlış olmaz.
Bu umudun bir projeye dönüşmesi ise ancak KBY’nin desteğiyle mümkün olacaktır. Bu desteğin verilip verilmeyeceğini görmek için ise biraz daha beklemek gerekir.”
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018