Atilla YAYLA
Ekonomiyle ilgilenen uzmanların yaptığı temel işlerden biri gelir eşitsizliğini ölçmektir. Bunun için kullanılan çeşitli aletler vardır. En önemlisi Gini Katsayısı (GK) olarak bilinir. GK 0 ile 1 arasında bir skaladır. 1'e yaklaştıkça eşitsizlik artar, 0'a yaklaştıkça eşitsizlik azalır. GK eşitsizlik hakkında kabaca bir fikir verebilir. Daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak için somut rakamlara başvurmak gerekir. Toplum her biri 20 birimden oluşan 5 birime ayrılır. Bu dilimlerin en altta yer alanıyla en üstte yer alanı arasında rakamlar vererek karşılaştırmalar yapılır. Söylenen şey genellikle en üstteki %20'nin en alttaki %20'den birkaç kat fazla gelir elde ettiğidir. Buna dayanarak eşitsizlik, adâletsizlik yorumları yapılır ve bu yorumlar genellikle gelir eşitsizliğinin giderilmesi veya hemen hemen onunla aynı anlamda gelir adâletinin sağlanması yolunda çağrılarla noktalanır.
Bu ölçüm ve karşılaştırmalar Türkiye'de de yapılıyor. Sonuncusu geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı ve gazetelerde haber oldu. Türkiye İstatistik Kurumu'nun araştırmasına göre, Türkiye'de en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasındaki gelir farkı, 2013'te 7,7 kat oldu. Bunun anlamı şu: En üstteki %20 en alttaki %20'den yaklaşık sekiz kat fazla gelir elde etti. En yüksek gelire sahip yüzde 20'lik gruptakiler, toplam gelirden yüzde 46,6 pay alırken, en düşük gelire sahip gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 6,1 oldu. Bu rakamlara bakılırsa, iki grup arasındaki eşitsizlikte küçük bir azalma var. Geçen yıl 8 kat olan gelir eşitsizliği bu yıl 7.7 kata düştü.
Eşitlik kavramı hemen her kafada ve her çevrede olumlu çağrışım yapar. Bu yüzden eşitliğin sağlanması yolunda çağrılar devamlı boy gösterir. Bu çağrının muhatabı, ilk etapta, toplumdur. Ancak, toplum bir bütün olarak hareket kabiliyetine sahip olmadığı için, eşitlik ihalesi sonuçta devletin üzerinde kalır. Sorun şu ki, eşitlik adına yapılan devlet müdahalelerinin hem hedefe ulaşacağının bir garantisi yoktur hem de genel olarak refaha ve ekonomiye zarar verme ihtimali vardır. Bu yüzden konunun daha etraflı şekilde ve olabildiğince çok faktörü hesaba katarak değerlendirilmesi daha yararlı olur.
Bir yerde eşitsizliklerin olması bu eşitsizliklerin hepsinin hak edilmemiş ve yanlış olduğunu göstermez. İnsanların elinde olan ve olmayan birçok faktör eşitsizliklerin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Çalışkanlıkta, tutumlulukta, beceriklilikte, kararlılıkta ve istikrarda farklar otomatikman insanlar arasında gelir farklarına yola açabilir. Zaman tercihi farklılıkları, şans ve tesadüfler de eşitsizliklere katkı yapabilir. İçine doğduğumuz ailelerin maddî ve manevî birikimleri hayata başlama şartlarımızı şu veya bu istikamette etkileyebilir. Bütün bu faktörleri kontrol edecek, istendiği gibi değiştirecek bir güç insanî bir güç olmaz.
Eşitsizlikler ekonomiye birçok yolda katkı sağlayabilir. Uzun vadede servet (nakit ve mal olarak) onları daha iyi değerlendirenlere doğru akar. Bunun doğal sonucu eşitsizliktir. Bundan rahatsızlık duyup zenginliğin toplumda dağılımını siyasî kararlara ve süreçlere bağlarsak, sıkı çalışmaya, tutumluluğa, iktisadî rasyonaliteye yol açan motivasyonlar, bir başka deyişle müşevvikler, ortadan kalkar. Eşitliği devlet eliyle ne kadar çok artırmaya çalışırsak zenginlik üreten dinamikleri de o kadar çok tahrip ederiz. Bundan bütün toplum zarar görürü ama en fazla zararı zayıflar, fakirler üstlenmek zorunda kalır.
İktisadî gelişmenin temelinde işbölümünün artması, işgücünün vasfının yükselmesi, doğal kaynakların artması, teknolojinin ilerlemesi gibi faktörlerin payı vardır. Çok önemli bir diğer faktör de sermaye birikimidir. Bütün bunlar birbirinin tamamlar. Sermaye birikiminin olmadığı bir ekonominin kalkınması imkânsızdır. Gelir eşitsizlikleri sermaye birikimi açısından da faydalı olabilir. Zira, yüksek gelir ille de üretken olmayan harcamaya gitmez, yatırıma dönüşecek sermayeye eklenebilir. Bakın dünyaya, nerede en çok sermaye birikimi varsa orası en zengin yerdir. Bir yerde sermaye arttıkça insanların ihtiyacını karşılayacak mal ve hizmetlerin toplamı anlamında zenginlik artar.
Bütün bu yorumları yaparken eşitliğin hiç değerinin olmadığını iddia ediyor değilim. Aristo'dan beridir filozoflar istikrarlı ve başarılı siyasî yönetimler açısından güçlü orta sınıfların taşıdığı önemi vurgular. Orta sınıf insanların önemli oranda eşitlendiği alandır. Ancak, orta sınıfın bir tasarım olarak değil bir yan ürün (by product) olarak ortaya çıkması önemlidir. Bu iktisadî hayatın serbestçe akmasına bağlıdır. Başka bir deyişe, eşitlik adına ekonomiyi çarpıtan uygulamalara gitmeden de daha büyük eşitlik seviyelerine ulaşılabilir.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019