Aydın ENGİN
Şiir Yevgeni Yevtuşenko'nundu. 1962 ilkbaharında Ülkü Tamer çevirdi. Yön dergisinde yayımlandı.
Bir gün hatırlayıp utanacak çocuklarımız
Cesaret sayıldığını doğruluk denen şeyin.
Bu iki dize bir kuşağın belleğinde kök saldı. Şiirin de ötesine geçti, bir yaşam kılavuzu oldu.
(Onat Kutlar, Bülent Habora, Ülkü Tamer, Kuzgun Acar, Atila Özkırımlı, Tuncel Kurtiz, Sennur Sezer, Demirtaş Ceyhun hatırladınız değil mi? Ben burada sık sık hatırlıyorum. Hatta bugünkü Tırmık'ı o dizeler üstüne yazacağım. Siz orada okuyun da ülkenin halini daha iyi kavrayın.)
Desen: Selçuk Demirel
* * *
Geçtiğimiz Cuma günü, AKP Reisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cuma namazı çıkışında gazetecilerle konuştu. Namaz çıkışlarında gazeteciler kapıda oluyor ama promter olmuyor. Prompter önceden hazırlanmış konuşma metninin küçük bir ekrandan aktığı bir aygıt. O olmayınca AKP Reisi diline ne geldiyse öyle konuşuyor. Çoğu kez bu "gönlünden geçeni, bilinçaltında yatanı" dillendirme sonucu doğuruyor. Yine öyle oldu. Melih Bulu'yu Boğaziçi Üniversitesine rektör atamasıyla ilgili konuştu ve şu cümleyi kurdu:
"Kendisini oraya atamaktan dolayı da bazı TV kanalları çıkmışlar, ikide bir 'İstifa etmelidir' diyorlar… Yürekleri yetse 'Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir' diyecekler."
"Yürekleri yetse" öyle mi?
Demek bu ülkede cumhurbaşkanının istifasını istemek bir yürek sorununa dönüşmüş. Her yurttaş başarısız bulduğu bir siyasetçinin, o cumhurbaşkanı bile olsa istifa etmesini isteyebilir. Sahici demokrasilerde bu bir haktır. Tartışma götürmeyen, daha önemlisi cesaret gerektirmeyen bir hak.
Ama 2021 Türkiye'inde ancak cesareti olanlar bunu söyleyebilirmiş. Cumhurbaşkanı apaçık söylüyor ve besbelli ki sahiden böyle düşünüyor. Gönlünden geçen bu, bilinçaltında yatan bu.
Geçen hafta yayımlanan bir Tırmık'ta ben "Evet, ben de öyle düşünüyorum. Cumhurbaşkanı istifa etmelidir" diye yazdım.
Ben öyle cesur biri değilim. Ama bunu söylemenin cesaret gerektirdiğini değil bir hak olduğunu düşündüğüm için öyle yazdım. Yazıyı T24'e yolladıktan sonra yattım. Yatarken yarın sabah şafak vakti erkenden kapı çalınabilir ve bir polis ekibi eve dalabilir diye düşündüm… Sabah kapı çalınmadığı için "Bu günü de atlattım" diye düşündüm.
Bir de nereden aklıma geldiyse Yevgeni Yevtuçenko'yu düşündüm.
Hani şu "Bir gün hatırlayıp utanacak çocuklarımız / Cesaret sayıldığını doğruluk denen şeyin" diyen Yevtuçenko'yu…
* * *
Gara (Aslı: Garê) operasyonu arifesi ve ardında AKP ve koltuk değneği MHP kanadında zemberek iyiden iyiye boşaldı. Artık "doğru"yu söylemek sahiden cesaret işi oldu.
Meselâ İçişleri Bakanlığı yapmakta olan ve arasıra Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu söyleyen Süleyman Soylu şöyle dedi:
"Murat Karayılan'ı yakalayıp bin parçaya bölmezsek bu millet ve şehitlerimiz yüzümüze tükürsün."
Murat Karayılan, siyasi mücadeleyi silahla yani şiddet kullanarak sürdürmeyi tercih etmiş, dolayısıyla bana çok, ama çok uzak bir örgütün, PKK'nin en üst düzey yöneticilerinden biri. Yanılmıyorsam Türkiye Cumhuriyeti'nin bir yurttaşı. Dolayısıyla onun için de geçerli olan yasalara göre suç işlemektedir.
Gelin şimdi Süleyman Soylu'ya cevap verin. Deyin ki:
- Sayın Soylu sizin göreviniz Karayılan ve benzeri suçluları yakalamaktır. Suçunun cezası vermek ise yargı erkinin yetki alanındadır ve o ceza yasalarda tanımlanmıştır.. Sanırım uygar ve hukukun henüz ve hâlâ ve az da olsa geçerli olduğu bir ülkede bin parçaya bölmek gibi bir ceza yoktur."
Bu sanırım kesin bir doğru. Ama bunu dile getirmek bugünün Türkiye'sinde cesaret gerektiriyor.
Hani "Bir gün hatırlayıp utanacak çocuklarımız / Cesaret sayıldığını doğruluk denen şeyin" diyen Yevtuçenko'nun sözünü ettiği cesaret.
* * *
Ya MHP Başbuğu Devlet Bahçeli'ye ne demeli?
O dün bir kez daha "HDP, PKK'nın ta kendisidir" dedi.
Haydi cesaretinizi kuşanın ve "Hayır. Öyle değildir. HDP 6 milyonu aşkın oy alarak Parlamentoda 60 milletvekili ile temsil edilen ve halen yürürlükte olan Siyasal Partiler Yasasına uygun olarak kurulmuş ve bir mücadele yöntemi olarak terörü reddettiğini en yetkili ağızlardan defalarca (evet defalarca) açıklamış bir siyasal partidir" deyin. Cesaretinizi kuşanmadan bunu söyleyebilir misiniz?
Kuşanın dediğim cesaret "Bir gün hatırlayıp utanacak çocuklarımız / Cesaret sayıldığını doğruluk denen şeyin" diyen Yevtuçenko'nun sözünü ettiği cesaret.
DEVA Partisinin lideri Ali Babacan "Uygun zemin olduğunda Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi konuşulabilir" dedi.
Devlet Bahçeli küplere bindi: "İlk dört maddeyi tartışacak babayiğit henüz doğmadı. Tartışmaya hazırlanan, buna meyleden Babacan'ı ise uyarıyorum. Böyle giderse tarihin ve milletin hışmından asla kurtulamaz."
Ben de (belki ve umarım siz de) Anayasa'ın ilk dört maddesinin tartışılmasından kesinlikle yanayım. Bunu savunan görüşleri doğru buluyorum.
Ama bunu söylemek milletin ve tarihin hışmına uğramak demekmiş. Yani bunu söylemek cesaret istiyor.
Hani "Bir gün hatırlayıp utanacak çocuklarımız / Cesaret sayıldığını doğruluk denen şeyin" diyen Yevtuçenko'nun sözünü ettiği cesaret.
* * *
Şey…
Tutup "Çocuklarımızın hatırlayıp utanacağı günler yaşıyoruz" demek geliyor içimden.
Ama o bunu söyleyecek cesaretim yok…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021