Aydın Selcen
Şeladize’de başlayıp Sure’ye yönelen gösteriyi yapanlar yerel Rekani aşireti ve bunlar öteden beri Türkiye bağlantılı olan Müslüman Kardeşler’in IKB’deki üç uzantısından Kürdistan İslami Birliği’nin seçmeni. Göstericilerin talepleri arasında Türkiye’nin hava bombardımanlarını durdurması yanında, PKK’nin de bölgelerini Türkiye’ye karşı kullanmaması da vardı.
TSK için sıradan bir havadan bombardıman, bizler gibi ara sıra yabancı gazetecilerce heyecanla fikirleri sorulan konuşmaz, düşünür hindiler için ise esneyerek yanıtlanacak bir soruydu. Nedir, yine “Kuzey Irak” denilen yerde 1990’lı yılların ilk yarısından beri alışılageldiği üzere F-16’larla dağ, taş bombalanmış: Türk adımlı terörle mücadele. Hayır savaşa girmiyoruz, hayır Türkiye Irak’ın kuzey çeyreğini işgal etmeyecek, hayır Bağdat’ın tepkisi hiçbir anlam ifade etmez, hayır Ankara ile Erbil arasındaki ilişkiler kopmayacak.
Şeladize Türkiye’nin Irak yani aynı zamanda Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) sınırında küçük bir yerleşim birimi. Ona yakın Sure’de de IKB’deki onlarca TSK ileri üslerinden biri bulunuyor. Haritada birbirlerinin yakınlarına serpiştirilmiş gibi görünen söz konusu ileri üslerin arasında dağ silsileleri, darboğazlar bulunduğundan ulaşım sanıldığı denli kolay değil. Ayrıca bu ileri üslerin nitelikleri de birbirlerinden farklı. Kimileri Amediye, Erbil yahut Süleymaniye gibi yerleşim birimlerinin içinde irtibat ofisi, kimi kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde araziyi tutmak amaçlı, kimi Bamerni gibi eski bir havaalanında konuşlu zırhlı birlik.
Halihazırda Bağdat’ta çok aktif ve gözü pek bir büyükelçimiz var: Fatih Yıldız. Buna karşılık ne Basra’dan Kerkük’e yılın üç yüz gününü kançılarya dışında alanda geçiren Büyükelçi Yıldız’ın, ne Erbil Başkonsolosu Hakan Karaçay’ın bu ileri üsleri ziyaret ettiğine dair bir habere rastlamadım henüz. Belki kamuya kapalı yürütülüyordur bu temaslar, olabilir. Ben Erbil Başkonsolosu’yken kendi kendime iş edinip buraları teker teker ziyaret etmeye ve yaptığım bu ziyaretleri de Ankara’ya yazmaya gayret etmiştim. Zira, TSK her nedense o zamanlar “Kuzey Irak’taki” askeri mevcudiyetimiz hakkında kıskanç davranırdı.
Günümüz teknolojik koşullarında, tüm dünyanın ve ondan önce bölgesel yönetimin bildiğinin kendi ülkemizin Dışişleri Bakanlığı tarafından bilinmemesi yahut bilinmek, görülmek istenmemesi bana hep tuhaf geldi. Açık kaynaklardan kolaylıkla ulaşılabilen üslerin yerlerini gösterir harita bugün de Çukurambar’da ilgili dairenin elinin altında var mıdır bilemem. Milli Savunma Bakanı Akar’ın “halkla Mehmetçik’in arasını açma girişimi” ve “Erbil’in aldığı önlemlerden hoşnutluk” vurguları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “uçak ve İHA’larımızın görünmesiyle çil yavrusu gibi dağıldılar” anlatısı da bence oldukça çelişkili.
Verileri malum-u ilam kabilinden sıralayalım: Irak 2005 yılındaki referandumla yeni anayasasını kabul etti. Anayasasına göre komşumuz Irak bölgeler ve vilayetlerden oluşan, Türkiye’yle karşılaştırıldığında hayli ademimerkeziyetçi bir federasyon. Irak’ta halen tek bir federe bölge var, adı “Irak Kürdistan Bölgesi.” Irak’ın Kürt nüfusunun tamamına yakını bu bölgede toplanmış durumda ve bölge halkının da tamamına yakını Kürtlerden oluşuyor. IKB nüfusu beş ila altı milyon kişi. PKK, artık yerleşim birimlerinde bulunmasa dahi, Türkiye’nin 330 km’lik Irak sınırının kabaca ortalarındaki Serzer’den diyelim, güneyde Kaledize’ye dek uzanan sarp dağlık alanda egemen konumda.
Kerkük Valisi’ne suikast girişimi iddiasıyla Süleymaniye’deki irtibat ofisine 4 Temmuz 2003’te ABD Özel Kuvvetleri’nin yaptığı mahut “çuval baskınından” bu yana IKB’de konuşlu askeri personelimiz üniformalı görev yapıyor. Selahattin’de IKB Başkanlık Ofisi külliyesinin içinde albay rütbesinde temsilcimiz bulunuyor. Buna karşılık, ne Kürt ne Kürdistan Bölgesi sözcükleri 2019’da dahi ağza alınamıyor. Irak’taki askeri mevcudiyetimiz, uluslararası bir hukuk belgesine dayanmaktan ziyade adını anmadığımız bölgenin önde gelen iki siyasi partisi KDP ve KYB ile kurulu karşılıklı anlayışa dayalı. Açıklanan amacı da “PKK terörüyle mücadele.” Aynı KDP ve KYB’nin, PKK ile arasında zoraki bir “modus vivendi” bulunduğunu da belirtmek izahtan vareste.
Suriye’de ise Cerablus’tan Afrin’e, oradan Idlib’e ters L biçiminde uzanan yaklaşık 1200 kilometrekarelik alanın denetimi Türkiye’de. Hem bu bölgedeki askeri varlığımız hem Fırat’ın doğusuna Cumhurbaşkanına göre “birkaç ay içinde” ve “ansızın” gerçekleşecek askeri harekatın dayanağı “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması.” Hedeflenen “güvenli bölge” 32×490 km. gibi bir büyüklükte olacak ve buraya ülkemizdeki ezici çoğunluğu Sünni Araplardan oluşan dört milyonluk Suriyeli “misafir” kitlesi doluşturulacak-mış. Suriye de, Irak’ın 2005’te yaptığı gibi, yeni bir anayasa kabul edecek ve biz ayrıca yine Cumhurbaşkanı’nın ağzından anayasa yazım komitesinin faaliyete geçmesinin önceliklerimiz arasında saydık.
Şeladize KDP egemenliğindeki alanda, değerli Fehim Taştekin’in ana hatlarıyla tamamına katıldığım aydınlatıcı yazısında belirttiği üzere, bir istisnai ada. Şeladize’de başlayıp Sure’ye yönelen gösteriyi yapanlar yerel Rekani aşireti ve bunlar öteden beri Türkiye bağlantılı olan Müslüman Kardeşler’in IKB’deki üç uzantısından Kürdistan İslami Birliği’nin seçmeni. Göstericilerin talepleri arasında Türkiye’nin hava bombardımanlarını durdurması yanında, PKK’nin de bölgelerini Türkiye’ye karşı kullanmaması da vardı. Örnekse, yine tam Irak-İran-Türkiye üçgeninde IKB’deki en geniş ve köklü aşiretlerden Bradosti hakimdir ve Bradostiler Erbil içinde de kendi milis güçlerinin koruduğu bir mahallede mukimdir.
Temcit pilavı gibi yinelenen Amerikancadan tercüme bir deyim var: “Elinizde çekiç varsa tüm sorunlar size çivi gibi görünür.” Hava kuvvetleriyle yapılacak harekatların bir hedef listesi olur. Öyle ki, İsrail Lübnan’a yönelik 2006 harekatında ilk birkaç gün içinde vurulacak hedefleri tüketmiş, Suriye üzerinden geçip bir sağ kroşeyle doğrudan Beyrut’a yönelecek bir topyekun işgal seçeneği gündeme gelmişti. Düşününüz ki, biz on yıllardır Silopi-Kandil arasındaki çapraz dağlık alanda vurulacak hedefleri bitirememişiz. Nitekim, Şeladize’deki yürüyüşten hemen önce yöredeki köylüler, kendi köylerinin içinden köylerinin dibine düşen bombaların görüntülerini cep telefonlarıyla çekip sosyal medyadan paylaşıyordu.
Yerküremiz artık daha düz ve daha küçük. Meraklı bakışlardan uzakta iş görmek, ancak Ankara’nın kendi iç bürokratik halı sahalarında oynanan “Japon kale” maçlarda mümkün. Ulusal TV kanallarını açıp, “aaa, PKK Rus denetimindeki Tel Rifat’tan sürekli Azez-Mare hattına sızma girişiminde bulunuyormuş ve biz de (tekraren) Rus denetimindeki Tel Rifat’ı obüslerle öldür Allah dövüyormuşuz meğer” diye şaşmanız da mümkün. Askeri güç kullanarak komşulardan ister Suriye ister Irak’a girip, yerleşip ama dönüp bu harekatın dünyaya işgal olmadığını zira amacın komşuların ulusal birliğine onların kendinden daha fazla özen göstermemizden kaynaklandığını açıklamak da.
Bakınız, herhangi bir resmi ünvanı bulunmayan Mesut Barzani Bağdat’a gidip daha düne dek kanlı, bıçaklı olduğu İran destekli milis gücü komutanalarına değin görüşmeler yaptı. Aynı Barzani şimdi Amman’da Ürdün Kralı Abdullah’ın resmi konuğu. ABD Dışişleri’nin İran-Irak’tan sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Peek de Erbil’deydi. Rusya cenahından Idlip ve 1998 Adana Mutabakatı bağlamında hangi beklentilerinin olduğunu Dışişleri Bakanı Lavrov ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Peskov’un ağzından okudunuz. SDK yöneticisi İlham Ahmed ise Vaşington’da Başkan Trump’ın akşam yemeğinde. Özcesi, sahada askeri oldu-bittiler yaratıp, sonra dönüp hariciyeden bu duruma diplomatik kılıf uydurmasını beklemek, strateji de siyaset de değildir, söz konusu yaklaşımın sınırları da gerçeklerle bellirlidir.
*Belki bu yazının konusu değil ama FETÖ’nün 1990’ların başından beri en güçlü ve yaygın olduğu IKB’deki Işık Okulları’nın akıbeti, bunların neden Maarif Vakfı’nca bugüne dek devralınamadığı ve neden desteklenmesi gereken Bilkent’in ve örnekse yurt sathında etkin TED, Doğa, Bahçeşehir ve sair özel eğitim kurumlarımızın IKB’de okullar açmaya teşvik edilemediği de herhalde sorgulanması gereken bir başka gerçektir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları






















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024